vatan sevgisinden nasibini almamış zavallıların; fırsat bu fırsattır diye akılları yettiği kadarca yazabildikleri, hakaret ettikleri, ülkemin ihtiyacı olan saygın cumhurbaşkanı.
cumhurbaşkanını halkın seçmesini istemeyen değil, mevcut yasalar ve anayasa ile uygulamada sorun yaşanacağı gerekçesi ile, hele hele böylesine önemli ve üzerinde çalışılması gereken bir işin sırf kendi beceriksizliğini makyajlamak ve mağdur rolleri takınmak için gerçekleştirmeye çalışmakla olmayacağı sağduyusuna sahip olduğu için referanduma ve anayasa mahkemesine götürmüş cumhurbaşkanıdır.
anayasıyı değiştirebilecek bir çoğunluğa sahip olarak geçirdiği 4 yıl sonrasında hala anayasadan şikayetçi olmak hangi ruh hali ile açıklanabilir.
kimse halkdan kaçmıyor ama türkiye cumhuriyeti ile ilgili böyle hayati konular üç beş oy uğruna seçim malzemesi yapılıyor. üç beş oy için her yol her söz her yalan her iftira mübah sayılıyor. yazık
tekrar ediyorum kimse halktan kaçmıyor ya da cumhurbaşkanını halk seçmesin demiyor. ama öncelikle 25 yıldır olur olmaz değişikliklerle delik deşik olmuş darbe anayasası (82 anayasası) değiştirilmeli, bireyi ve bireysel özgürlükleri öne çıkaran çağdaş bir anayasa oluşturulmalı, oluşturulan bu anayasada alt yapısı hazırlanarak, yetkiler ve denetim mekanizmaları tanımlanarak cumhurbaşkanını halkın seçmesi sağlanmalıdır.
cumhurbaşkanın normal secim süreci,meclisin dağılımının halkın büyük çoğunluğunu temsil etmediği görüşüne dayanılarak iptal edilince saf bir cocuk gibi inanmak istemiştim bu kararın altında hiç bir nedenin yatmadığına...aslına bakarsanız mantıklı da geliyordu.zira %10 barajı anti demokratik bir karar iken ve de meclisin dağılımı halkın %50'ye yakınını temsil etmiyor iken cumhurbaşkanını meclisin seçmesi haksızlık gibi duruyordu.
ama cumhurbaşkanının seçilememesi bu gerekçeye dayanmıyormuş...son olaylardan sonra halk da artık bu söylemlere inanmıyordur.zira kendisini temsil etmedi diye secilemeyen yeni cumhurbaşkanı kendisine seçtirilmiyor.bu da bize gösteriyor ki bazıları dini istismar ederken diğerleri de buna karşılık başka şeyleri istismar ediyorlar.
bir dahaki seçimden sonra mecliste aynı güce sahip olamayacağının farkındaki topluluğun hazır güç bizdeyken yollayalım herşeyi de sonraki dönemde işimizi garantiye alalım düşüncesiyle yolladığı kanun tasarılarını "yasal" sınırlar içinde veto eden cumhurbaşkanıdır. zira bir zaman sınırı varsa 1 sn kala da veto edebilir 10 gün kala da.
kendisi anayasada ne yazıyorsa onu uygulamıştir, ama ne yazıyorsa onu uygulatmamakta kararlıdır. anayasanın kendine kertikçisidir. suyun başındadır, suyu istediği çayıra salabilmektedir. ülkenin, haklarını kullanabilen ender şanslı evlatlarından dır. şansı hep daim olsun bakalım !
cumhurbaşkanı adayını, kimseden görüş almadan son gün açıklayan diktatör zihniyetin yasama süresini sonuna kadar kullanmasını eleştirdikleri cumhurun reisi.
