bilenler bilir duygu asena nın paramparça adlı bir kitabı vardır. işte ahmet yıldız ölmedi nin yazılarını okurken o kitabı sanki tekrar okuyormuşum tadını almama neden olan yazardır. belki asılsız bir itham olacak ama sanki kendisi de o kitaptan aldığı tatla bir çok yazısını yazmış diye düşündüğüm yazardır.
son takibimden beri -12 olan karmasını 252 görünce öldüğünü sandığım yazardır. ama karma değeri pek manidar ve tarizkar olmuş: (bkz: çağından bir adım önde). nick altına 10 sayfa entry girilen yazara 250 karma bedava kampanyası mı başladı dedim tarifsiz bir helecan kapladı içimi nick altımda 3 entry olduğunu unutmuş gibi.
edit: (bkz: ayşe arman) olur, (bkz: ayşe özyılmazel) olur, (bkz: ayşe hatun önal) olur biri tutsun elimden. ben de üç ecnebi dili biliyorum ***,ben de bi şirkette çalışıyorum, ek meslek olarak öğrencilik yapıyorum, kardeşim balkondan düştü ama inanır mısınız hala yaşıyo namıssız. amatör sosyolog olarak yanınızda yoğrulmak istiyorum. hiç olmadı nick altıma bi kaç entry girin. nick 6ma a few entry girins please. sol göğsünüze ah celal beyciğimin, naçizane sağ kulak östaki borunuz yahut sol ayak çıbanınıza adımı dövme yaptırırsanız çok müteşekkir olurum. banelliği sevdirdiğiniz için bize saygılar her birinize.
kendisi hakkında yapılan bir yorumun sıkca yapılması beni gayet urkutmustur. ( bir iki kere degil, tekrar tekrar yaptılar)
bu yazarın entryleri escinsel cinsel ilişkiler ustune kuruluydu. buyuk bir kısmı. cok buyuk bir kısmı. ( zaten 50 entrysi var). seks icerikli entrylerinin buyuk kısmıysa tecavuz vakaları ustune kuruluydu. sertti, koyu bir balgamdı. stalindi. tecavuz entryleriydi. cinsel lilskiye zorlanan escinsselleri anlatmaktaydı.
bahsetmekta oldugum, sıkca yapılan yorumlarda ' bu adam cok fazla seks entrysi giriyor' diyorlardı. seks entrysi mi? bunlar seks ya da fantazi degildi. bu entrylerde anlatılanların yarısı suctu, adli vakaydı. ama yazarların buyuk bir kısmı bu entryleri seks fantazisi entrysi olarak gormeye devam ettiler. neden peki? tecavuz etmek seks mi sayılıyor? buradaki yazarlar, ana-bacı-gardas-namus dortgeninde benim kafamı yarmakla mesgul yazarlar, tecavuzlerin anlatıldıgı entryleri seks fantazisi entrysi olarak goruyorlardı. evet, tecavuz etmek seksti. adamın birinin zorla bir oğlana kayması fantaziydi.
ve bu insanlar bana bu kadar yakınlar. simdi bir kısmına baktıgımda, entrylerini okurken, bu adam kızkardesine tecavuz etti galiba diyorum. yaptıgı igrencligin desifre ( ayo nun entryleri) olması, ayo dan nefret etmelerini sagladı sanırım diyorum. ve kendi suclarını kapatmak icin ise ayo yu sapık olarak sucladılar, ve toplumsal nezdde kendilerini namuslu bir duruma getirdiler.
ayo yuzunden merak ediyorum, bu sozlukte kac insan kuzeniyle gizlice cinsel ilişki yasayıp namus diye kafa sisiriyor. bildigim baska bir sey ise bu adamların bu kadar uzun entryleri okumadıkları. su yazdıgım satırların farkında bile degiller.
--spoiler--
ee, ilginç bir halkız biz. halbuki ben de diğerleri gibi sırf başını örttüğü için bir kızı aşağılamalıydım. eee, sosyalist değil miyim ben? sözlükteki tkp' liler sahiplenirlerdi pekala. he? bakın, bluevelve' i sahiplendiler, arkasındalar.
--spoiler--
not: kendimle ilgili de birkaç bilgi vereyim madem. öğrenciyim, 3 yabancı dil biliyorum. şu an hem bir şirkette çalışıp hem okuyorum. eşcinselim ve burdaki herkesten gerek bilgi birikimimle, gerek kültürümle, gerek toplumdaki sosyal konumumla üstünüm.
