Şimdiye kadar yazılanlarda ortak kanı;
- kimse kimsenin cinsel tercihlerini yargılamıyor.
- Bahsi geçen "eleman"'ın başından geçen hikayeler, ya da geçmiş gibi gösterdiği olaylar zinciri'ni anlatırken kahkahalara boğulmamıştır. Ya da bi yandan hikayeyi okurken bi yandan viskisini içip, derin derin sigarasının dumanını içine çekip keyif almamıştır. YAzılanlar, yazan arkadaşın başından geçmese bile, mutlaka birileri bu tür şeyler yaşamıştır. hayret verici, lanet okutucak kadar iğrenç sapkınlıklarla donatılmış insan müsveddeleri varoldukça maalesef sıkça duyacağımız hadiselerdir.
- Ancak, yazar arkadaşımız(-ki bana göre başarısız bir senarist)dramla başlayan ve herkesin bir anda ilgisini çeken hikayeyi, sıralamalarda, benzetlemelerde, tasvirlerde açık hatalarla doldurup, durum komedisine çevirmiş, inanılırlığını yitirip, nefret edilme boyutlarına gelmiştir.
- ilgi manyağı olduğunu varsaydığım "eleman", kendi egolarını tatmin etmek isterken, gerçek hayatta, çocukken tacize, tecavüze uğramış, psikolojisi bozulmuş, güvenlerini kaybedip, sosyal ortamlara çıkmaktan korkan insanları da bir çok insanın gözünde potansiyel "100 dolar" olmasına sebep olduğunun farkında değildir.
- Bir insanı bir yere kapatmak suçtur, fakat kapattığınız kişi bir "suçluysa" bu bir "ceza"dır felsefesinden hareketle, burda abuk subuk yazılar yazmaya devam eden "eleman"ı, ya yapmayın arkadaşlar cinsel özgürlük diye bişey var, ya da "ama başından çok kötü şeyler geçmiş yazık çocuğa" diyip savunma mekanizmalarını harekete geçirmesinler. YAzık olan, ve acınacak olan "eleman"ın yazılarında bahsettiği "esas oğlan"ın, savunmasız, güçsüz, bilinçsiz bir çocukken başından geçen olaylardır. 23 yaşında, aklı başında bir "adam"ın kimle kaç paraya bedenini satıp, yatıp kalktığı vahim bir durum değil, aptalca, onursuzca bir tercihtir. Ne yapsın yani adam?" diyenlerde mevcut aramızda. Haklısınız! sabahın 6sında uyanıp, istanbul trafiğiyle boğuşup, işine gidip, 9-10 saat köle gibi çalışıp, bir gece de kazandığı paradan daha azını 1 ay da mı alsın...? değil mi?
- Belki de bir tez konusunun kahramanlarıyız şuan, ya da yazılmakta olan bir kitabın ana karakterleri, ya da vizyona girecek bir filmi şekillendiriyoruz, ya da gerçekten böyle bi adam var. Her ne olursa olsun, herkesin tacizlerde, tecavüzlerde tasvir edilmeye çalışan karakterlere lanetler okuyarak başladığı zincir, şuan karakterleri, hikayeleri anlatan "eleman"a, "bi siktir git" kıvamına gelmemeliydi.
- Bu kadar yazılan olaydan sonra önerimiz, senaryonun ortasından itibaren değişip, "esas oğlan"ın, yaşadıklarından ders çıkarıp, düzgün bir yaşam tarzı seçmesiyle devam etmeli, "yediğin içtiğin senin olsun, bize güzellikleri anlat" olmalıdır. yaşadıklarıyla, yediği, içtiği, kustuğuyla, Ahmet Yıldız öldü. Yeni Ahmet yıldız'lar olmasın diye çabamız.
sözlükte ayar vermek için kullanılmak üzere nicki kullanıldığında ciddi kavgalara sebebiyet verecek insandır.
