betonlarla dolan binalara yerini bırakan nostaljik, eski, müstakil evlerdir.
-ama bir deprem olduğunda herkes bahseder eski evlerin sağlamlığından, ahşabın ne kadar depreme dayanıklı olduğundan...
-yediğimiz hormonlu şeylerden şikayet ederken ahşap evinin bahçesindeki ağaçtan yediği meyvenin tadından bahsederiz...
-ahşap evin tahta kokusu bile ne kadar sıcak geldiğini söyler , hayıflanırız...
-tavanlardaki ahşap süslerden, pervazlardan , cumbadan bahseder , özlemle anarız...
o ahşap evlerde oturup, o keyfi almış insanlar, ne o bahçede içtiği limonatanın tadını unutur, ne de erik ağacının. ama maalesef zorlaşan hayat şartları nedeniyle bazı özgürlüklerimizden evimizi değiştirmek pahasına bu anılarımızı çok gerilerde bırakıp, gıcırdayan merdivenler yerine asansölerleri tercih ederiz.
Eski istanbul sokaklarında kendileriyle karşılaşmak mutlu ediyor insanı. Yıllar öncesinde yazılmış bir roman gibi kıymetliler. Çirkin ve kaba beton evlerden çok daha güzeller..
Şöyle bir arsan olacak içinde 30 zeytin ağacı koyacaksın içine ahşap bungalov bir ev. ikinci katı balkon olacak. Seyret yeşilliği börtü böceği. Çalış çalış nereye kadar be.
Küçük olanlara bungalov denir. biraz daha büyük olup anadolu, ingiliz, norveç veya rus tarzında yapılanlar daha şatafatlıdır. çam en çok kullanılan ağaç türüdür. Son zamanlarda ülkemizde oldukça yol katetmiş bir daldır. sektörün lider firması ise erakmanlar inşaat olarak biliniyor.
