hayatta her yaşananı abazalık, fantezi, sadizm, mazoşizm, asosyallik, eziklik diye adlandırmak işin kolay yanıdır. ama herşey insanlar içindir ve hayat herşeyi kapsar. biz bu sözlüklerde kadınları fahişe diye aşağılayanlara anlataamdık; bin erkekle yatmış bir kadının, bin kişilikli bir erkekten daha asil ve kutsal olduğunu . yok mu hiç çevrenizde kendini asarak öldürmüş bir teyzeniz, kardeşiniz, usulca delirmiş ve ancak delirdiğinde içindeki fırtınaları farkettiğiniz birileri. yok mu hayatınızda sizin de; aniden entellektüel bir emekli amcayken duvarlara kakasını sürmeye başlayan bunamış biri. hayatta herşey var ve herşey insanlar için. aidsli bir kadınla sevişmedim. seviştiysem de bundan haberim olmadı. ama ne bunun fantezisiyle yaşadım, ne asosyalim, ne de abaza. aşk isteyen her erkeği ve seksten bahseden her adamı iğrenç, azcık rahat her kadını sürtük sanmak işin kolayıdır. ama belki o adam aşkın özünde yitmeyi seviyordur, belki o kadın sürtük değil sadece özgüven sahibidir. inanın birgün o aidsli kadınla sevişen adam siz olabilirsiniz ve başlıkta anlatılan gibi de olmaz yaşadığınız. gerçekten abazaca, gerçekten et açlığından yaşayabilirsiniz bunu ki bunu bile kimsenin aşağılamaya hakkı yoktur çünkü o adamı da anlarım ben. kimse bilemez ne cahil, bastırılmış cinsel bir kökenden geldiğini. dünyada hor görülecek tek şey var bana göre; hayatın hakkını vermemek ve hayatın gerçeklerini uçukluk, filmlerde izlediğiniz mükemmel yaşamları da hayat sanmaktır.
gercekten aidsli olduğunu bildiğiniz birisi ile birlikte olmak g*t isteyen durumdur. Demekki artık arzunuza dur diyemiyorsunuz. Korunma yöntemi ile ne kadar tırsıtsa da olabilecek şeydir.
Lakin bile bile korunmayı reddediyorsanız, intihar ediyorsunuz demektir.
konu ile ilgili şahsına "Geçmiş olsun, bari sen birilerini yakma " denilmesi uygundur.
Geçenlerde televizyonda yayınladı. hiv virüslü bir transeksüel aidsli olduğunu onunla birlikte olmak isteyen kişilere söylemeden ilişkiye giriyormuş. Sordular neden yapıyorsun böyle bir şeyi diye. "Onlar benim hayatımı mahfetti, Sıra ben de" diyordu.
Öylesine aklıma geldi işte..
ölüm bir bosluk degildir; ya da bir bosluktur, kimbilir...
hep ölüme giden yolda yürüdügünü sanan ve sona gelince topragın altından başka evrenlere gidecek olanlar...bunu anlayamazsınız, çünkü zaten düşünmessiniz....lakin bir de ölümün tasidiklari vardir kalabaligin arasinda.karnında kusulmaya hazır bir cenin, sırtında gömülmeye hazır bir ceset taşıyanlar. ölümü bekleyemeyecek kadar yorgun olanlar, rüzgar dolu bir yatakta, kolları açık, ölümü bileklerinden ruhlarına sokmak isteyenler...ölümle bir kovalamacaya degil, onunla bir dansa hazır olanlar.
bu dansı bir kadından başka kiminle en güzel şekilde yapabilirsin...karşılıklı kabul edilişlerle, ondan başka kiminle "bir iki üç-tıp" diyebilirsin hayata, milyarlarca gırtlagı susturabilirsin.
ve bir barda, birkaç bardaktan sonraki hissislikte, tuttugun elin kimin oldugunu bilmeden ve ayni hissizlikle davet ettiginin kim oldugunu bilerek, baska hangi yaratilmişla ölümü karşilayabilirsin umursamadan...
bırakın biraz güçlü olsun insan, ölümü aristokrasinin zirvesinin daveti olarak algılamasın.biz çagıralım onu, davet edelim içeri, başı önde girsin evimize.
abazanlığın en üst seviyesidir, acılı ölüm meraklısı insanların ölümden korkmuyorum ben gibi özgüven terörü içerikli cümlelerinin ardından yapmış oldukları eylemdir. ayrıca türk mantığıdır hiçbir türk başına kötü bişi gelebileceğini aklına getirmez, böyle düşünmesi başını beladan kurtulmamasına engel değildir, bu mantık çerçevesinde olası sevişmedir.
yıllar önce arena ekibi tarafından bizlere gösterilen olaydır. otomobilin içindeki adama sorarlar:
- kadın ya aidsliyse, nasıl böyle bir risk alıyorsunuz?
- atın ölümü arpadan olsun naabalım. *