3 dil bilen bir adam. sosyal sınıf ayrımı yapıp saçmalamada sınır tanımayan eşcinsel. ya abiciğim bunu okuyacaksın eminim. senin kıçınla olan kavganın insanları aşşağılamaya kadar ilerletmen ve basitleşmen ne ilginç.. sorunum eşcinselliğin ile değil olmazda. acaba bu aşşağıladığın insanlar üzerinde tatmin olurken aynı cesaret ile konuşabildin mi ? 49 entry değil 1 entry kadar etkili olabildin mi hayatta ? sen kendini böyle üstün gördükçe sahip olabileceğin en değerli varlık kaba saba bir y.rrak o da isteklerini karşılıyor sanırım. mutlu kal duygusal dostum.
kendisiyle ilgili düşüncelerimi daha önce yazmıştım.#4055433
ancak kendini ifade etmek için yazdığı son entry den sonra bi şeyler karalamak tekrardan farz oldu.
kimilerine göre haklı, kimilerine göre haksız, kendine göre ise zorunlu bi açıklama yapmış arkadaş. yazısı gayet açık o yüzden o konuda yorum yapmayacağım ama entry nin sonuna düştüğü not yazdıklarıyla tam bir paradoks oluşturuyor. o not ki, yazıya gizli reklam mahiyetinde konulmuş " ben sosyalistim " ibaresini yerle bir ediyor.
--spoiler--
not: kendimle ilgili de birkaç bilgi vereyim madem. öğrenciyim, 3 yabancı dil biliyorum. şu an hem bir şirkette çalışıp hem okuyorum. eşcinselim ve burdaki herkesten gerek bilgi birikimimle, gerek kültürümle, gerek toplumdaki sosyal konumumla üstünüm. gerçekler... yani bugün burada bana ve eşcinsellere "ibne" diyen insanlar, sırf yazdığım iki- üç yazıdan dolayı eşcinsellere fahişe genellemesini yapabilen insanlar, yarın sırf benim "altımda" -altımda. uuu ye- çalışabilmek için bana "ah celal beyciğim rica ederim, ben cinsel kimliklere saygılı bi insanım" diyecekler. bu yüzdendir ki biz gerçekten "insan" olanlar, başkalarına her zaman saygı duyanlar, bize edilen küfürlere küfürsüz karşılık verenler hep kazanacağız, siz ise hayatınızdaki tek başarı olan kıçınıza başka bir erkeğin elinin değmemesiyle övünüp duracaksınız. biz kazandık, siz kaybettiniz. hadi, eyvallah.
--spoiler--
sosyalizm ve kapitalist sistem içersinde yer edinme kaygısı ve de sosyal konum.
sosyalizm ve megolamanlık
sosyalizm ve kapitalizm içinde elde ettiği konumla övünüp bunu diğer kişiler üzerinde koz olarak kullanma.
sosyalizm ve bireysellik ( biz ne demek ya? )
bunların hepsi başlı başına bi paradoks oluşturuyor. ( klima paradoksundan bile daha açık)
sosyalizmi biz mi yanlış biliyoruz, arkadaş mı? 3 yabancı dil bilmeni sınıfsız, sömürüsüz bir toplum özlemini vurgulamak için mi belirttin?
eşcinselliği savunmak sosyalizmin bir öğretisi mi?
stalin'e "gizli eşcinsel" diyerek, sosyalist olmadığını vurgulamak isteyen troçkistler'in amacı neydi? ( troçkistim dersen dalarım! )
bak arkadaşım, yaşadığın toplumların bazı gerçeklikleri vardır. afedersin ama hepimiz bu gerçeklikleri sike sike ( aaa küfür ettim ) kabulleneceğiz. bir kızla, bir erkeğin el ele tutuşmasını yadırgayan bi toplumun, eşcinselliğe hoşgörü ile bakmasını bekleyemezsin. " değişip, değiştirmeliyiz" bilirsin bu sözü. yani sadece değişmekle olmuyor, hele bu kadar kökten bi değişimle...
not: seni savunur tarzda yazdığım ilk entry, eşcinselliğin savunması değil, birey olarak senin maruz kaldığın olaylara bi tepkiydi. cinsiyetten, ırkdan, mezhepden önce insanlığın savunulması "sosyalizmin" bir öğretisi olsa gerek. ya da biz öyle biliyoruz.