--spoiler--
bize niyetinin ne kadar iyi(!) olduğunu kanunları kendisine tanınmıs sürenin son 10 dakikasında vetolayarak göstermiş cumhurun ne yazıkki basında olan adam"
--spoiler--
4,5 sene bir bok yapma kapağı alınca demokrasi meleği kesil. benim aklım almıyor arkadaş.
yok yaptıklarınızla söylediklerinizde bir değil ki anasını satayım eleştirelim.
hakkında seri entryler girildikçe ve ismini sol frame de asılı gördükçe aklıma
- yine anayasayı birilerine fırlattı galiba,
- kesin cumhurbaşkanlığı seçim süreci değişikliğine yeni bir takoz daha koydu,
- referanduma götürdüğü değişikliği ayrıca anayasa mahkemesine de göndereceğini belirterek, tc cumhurbaşkanlığında yeni çığırlar açtığı için nobel siyaset ödüllerine aday gösterildi,
gibi şeyler düşünmeme sebep olan tc cumhurbaşkanıdır.
ahmet kekeç'in "ne yapmak istiyor sezer?" diye sorguladığı şahıs.
"Hiç kimse de şunu sormuyor:
Cumhurbaşkanını bu Meclis seçemiyor, istikbaldeki Meclis seçemiyor, halk seçemiyor, halkın seçtikleri seçemeye yeltendiği an silahlı bürokrasinin şahin kesimi 'arıza' çıkaracağını söylüyor.
Peki kim seçecek?
Bu soruyu, hassaten, Cumhurbaşkanımız Sayın Ahmet Necdet Sezer'in yanıtlamasını istiyorum."
bize niyetinin ne kadar iyi(!) olduğunu kanunları kendisine tanınmıs sürenin son 10 dakikasında vetolayarak göstermiş cumhurun ne yazıkki basında olan adam.
oysaki yasa gel su cumhura reisi cumhura sectirelim diyor. neden korktuki bu kadar ans.
kendisinin dünya durdukça başımızda kalmasını isteyecek kadar hayranları olan übermensch, bir nevi süpermen. herhalde zat-ı şahaneleri de mutlu oluyordur bundan.
kendisine ayılıp bayılanları ihtar etmek gerektiği kanaatindeyim.
"helallik", "hakkı helal ya da haram etmek" karvamları islami kavram ve jargonlardır. "kamusal alan"da yakışıyor mu bu kullanım? ayıplıyorum kendilerini buradan, cık cık cık...
kamu sahasında dini tezahürün laikliğe aykırı bir tarafı olmadığını ve demokratik her ülkede böyle olduğunu düşündüğümden ve bildiğimden ben helal etme/etmeme kavramına iltica etmekte bir beis görmüyor ve kendisine hakkımı helal etmiyorum. benim inancıma göre, bir insan herkesten helallik alabilse fakat sadece 1 (bir) kişiden helallik alamasa, helallik vermeyen kişinin haklılığı durumunda öte tarafta yeri bellidir: cehennem. allah da bana kul hakkıyla gelmeyin diyor. sayın cumhurbaşkanına hakkını helal etmeyen bir ben değilim.
kendi kendisinin görevini uzatmak için gösterdiği olağanüstü çabaya bakarsak, korkarım kendisine bir daha asla ahmet bey diyemeyeceğiz. bir gidip çay koyduğu günleri göremeyeceğiz.
hükumet 5 yıl için seçilen bir parlamentoda, 5 yıl dolmadan seçime gitme kararı aldı/almak zorunda kaldı. parlamentonun normal süresi 3 kasım 2007 tarihinde doluyordu. normal şartlarda hükumetin de parlamentonun da sürenin bitimine kadar kalma ve görev icabı her tür yetkiyi kullanma hakkı vardı ve anayasa gereği hala da görevleriyle ilgili gerek hükumetin gerek parlamentonun her tür yetkiyi kullanmaya hakları var. cumhurbaşkanının ise 16 mayıs 2007'de 7 yıllık görev süresi doluyordu ve doldu. şu an yenisi seçilemediğinden ilgili anayasa maddesinin yorumunu yine kendisi yaparak görevine devam kararı aldı. kendisini terhisi uzamış asker gibi hissettiğini söyledi. yani kendisi "uzatmaları oynuyor". fakat buna rağmen, her ne hikmetse hazret normal süresi dolmamış parlamentonun yasama yetkisini kullanamasını yadırgıyor da görev süresi dolmuş, normal süresini de tamamlayarak uzatmaları oynayan biri olarak yetkilerini hem de sonuna kadar kullanmayı yadırgamıyor. bunu da hukuki, tutarlı ve ahlaki bulduğuna eminim.
hükumete muhalefetini o dereceye vardırdı ki, bundan 7 yıl önce demirel'in cumhurbaşkanlığını kendisine devretmesine sevinirken "allah aşkına bir git de demirel gelsin razıyım" noktasına getirdi beni. demirel'in 7 defa gelmesinin sırrını şimdi anladım. her şeyden önce idaresi altında 7 (yazıyla yedi) yıl yaşamış bir insan olarak hakkımı helal etmiyorum. kendisini ondan daha büyük allah'a havale ediyorum.