mesela delikanlı kamyoncu nickli milliyetçi bir kardeşimizle chetin nickli sosyalist bir kardeşimizin siyaseten kavgalarında chetin isimli kardeşimiz delikanlı kamyoncu nickli kişinin nick altına "ahmet yıldız ölmedi" bakınızı verir. sonra delikanlı kamyoncu da chetin'in nick altına "anan ahmet yıldız ölmedi oç." diye bakınız verir. bunun üzerine iki yazar da ağır çaylaklık cezasıyla cezalandırılır.
son birkaç haftadır kıçı gündemden düşmeyen yazar arkadaş. iyidir kötüdür bu konu hakkında bir şey söylemek istemiyorum fakat burası bir sözlüktür. bunu unutmamak gerekiyor. blog denen bir kavram var, blogspot, blogcu, wordpress.com gibi sitelerden kendisine ücretsiz blog açabilir. hatta bu konuda kendisine yardımcı da olurum seve seve. yazdığı yazıların çoğu blog üzerinde yayınlanabilecek türden. kendisine blog açmasını tavsiye ediyorum.
bakın ben açtım oldu, http://www.hitman.gen.tr/ kafama göre yazıyorum rahat rahat. sen de denemelisin bunu.
paylaştığı bazı yazıların "sözlük" kavramıyla pek uyuştuğunu düşünmüyorum. uyuşsa bile diğer yazarlar sürekli üzerine gittikleri için sol frame'in bozulduğunu düşünüyorum. artık gerçekten bu kişiye gösterilen tepkiden, bu kişinin yazdıklarından sıkıldım. bırakın nasıl yaşıyorsa yaşasın, herkesin kendi tercihi. doğru veya yanlış yapıyordur, size ne? browser kullanabildiğine göre minimum sistem gereksinimlerine zaten sahip bir insan, araştırıp, okuyup neyin doğru neyin yanlış olduğunu öğrenebilir pekala.. veya boşvermişlikten biraz sıyrılıp birşeyleri ciddi manada oturup tartabilir. buna karışamayız, gerçekten karışamayız ve bizi ilgilendirmez. ha o yazıyor diye sen okumak zorunda değilsin, veya tepki göstermek zorunda değilsin.. ki çoğu zaman tepki göstermiyoruz, tepki kusuyoruz resmen.
hiç birisi size laf soktuğu zaman fikirlerinizin değişmesine sebep oldu mu? veya yerden yere vurarak sözde eleştiri yaptığında.. bu kişiye yaptığınız "sözde" eleştiri denilen hakarete varan sözleriniz bu insanın değişmesine sebep olacak mı? olmayacak.
bu sebepledir ki, ahmet yildiz olmedi blog açsın, hayat bayram olsun. en azından kendisi için.
ortaya serilmesine vesile olduğu kepazeliği gördükçe başlık altına yazmaktan kendimi alıkoyamadığım yazar.
hâlâ kendisinin cinsel kimliği ile duygu sömürüsü yaptığını ve başka bir sitede terennüm etmesi gerektiği ile ilgili didaktik amca ve teyze beyânâtları suratımıza fâş edilmekte. sen neymişsin be ahmet yıldız, ölmemen gerçekten sanal ortamların "namus" meselesi olmuş.
ahmet yıldız ölmedi her sözlük yazarı gibi kimliğinden ötürü duygu sömürüsü yapma özgürlüğüne sahiptir. kimliğinden dolayı duygu sömürüsü yapan bir heteroseksüelin yaptığı duygusömürüsü nedense bu heteroseksüel kimliğiyle özdeşleştirilmez ama ahmet yıldız ölmedi kendi kimliğiyle ilgili duygu sömürüsü yaptığında* bu heteroseksüel abla ve abilerimizin eşcinsellere yönelik şiddetine mâzeret olur. "biz senden tiksinmemize rağmen sana saygı duyuyoruz ve 'hastalığını' anlıyoruz" tadında bir gözü "ka'k gidelim" diğer gözü "bok yeme otur" tandanslı saçımlamalar yapmaya devam ederler.
sonra da ahmet yıldız ölmedi'nin gündem olmasını, "gündem olmaya çalışmasını" eleştirmezler mi işte bu tam 24 ayar bi' saçmalamadır. yahu bir tane cevap yazmadı kendi başlığı altında* ama siz sindirmek istercesine karalamalarınızı sürdürmektesiniz. ama bu "sömürgen" ahmet size 5 beden büyük gelir, sindirim sisteminize oturur haberiniz olsun. bunda kendi sanatının elbette payı vardır, ama bunun en büyük nedeni sizin durumunuzdur.