ne yazmış bu arkadaş;
"öğrenciyim, 3 yabancı dil biliyorum. şu an hem bir şirkette çalışıp hem okuyorum. eşcinselim ve burdaki herkesten gerek bilgi birikimimle, gerek kültürümle, gerek toplumdaki sosyal konumumla üstünüm. gerçekler... yani bugün burada bana ve eşcinsellere "ibne" diyen insanlar, sırf yazdığım iki- üç yazıdan dolayı eşcinsellere fahişe genellemesini yapabilen insanlar, yarın sırf benim "altımda" -altımda. uuu ye- çalışabilmek için bana "ah celal beyciğim rica ederim, ben cinsel kimliklere saygılı bi insanım" diyecekler."
arkadaş ek olarak;
türbanlılara küfür edilerek sosyalist olunmayacağını söylemiş.
ha bi de sosyalist olduğunu da iddia ediyor bu bilgi birikimi yüksek arkadaş.
ağzımdan siktir lan ibne dışında bir söz çıkmıyor (afedersiniz ey sözlük ahalisi)
ben sizden sosyal konumumla ve kültürümle üstün değilim böyle arada arsız gibi küfürler kaçıveriyor ağzımdan.
anlaşılması nedeniyle oldukça kısa cümlelerle anlatmaya çabalayacağım..ahmet yıldız ölmedi, yazar..evet, eşcinsel bir yazar..takip ederdim, etmiştim..hem de severek ve ilgiyle..yazdıklarına inanıp inanmama konusunu hiç düşünmedim, sadece okudum..farklıydı, bir çok sığ düşünceye sahip hakaretler içeren entrylere göre çok farklı, akıcı bir dil de kullanıyordu üstelik..ama yazım dilindeki farklılıktan ziyade yaşama şeklindeki farklılıktı asıl kendisini takip ettiren nezdimde..çünkü farklıyı, farklı olanı ve doğasında farklı olması gerektiği gerçeği yatan insanı severim..insanlar farklılıklara, kendilerinin veya çoğunluğun yapmadığı- yapamadığı davranışları sergileyenlere karşı baskıcı tutum sergilemekten vazgeçmedikçe sığ olmaya, bağnaz ve evet gerici olmaya mahkumdurlar..
bir yazar hazretleri buyurmuş, kardeşim neden haykırıyorsun eşcinselim ben diye çıkışmış..e be canım ciğerim, ahmet yildiz farkında değil mi sanıyorsun bu haykırmanın bir çok yazarın umrunda olmadığını, bilmiyor mu sanıyorsun..farkında değilsin bunun bir haykırma değil bir itiraf, kendisiyle bir hesaplaşma olduğunu, kendisini kendi içinde aklama mücadelesi olduğunu..senin umrunda değilmiş, çok da skindeydi ahmet yildizin..sen bu sığlıkla kesinlike hiç bir zaman anlayamayacaksın kendine, bir insan nasıl itiraf eder..farklı bir açıdan bakıldığında ise evet bir haykırıştır.." ben sizler gibi değilim" haykırışı..toplum içinde hor görülmenin verdiği baskının, insanın psikosomatik bir tıp disiplini olduğu gerçeğini unutmadan yorumlamanız gerek ama ahmet yildizin dediği gibi, evet sığsınız..bu baskının dışa vurumuydu uludag sözlük platformu..bu açıdan, evet bir haykırış ve meydan okumaydı.." ben eşcinselim" diyerek rahatlıyordu sanal bir alemde..ne kadar sığ bir toplum olduğumuzun başka bir göstergesidir de bu..eşcinsel bir insan, bunu toplum içinde, gerçek insanların bulunduğu bir toplulukta değil de sanal bir ortamda haykırıyor..nasıl bir baskıcı topluma sahip olduğumuzu gördükçe aslında utanç duyulası bir ülke olduğumuzu düşünüyorum..,
aynı yazar hazretleri buyurmuş yine, bu arkadaşımızın toplumsal değerlerle pek arası yok anlaşıldığı üzere diye kendince ne kadar yine sığ bir çıkarım yaptığının farkında olmadan çıkışmış.. toplumsal değer, ahlak...nietzche'nin sevdiğim bir lafı vardır : ahlaksal olay yoktur olayların ahlaki yorumlamaları vardır...sen, sana yutturulan saçma-sapan ahlak denilen yaşam düzenleme formuyla hareket edersen zaten anlayamazsın..empati nedir bildin mi??? bundan bihaber yazdıkların da kimsenin skinde olmaz..eşcinselliğin bir seçim olduğu ve insanların başkalarının seçimlerine sadece ve sadece saygı duyması gerektiğinden bihber ahlakın yetiştirdiği dünyadan ve dünya düzeninden bihaber bir yazarsın...suçlunun baba figürü olması gerekirken ahmet yildiz ölmediye yüklenmek , kendisinin de dediği gibi sığlıktan başka bir şey değildir...çocuğun doğmasına etken bir şekilde neden olması sonucunda çocuğun bütün geleceği ve düşünce ile isteklerinin de babanın hakkı olduğunu savunanlar orta çağın karanlık dönemlerinde kalmıştır..baba figürünün yapması gereken tek şey saygı duymaktır..evladının hormonlarındaki farklılıklar sonucunda doğası gereği yapmış olduğu seçime ne diyebilir ki bir baba..empati nedir bildin mi??? geçiniz...
