türkiye cumhuriyeti devletini bağlayan bir karardır. aksi yönde hareket edildiği takdirde ve cemevlerinin ibadethane olarak tanınmaması halinde türkiye cumhuriyeti devleti aleyhine tazminat davaları açılmaya başlanacaktır. bu karardan itibaren diyanet işleri başkanlığının yeniden yapılandırılarak cemevleriyle ilgili bir daire ya da birim kurulması gerekecektir. tüm ibadethanelerin devlet kontrolünde olması devletin otorite ve gücünü taşrada daha çok hissettirmesine de vesile olacaktır. ancak şuan itibariyle cemevlerine personel istihdamının nasıl olacağı tartışmalara gebe bir konu olacaktır.
lakin cemevlerini ibadethane olarak kabul etmek istemeyen muaviyeci sözde müslümanların bu inkarının tek sebebi, cemevlerinde ibadetin "türkçe" yapılmasıdır.
ne demek lan "türkçe ibadet". insanlar kendi anadilinde ibadet eder mi? ederse anlarlar, anlarlarsa düşünür, yorum üretirler. bu da muaviyeci zihniyet için çok tehlikeli bir şeydir.
ha bir de cemevlerinde şu yazar sırayla;
"ya allah, ya muhammed, ya ali, hünkar hacı bektaş-ı veli..."