şimdi ben de bir heteroseksüel olarak tuna kiremitçi tadında girdiler yazarak karşı cinsten insanlara aşk masalları düzeceğim, salya sümük ne kadar yoksun, ne kadar aşık, ne kadar erkeksi, ne kadar kadınsı olduğumu höyküreceğim. zîra bunu benim yapmaya hakkım var. ama bir eşcinsel lütfen yapmasın.*
iğrenç ve mide bulandırıcı hikayelerin yazarı. Doğrudur değildir bilemeyeceğim ama bu hikayelerin yeri zannımca bura değil sex hikayeleri yayınlayan sitelerdir. Pılını pırtını alıp gitse de sol taraf rahatlasa artık.
hikayeleri eleştirilebilir; tiye alınabilir; hikayelerinin hayalgücü olduğu söylenebilir. bunların hepsi haktır. nitekim ben de yazım tarzıyla dalga geçtim; çok değil daha bugün. belki de feyk tir, ya da dikkat çekmeye çalışıyordur, bilemem. bunların hepsini eleştirebilirsiniz ama kimsenin eşcinsel olduğu için pılını pırtını al da git burdan demeye hakkı yoktur.
kal gözüm burda; anlat hikayelerini. anlat beğendiklerimizi artılayalım; beğenmediklerimizi eksileyelim. gerekirse eleştirelim; gerekirse alkışlayalım. ama sakın üç beş körpenin söylediğine bakıp gitme buralardan. sözlüğü bir renkten mahrum gözüm.
kimliğini sözlüğe yansıtmayı bırakmış,artık çeşitli ajitasyon araçlarıyla kendisini ve içinde bulunduğu duruma haiz insanları gündem maddesi yapmaya çalışan,kötü niyetli yazar,zira kendisine itiraf.com u öneriyorum,daha iyi anlaşabileceği, içindekileri kusabileceği ortam var.
efendim öncelikle bir kaç entry sini okudum saygı duymaya çalıştım. (bkz: #3973084) sonra anladım ki yaptıkları ve yazdıkları akıl alır, kabul edilebilir şeyler değil. 5. nesil uuser. nick altına yazılanları görüp amacına ulaşan, sevinen kişi. *
bana, homoseksüellerin seksten başka bi halt düşünmediğini düşündürtmüş olan yazardır.sanıyorum eşcinseller para,geçim,kariyer sıkıntısı olmayan;bu nedenle de hayatlarını cinsellik üstüne kurabilme fırsatları olmuş kişiler.valla ahmet yıldız ölmedi bana böyle öğretti.
bu arada lut kavmi niye helak olmuş diye (belki de bu cümleyi baştan sona bilmiyordur) araştırmamış yazar.eşcinselliğe karşı gelmek allah'a şirk koşmak olamaz *
yalancı olduğunu düşündüğüm yazar. eşcinsel olması falan beni ilgilendirmiyor. gerçekten eşcinsel mi yoksa fake mi o da umrumda değil. bildiğim şey bu kişinin yaşamadığı hikayeleri yaşıyor gibi anlattığıdır. sağda solda eşcisnel sitelerinde kitaplarında artık nereden buluyorsa bu yeraltı öykülerini alıp kendi yaşamış gibi anlatıyor zannımca. ve anlattığı her hikayenin altına yazılan kötü yorumlar, hoşnutsuzluklar bu sözde yazara zevk veriyor. belki bu girdiyi entryi de okuyup 'hahah bi salak daha beni ciddiye alıp yazılar yazmış' diyor. ama bu da umrumda değil. dediğim gibi böyle birisi işte bu.
sırf popüler olmak için oruspu gay oldugunu iddia eden yazar. yani bana göre öyle gibi; sonra yazılanları arkadaslarıyla okuyup götüyle gülüyordur. atlamayın a.q herseye.