yine aynı yazar hazretleri buyurmuş düşünce sisteminin ne kadar gerilerde kaldığını ıspatlamak istercesine: bu memlekette buyurmuş, hiç bir zaman eşcinsellik hoş görülmeyecektir..tam bir komedi..bilmez ki osmanlı dönemlerinde anayasada bile hakları olan erkek fahişelik mesleği vardır kendisi, biz hepimiz böyle bir toplumun çocuklarıyız..hani övünürler ya, osmanlı torunlarıyız ulen biz, yakarıızzz...bilmez, daha bilmediği o kadar çok şeyin farkındalığını yaşayamaz..ancak kendisine erkek egemen bir toplumun yutturduğu içi boş erkeklik nağaraları atar...
hoş görüyorum arkadaşım, ahmet yıldız ölmediyi hoş görüyor ve destekliyorum...eşcinselliğin bir hastalık olduğunu iddaa eden hasta beyinlilere karşı her zaman bu haykırışımı da dile getireceğimdir...eşcinsel arkadaşlarımın, gerçek hayatta yaşadığı zorlukları en azından sözlük platformuna taşıyarak belki de bunların hiçbirinden, bu zulümlerden ve haksızlıklardan haberi olmayan bir çok yazarı bilinçlendirmesini ve bu sığ insanlardan olmamamları için uyarmalarını sonuna kadar destekliyorum..
amacımız insanların, hangi alanda olursa olsun, herkesin seçimine saygı duyması gerektiğinin bilincinde olan bir toplum yaratmak...saygılar..
cinsel kimliklere saygı, insan olmanın gerektirdiği değerler falan filan.
hiç birinden bahsetmeyeceğim.
bu entry okunmayacak belki. umrumda değil.
öncelikle ahmet yıldız ölmedi'nin haklı olduğu konu işin hakaret boyutudur. insanlar her nedense takip ettikleri platformlarda seçme hakkına sahip olduklarının ve "beenmessem giderim arkadaş" diyebileceklerinin farkında değiller.
bunu bir nevi kaçmak, görmezden gelmek, ekmeğine yağ sürmek olarak algılıyorlar. halbuki başınızdan atmak istediklerinizi msnden engelleyen siz değil miydiniz?
işte bu yüzden gerçek ya da değil, eşçinsel ya da heteroseksüel, erkek ya da kadın kim olursa olsun infaz edilmeden önce yargılanmalıdır.
evet burada yapılan infazdır.
kaçınız ahmet yıldız ölmedi için "elime geçse döverim" demedi? *
yazdıkları iğrenç olabilir, açıkçası bende hoşlanmıyorum. ancak önemli olan nokta hoşlamadığım bu yazıları gördüğümde okumadan ve merak etmeden geçebiliyor olmam.
sen ahmet yıldız ölmedi'nin yazdıklarından rahatsız olup, ona küfür eden arkadaşım kaç entrysini okudun. kendi söylediği gibi 49 entrysi olmadığını bende biliyorum. senin hepsini okumadığını da ama itiraf et, merak ettin.
