hiçbir şarkıcı ve sanatçıyı iplemeyen kendisini türkiyenin en büyük sanatçısı zanneden,çok özendiğim saç şekliyle de kendinden söz ettiren uzaktan bakıldığında insan yakından bakıldığında uzaylı görünümlü mahlukat...
(bkz: yaratılanı sev;yaratandan ötürü)
geçen akşam 17 numaralı kadıköy pendik otobüsünde rastladım kendisine, kadıköye iniyordu sanırım, ama göztepede indim ben, enteresan tip, herkes tanidi mi hala diye merak ettiğim zat.
o değiil de benim harbiden sevdiğim sanatçılar içn bi kere video linki vermişliğim yoktur mna koym. ajdar olm nası bi insansın lan sen? iç dünyan nası senin? videodaki müslüm adlı şahış, seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım. ama söylemiyicem.
dün akşamdan beri tekrar gündeme oturmuş insan yavrusu.
o zamanlar popstar(!) olanların şimdi zerresi kalmadı piyasada da, insanların beyninde de.
ama bu adam unutulamadı bir türlü. düpedüz "efsane" oldu çıktı.
kolaların kristal kola'sı, kurabiyelerin -yalnızca menekşe düğün salonu'nda verilmekte olan- bayat kurabiyesi, kanalların flash tv'si gibi bir şeydir ajdar. ancak böyle tanımlayabiliyorum kendisini.
o değil de bu kadar dalga geçiyoruz ama günaha girmeyelim lan. bildiğin hasta adam sonuçta.
trakya üniversitesi makine mühendisliği bölümünden mezun olduğu için, bölümün puanını her sene aşağıya çeken adam olarak bilinir edirne'de. ayrıca; (bkz: framede adını gördüm öldü sandım)
iki üç haftada bir arayıp halini hatrını sorduğum, cana yakın insan... 'beni sizler yarattınız' demesiyle kendi hayatımı sorgulamama sebebiyet vermiştir aynı zamanda...
bülent ersoy numarasını yediği gün saf bir varlık olduğuna kanaat getirdiğim. medya böyle yeteneksiz, vasıfsız, asıl işi televizyonun dışında olmasına rağmen cazibeye kapılıp gelen insanları kullanıyor malesef.