Makamına rağmen, Kırmızı ışıkta duran, köşkün elektrik, su gibi giderlerini cebinden karşılayan, fevkaladenin fevkinde sağlam duruşlu bir adamdı.
Özlüyoruz...
Kendi çocuğunun düğününe ait tüm masrafları kuruşu kuruşuna cebinden karşılayan, saray çalışnalarının hepsini o gün izine çıkaran, trafikte yol kapatmak yerine Işık'larda bekleyen, karısının kolu kırılınca hastane acilinde sıra bekleyen, cumhurbaşkanlığı bütçesinin önemli bir kısmını her yıl iade eden, cumhurbaşkanlığı döneminde kendisine hediye edilen hiçbir eşyayı almayan adam gibi adamdır. Hiç kandırılmaması ise işin promosyonu.
türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en kötü cumhurbaşkanı. siyasetçi olmayıp, sırf refah partisi'ni kapattığı için cumhurbaşkanığıyla ödüllendirilmiştir. kendisini reis- i cumhur yapana da kitapçık fırlatarak ne kadar vefalı olduğunu göstermiştir.
Gerçek anlamda cumhurun başkanı olan, hiçbir partiye, ideolojiye, görüşe yakın durmayarak, tarafsız duruşunu bozmayan, gerek şahsi gerek aile hayatıyla dillere düşmeyen, prensiplerine, ve konumu gereği her türlü kurala ve kaideye sıkı sıkıya bağlı, onurlu, saygıyla anılan, özlenen cumhurbaşkanıdır.
C. Başkanlığı döneminde, makam aracıyla, kırmızı ışıkta durup, yayaların geçişini saygıyla bekleyen, ortalığı velveleye verip, kıyamet koparmayan, tevazu sahibi ve nezaket adamıdır aynı zamanda...
Ömrü uzun olsun...
ahmet necdet sezer diye yazılır, adam diye okunur...
hırsıza, rantçıya, yabancı kölesi siyasetçiye inat nasıl cumhurbaşkanlığı yapması gerektiğini göstermiştir. kendisini cumhurbaşkanı seçenlere dahi vatan çıkarı ve yasalar diye, ciddi şeyler bile olmasa milim tolerans göstermemiş cephe almayı bilmiştir.
batılı emperyal güçleri sallamamış onların ziyaretine gitmek yerine amerika'nın en sert yaptırımlar uyguladığı dönemde hoş karşılamıyoruz demesine inat suriye ve iran ziyaretlerini yapmış.
bağımsız cumhurbaşkanı...
hiçbir gavur ülkeden de özür dilememiş, minnet beklememiş, yanaşmacı olmamıştır...
lüks pezevengi, iktidar orospusu olan sözde siyasetçilere örnek olması gereken, devlet adamı...
beyefendiydi. her şeyden önce bu ülkenin anayasasına bağlı bir cumhurbaşkanı idi. emsal davranışları vardı.
* misal bugünkü zat kendine koruma ordusu tutup, kaçak bir sarayda yaşarken kendisi oğlunun düğün masraflarını bile kendi cebinden karşılayacak kadar 'ahlak' sahibi idi.
* misal kendi cumhurbaşkanlığı döneminde cumhurbaşkanlığı bütçesi tasarruf etmişti. bugünkü zat ise cumhurbaşkanlığı bütçesi bana yetmez. diyerek yasa değişikliği ile örtülü ödeneği bile kendine bağladı.
* dürüsttü. ahlaklıydı. şu ülkede hiçbir kimse kendisinin dürüstlüğüne ve ahlaklı bir insan olduğu gerçeğine karşı tek bir kelime edemezken şu an o makamı işgal eden kişi için tribünlerde 'hırsız' diye başlayan tezahüratlar yapılıyor.
* kendisi bir katilin babası değil. şu an ki zatın oğlu bir cinayet işledi.
* kendisi cumhurbaşkanlığı görevi süresi bitince ankara'da standart bir apartmanda standart bir yaşama devam etti. şu an ki zat görev süresi bittiğinde hala ülkenin yönetim biçimi değişmediyse eğer muhtemelen ülkeden kaçacak.
* kendisi ankara üniversitesi hukuk fakültesi mezunu. şu an ki zat üniversite mezunu değil.
* kendisi türkiye cumhuriyeti anayasasına ve hukukuna tamamen bağlı bir insandı. şu an ki zat ise ne yasaları tanıyor ne de anayasayı.
en başta adamdı. kırmızı ışıkta minimum koruma sayısı ile kızılayda durur kendisini fark edenlere selam verirdi. ankaralıyım çok gördüm kendisini kırmızıda beklerken.
Kendisi hiçbir zaman çalmadı, kimseyi desteklemedi.Sessizce cumhurbaşkanı oldu ve gitti.Kendisinin tek olumsuz durumu belki ecevite fırlattığı anayasa kitapçığıydı.
adam bundan 12-13 sene önce fetö tehlikesine dikkat çekerken, devlet kurumları namaz kılıyorlar diye fetöcülerle dolduruluyordu.
yaş toplantılarında fetöcü subaylar ihraç edilirken, tayyip erdoğan, ahmet necdet sezer'in gözünün içine baka baka her ihraç kararına şerh düşüyordu.
şimdi davet gitti, gitmedi diye sorgulamak mantıksız.
adama davet gönderilmemiştir. çünkü sezer'e davet göndermeye utanmışlardır muhtemelen.