şimdi bu narin yazarımızın haksız olduğu konuya gelelim.
arkadaşım senin kafan çalışmıyor mu? önce dikkat çekmek istemiyorum diyorsun sonra da kendi nickaltından çığırtkanlık yaparak sözlüğü terkedeceğini ilan ediyorsun.
gerçekten samimi olsaydın kendi entrylerini siler ardından da moderasyona bir mesajla kendini sildirirdin.
arkandan edilecek lafları bertaraf etmiş sayılırdın hiç olmazsa.
ayrıca yazdığın entrylerin 49 un üzerinden olduğunu insanlara hakaret ettiğini herkes biliyor. yapma arkadaşım yapma güzel kardeşim.
fake ya da gerçek olman umrumda değil. ama mide bulandırdığın kesin.
bunu homofobik olduğum için değil. yazım üslubunun çok iç açıcı olmamasından dolayı söylüyorum.
ben gidip götümü bir erkeğin ellemediği ile övüneyim.
dikkat çekmek için ibne, lezbiyen, orospu, pezevenk, küfürbaz, şaklaban, güzel vs. olmanın yettiğinin bariz örneği.
ibneyi niye başa yazdım bilin bakalım.
lafım bilmemnesine değil.
niye dile getirirsin? niye ortalık malı olursun? -dikkat çekmek?
bu ülkenin küçük emrahı benimsemesi gibisin.
başına gelenleri dile getirip af diliyorsun, duygu sömürüyorsun.
ben "ben de mi ibneyim lan acaba?" yahut "hepimizin içinde meğer bir ipne yatıyormuş lan" demek zorunda mıyım yazılarını okuyup?
ibneler iyi yazıyor arkadaş. görmüş geçirmiş adamlar sanırsam sebep bu.
sırf götü güzel diye tv karşısına bizi bağlayan sarışınlar gibisin.
ben ki seni savunan insanlardan biriydim. eşcinselliğin bir hastalık olmadığını, herkesin cinsel tercihine saygı duyulmasından yanayım tekrar hatırlatıyorum. ama artık yeter yahu bu kadarına da pes diyorum. bizim burada içimize sindiremediğimiz konu bir deneyin muhatapları olmaktır. o kadar. şimdi seninde dediğin gibi hadi bizden eyvallah.
evet, o kadar konuşulmuş, her zamanki gibi arkamızdan küfürler edilmiş. e biz de bir açıklama yapalım madem. karışmış ortalık bakıyorum da, yine üstünüze yok küçük düşürmekte kendinizi.
ayşe arman olayı... biri mail atmış, ahmet yıldız ölmedi' yim ben diye. yayınlanmış o mail ayşe arman' ın köşesinde. öncelikle o maili atan ben değilim. arkadaşlarımdan biri "deneyeyim yahu, belki yayınlanır" demiş, mail atmış. yayınlanacağını düşünmediğinden çok şaşırmış gazetede görünce. neyse, konumuz bu değil. konumuz sizin tavrınız, sizin eleştirileriniz. cevap vermek istediğim şeyler bunlar.
bu sözlükte ne kadar zaman geçirdim bilmiyorum. iki- üç aydır en fazla. yazdığım entry sayısı 49. tahammülsüzlüğünüzü gözler önüne seriyorum bakın. ne kadar önemsizmişim ben bu sözlükte değil mi? 3 milyon mu entryniz var? 3 milyonda 49 yani benim yazdıklarım.
şimdiii...
cevap verelim madem. öncelikle arkamdan sövenlere cevap vereyim. sözlükte olduğum sürece birisine kötü bir söz, bir hakaret etmişliğim var mıdır? vardır diyen olamaz. sözlükte mesajlaştığınız kişi bendim. gayet de kibar ve anlayışlıydım sanırım küfürlerinize ve hakaretlerinize ki bu yüzdendir hiç kimsenin beni sevmemesi.
ee, ilginç bir halkız biz. halbuki ben de diğerleri gibi sırf başını örttüğü için bir kızı aşağılamalıydım. eee, sosyalist değil miyim ben? sözlükteki tkp' liler sahiplenirlerdi pekala. he? bakın, bluevelve' i sahiplendiler, arkasındalar.
aslında 49 entry değil bin entry girmeliydim. hepsinde farklı bir hikaye, offf. nickaltım da dolardı, şöhret olurdum anacığım. bir allah' ın kulu ses çıkartabilir miydi? ne yazsam okunurdu. hayalgücü ile de alakası olmazdı yazacaklarımın. röportaj kayıtlarım var, en olmadı her gün başımdan geçen olayları yazarım. dün yaşadığımı anlatsam mesela olay olur bu sözlükte. eee, ne de olsa sığ hayatlar süren insanlar çok burada.
