evin ortanca çocuğu büyük kardeşine ve küçük kardeşine oranla daha ılımlıdır. hem onu dinleyecek, kaprislerini çekecek bir büyüğü vardır hem de sözünü dinletecek, cıvıl cıvıl, şımarık bir kardeşe sahiptir. büyük kardeşine oranla daha çabuk olgunlaşmıştır. evde ara bulucu görevini oldukça iyi üstlenir. anne babalar tüm çocuklarını çok severler ama ortanca çocuğa kendilerini sanki daha yakın hissederler. ortanca çocuklar hem küçük kardeş olmanın hem de büyük kardeş olmanın tadını doyasıya çıkarır. kısacası evin ortanca çocuğu olmak gerçekten güzeldir ya da bana öyle geliyor.
Ortancasıyım üç kardeşin
hiç tatmadığı için
acırken ağabeyime
kıskanç gözlerle bakarım
iki insan sıcaklığı üstünden
dünyaya gelen
kardeşime
Kutsal kitaplarda
aramam boşuna
bir işaret
bilirim ki kuşların
silah sesinden
ürkmediği gün kopacak
kıyamet
Bilemezsiniz yüreğime neler olduğunu
nasıl ki bir korsanın
denize attığı rom şişesini
limana demirleyen geminin
çapasıyla kırdığından
hiçkimsenin haberi
olmuyorsa
Birbirinin üstüne
ters çevirerek içimdeki iskemleleri
uzaklaşırım aranızdan
çarşıda kaybolan bir çocuğun
elinde soğuyan
anne sıcaklığı
hızıyla...
Ailenin ortanca çocuğu ve kız olmak çile çekmekten başka birşey değildir.Çünkü abim su getir, yemek yap der,kardeşim ödevime yardım et der ama ben birinden birşey istesem ikiside sırt çevirir. işte bu o demek...
hele ki senden büyük olan hemcinsin ise kıyafet alamassın.annenin ''oğlumm ne gerek var abine küçük gelenleri giy masrafa sokma bizi'' demesi adamı çıldırtır,zora sokar.kendimi örnek verecek olursam; ilk önce herşey ilk tohuma endekslidir.sonra ben doğmuşumdur. 2.evlat olmanın verdiği eziklikle dünyaya açmışımdır gözlerimi.oda ne???? 3.velet de geldi..o an dünya başıma yıkılmıştır. evin en küçüğü kız olmuştur ve herşeyin en güzeli en yenisi büyük çoçuğa veya kız diye en küçük kardeşe alınıyodur.ortada malak gibi bir o kardeşe bir bu kardeşe bakıp şansımı s..keyim diyerek hayata devam etmekten başka çarem olmadığını anladığım zaman ... neyse unut gitsin ühühühühüüü...