oldukça saygı duyulacak bir veri. eskiden biliyorsunuz kendini yakan esnaflar, her gün dükkanına kilit vuranların haberleri, işsizlikten intihar eden insanların dramını izliyorduk. bugün geldiğimiz noktada çok şükür böyle şeyler yaşanmıyor.
partili fanatik olmanın insanı nasıl çene ishaline sürüklediğinin göstergesidir. iktidara yılışırsın, bal tuttururlar, sen de parmağını yalarsın. ooooh mis. tok açın halinden anlamaz.
hesap kitap bilmeyenler için odun tasviri gibidir "fakirliğin azalması".
paranın alım gücüne bakmak işlerine gelmez.
açlık ve yoksulluk sınırı hesaplarından tiksinerek kaçarlar.
fakirlik azaldı tabi tabi. iktidar beslemelerinin alkışlayacak çok sebebi bulunur.
eksik ve hatalı bir tespittir. kimse zenginleşmedi aslında. insanlar mesleğim dolayısıyla öğretmenleri konu ederek bu durumu anlatmaya çalışıyor bana. eskiden öğretmen emekli olunca araba alıyormuş da şimdi yeni başlayan öğretmenin bile arabası varmış. hala niye hükümeti eleştiriyormuşum!
eskiden insanlar önce biriktiriyor sonra alıyordu. zira her banka kredi vermiyordu. veren de bir dünya formaliteyi tamamlamanı istiyordu. ayrıca insanlarda bir kültür vardı. önce tasarruf et sonra o tasarrufunla mal mülk edin, amman çok borçlanma. o yüzden her öğretmenin arabası olmuyordu. ki para biriktirmek o kadar kolay yapılabilen bir şey değildi.
şimdi ise her banka isteyen herkese kredi veriyor. haliyle adam atanınca ilk işi bankaya gidip kredi çekmek oluyor. yani altındaki araba onun değil bankanın. 5 yıl o arabaya tamamiyle sahip olmak için borç ödüyor. ekmek alamıyor bazen ama o kredi taksidini ödüyor. zira ödemezse icra var. affetmiyor banka. ayda 700 lirayı bir kenara atıp unutamazsınız ama 700 liralık banka borcunu öyle ya da böyle ödersiniz. hem kültür de değişiyor. insanlar artık mal mülk sahibi olmanın tek koşulunun borçlanmak olduğunu düşünüyor. büyüklerimiz bile bu yönde cümleler kurarak bizi yönlendiriyor. çünkü artık borçlanmak ayıp değil. çünkü artık ülkenin yüzde doksanı borçlu. bizi borçlanmanın normal olduğuna alıştırdılar.
bir olaya düz mantık bakarsanız başlıktaki cümleyi kurarsanız. ama olayın özü öyle değildir. görmek için bakmak yeterli değildir. beyin de gerekir, sadece gözle olmaz.