baksanıza, fahişelik yapmış birinin hayatını anlatınca bile "aaa nası yaaaa" tepkisi geldi. fahişelik yahu, buradaki tüm erkeklerin en az bir kere muhatap oldukları bir meslek dalı. buna bile "yuh be yuh yuh" şeklinde tepkiler geldiğine göre...
arkamdan sövülmüş, "hepimizi aldattı lanet olsun şerrrrefsiizzzzz" haykırışları her tarafta. öncelikle ben sizi aldatmadım, bunu bilin. aldatmak istesem dediğim gibi, 49 entry değil 2 bin entry girerdim. tekrar da etmezdim kendimi biliyor musunuz? buz dağının görünen kısmı sadece yazdıklarım.
dedim ya, sizlere yaranmak için 2 bin entry girip sadece türbanlılara küfür etmem lazımdı sanırım. belki de hiç tanımadığım birinin nickaltına "bu çocuk kadar şerefin yok" demeliydim. ağzımdam kötü bir söz çıkmadığı için suçluyum. ne yapalım? ben beceremedim onu insan olduğum için, üzgünüm.
mesajlaştığım insanlara bir şey demek istiyorum. samimi olduğum insanlarla. msn' de konuşurken, sözlükte mesajlaşırken "çok iyi bir insansın sen" kalıbını kullanan insanların ikiyüzlülüğüne şahit oldum. meğerse yazdıklarım ilginç diye iyi bir insanmışım ben, yazdıklarım gidince "puf", bir anda insandan demona evrim geçirmişim. aşağılık olmuşum, şerefsiz olmuşum. e hani insandım ben? hani "celalciğim çok seviyorum seni" falan? e ne oldu? ne oldu da evrim geçirdiniz? ben aynı benim, değişen kim peki? bu olay bunu görmeme vesile olduğu için mutluyum. gerçekten beni ben olduğum için sevenler "celal' im" demeye devam ediyorlar. bana da onlar lazım zaten.
uzatmayayım efendim...
yazdıklarım gerçektir, kimini dinledim, kimini yaşadım. eşcinselim. kardeşim balkondan düşerek hayatını kaybetti, ismi gerçekten ceren' di. bir kızın ve bir erkeğin ilk seviştiği erkek oldum, en yakın arkadaşımın ilk öpüştüğü erkek benim. uğur isminde travesti bir arkadaşım var, babam eşcinsel olduğumu biliyor ve bildiği günden beri görüşmüyorum kendisiyle. arkadaşlarımda kalıyorum.
49 entry yazdım, bıraktım. sebebi daha fazla yazarsam "ilgi çekme amacı" ile yazdığımı düşünen insanların çıkabileceğini düşünmemdir. beni ilgi çekmeyi istemek ya da sizleri aptal yerine koymakla suçlayamazsınız. söylenmeyenleri söyledim. bakın, hiçbir sosyalist, türbanlıları kötülemenin sosyalizmle bağdaşmayacağını söyleyebilecek cesarete, en azından benim kadar "kararlı" bir cesarete sahip değilmiş. sizi kandıran onlardır efendim. yoksa benim 49 tane yazım ne sizi kandırır, ne ilgi çekme amacı güder.
hoş kalın.
not: kendimle ilgili de birkaç bilgi vereyim madem. öğrenciyim, 3 yabancı dil biliyorum. şu an hem bir şirkette çalışıp hem okuyorum. eşcinselim ve burdaki herkesten gerek bilgi birikimimle, gerek kültürümle, gerek toplumdaki sosyal konumumla üstünüm. gerçekler... yani bugün burada bana ve eşcinsellere "ibne" diyen insanlar, sırf yazdığım iki- üç yazıdan dolayı eşcinsellere fahişe genellemesini yapabilen insanlar, yarın sırf benim "altımda" -altımda. uuu ye- çalışabilmek için bana "ah celal beyciğim rica ederim, ben cinsel kimliklere saygılı bi insanım" diyecekler. bu yüzdendir ki biz gerçekten "insan" olanlar, başkalarına her zaman saygı duyanlar, bize edilen küfürlere küfürsüz karşılık verenler hep kazanacağız, siz ise hayatınızdaki tek başarı olan kıçınıza başka bir erkeğin elinin değmemesiyle övünüp duracaksınız. biz kazandık, siz kaybettiniz. hadi, eyvallah.
kendisini savunanlar onun şahsından öte ait olduğu cinsel kimliği ve bu cinsel kimliğin de kadınlık, erkeklik gibi toplumun bir gerçeği oluşunun normal karşılanması gerekliliğini savunduğundan, kısaca dünya'ya bakış açılarını savunduğundan bu bırakın bir kayıp olmayı, bunu açık yüreklilikle dile getirebilmeleri açısından onların kazancıdır.
meseleye gelince, fake bi nick olduğu zaten kulis arkasında konuşuluyordu sürekli, hatta kimi arkadaşlar reşat çalışlar olabileceğinden şüpheleniyordu kendisinin. lakin mesele tekrar etmek gerekir ki nickin fake olup olmaması değildir, düşünce ve ifade özgürlüğü herkesi memnun etmiyorsa, birilerini rahatsız ediyor, onların huzurunu kaçırıyor içindeki gizli nefretleri (ırkçılık, homofobiklik, dincilik vs.) kusmasına vesile oluyorsa gerçekten amacına ulaşmış demektir, zira düşünce dogmanın zıddıdır. sonuç olarak bir iki yüzlülüğü ifşa etmesi ve tarafların, insanların kafalarındaki kararsız düşüncelerin keskinleşmesi, kararlılaşması açısından değerlendirildiğinde bile bu deneyin başarısı ortadadır. hadi şimdi devam edin erkeklik soslu ne mutlu türküm diyene mastürbasyonlarınıza.
Not: kişi hakkında yazdığım 2. ve son enrtydir. ilki şu: ahmet yildiz olmedi/#3859854
şimdi kim bakacak diyenler için:
_______________________________________________
bir gorusu savunmak icin karsit goruse camur atma felsefesini benimsemiş yazar.
_______________________________________________
Sözlüğe yazar olur olmaz açtığı polemik yaratan başlıklardan sonra yazdığım çok basit bir tesbitti. Şimdi hakkında girilen o kadar entry den son sonra farklı olarak kendisine şunu sormak istiyorum;
(bkz: götün göğe erdi mi?)
Yazıyı dikkatle okuyunca insanın kafasında ister istemez soru işaretleri oluşuyor.
iki arkadaş kendi çapımızda bir deney yapmaya karar verdik
Aferin iyi düşünmüşsünüz peki sizi bu deneyi yapmaya iten sebep neydi acaba içinizdeki gizli i.nelik olabilir mi? Diyelim ki i.ne değilsiniz (hiç sanmıyorum) bu kadar mı kabızsınız arkadaş başka konu yok demi. Kimse bu deneyi yapmadı daha önce, kimsenin aklına gelmemişti.
Kendi çapında deney yapıyorsun madem sosyolog değilsin ki eğer öyle olsaydın bir yolunu bulup 72 punto kırmızı yazıyla gözümüzün içine sokardın * niye aylarca uğraştın.
Sadece eşcinsellikle ilgili yazılarda yazmadı bu adam siyasi içerikli entryler de abuk sabuk entryler de girdi. Arada bir işin bokunu çıkarıp entrylerini silip silip kaçtı. Bir de "tamıtamına 49 yazı" demiş. Yalan.
En vurucu olan da "yurdumuzun gençlerinin eşcinsellere bakış açısını birinci ağızdan okuyun" sözü. Ulan aklı evvel bu kadar adam acaba eşcinsellere bakış açısını mı yazmış yoksa sözlükte provokatif başlıklar açan/entryler giren bir troll hakkında görüşlerini mi yazmış iyi oku bakalım.
Velhasıl kelam bir kobay olarak şahsım bu *adama rağmen eşcinseller den hala nefret etmiyorsa deney kendi adıma negatif sonuçlanmış diyebilirim.
madem pandoranın kutusu açıldı... madem herkes eteğindeki taşları kullanarak kurbağaları ürkütmeye başladı ben de gerçek kimliğimi açıklıyorum.
fethullah gülen benim...
o bana küfür edenlerin, adımla taşak geçenlerin, beni tiye alanların alayını cia ajanlarına ve malikanemdeki uşaklarıma düdüklettireceğim. görün bakalım el mi yaman, bey mi!
eşcinsellere gelecek tepkileri ölçmek adına, öldürülmüş bir insanın adının geçtiği nicki alıp ardından; "kıçımı kanattılar düzerken", "amcamın oğlu bana kaydı" tadında girdiler yapmak tek kelime ile ibneliktir. hayır, kendini düzdürmek bağlamında değil karakter ya da karaktersizlik olarak.