--spoiler--
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 2001'de 15 mahkumu afetti. Bunlardan ikisi küçük yaştaki çocuklara tecavüz biri ise PKK üyesiydi..
Cezaevlerinde yaşanan 2000'lerdeki açlık gervelerinin ardından; Köşk'te de af patlaması yaşandı..Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer; 2002 yılında 100'e yakın mahkumu affetti.Bunların büyük bölümü ise yasadışı örgüt mensuplarıydı;
ilhan Demirel (Yasadışı örgüt), Yaşar Demircan (Devsol), Ramazan Çiçek (Anayasal Düzeni yıkmak), Metin Günay (TiKB/GK), Atilla Selçuk (Anayasal Düzeni yıkmak), Barış Kaya, Suat karabulut (Dev-Sol), Ümit Kanlı, Gülseven Öztürk (DHKP-C), Fatma Güzel, Ergün Bütüner (TKP-ML), Barış Yıldırım (DHKP-C), Hakkı Şeker (DHKP-C), Nuray Gezici (Dev-Sol), Tamer Çadırcı, Ulaş Göktaş (DHKP-C), Mesut Avcı, Madımak Özen (DHKP-C), Ayten Eren (DHKP-C), Özgül Dede (DHKP-C), Yüksel Doğan (PKK), Murat Candar (TiKB/GK), Mustafa Genç, Ayla Özcan, ibrahim Tekin, Semra Askeri, Mehmet Şahin (DHKP-C),Gülperi Özen (DHKP-C), Haydar Baran (TKiP-Ekim) M.Erkan Çetin (Dev-Sol), Hatun An, Hakan Baran, Yılmaz Babatümgöz (MLKP), Resul Ayaz (MLKP/K), Zeynel Yıldız, Nazan yılmaz (DHKP-C), Hasan Çebe (TiKB) Ertuğral Kaya (DHKP-C), Mete Yalçın (TiKB), Barış Gönülşen (TiKB), Esmehan Ekinci (TiKB), Mehmet Acettin (MLKP), Mehmet Leylek (MLKP), Erol Altıokka (TiKB) Ercan Uçuk (TKP/ML-TiKKO), Ali Şahmo (TKP/ML-TiKKO), Gürban Hızmay (DHKP-C), Sadık Yılmaz (MLKP/K), Aydan Odabaş (DHKP-C), Petek Türkkmen (TiKB), Haydar Özbilgin (MLKP), Muharrem Kurşun (MLKP), Leyla Alp (DHKP-C), Sedat Felek (TKP/ML-TiKKO), Şudaman Kamancı (Ekim), Ali Haydar Geckin (TKP/ML-TiKKO), Gamze Bayram (DHKP-C), Sibel Horasan (Dev-Sol), Hüseyin Ali Günay (TKP/ML), Erdal Arıkan, Suzan Baran (TKP/ML-TiKKO), Namık Kemal Bektaş (MLKP), Nuray Özçelik (TiKB), Hülya Türüç (TiKB), Mammut Yücel (TKP/ML-TiKKO), Ömer Ünal (TiKB), ismet Sınağ (DHKP-C), Makbule Akdeniz (TiKB), Cem Şahin(DHKP-C), inayet Günenç (TiKB)
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 2003 yılında bu alanda kendisinin rekorunu egale etti.. Sezer; tam 123 mahkumu sağlık gerekçesiyle affetti.. Bunlardan 38'i DHKP-C ve Dev-Sol örgütü mensubu, 18'i ise TKP-ML TiKKO örgütü üyesi olmaktan cezaevindeydi..Diğer örğüt üyeleri dığımılı ise şöyle; TiKB(14), THKP)4) TKiH(1)DHP(1) PKK (3) TKEP (2) TDKP(2) BELiRSiZ (10) Sezer 2004 yılında TKP-ML üyesi Semiral Yılmaz ve Hüseyin Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 9 mahkumu yine aynı gerekçeyle sağlık sağlık gerekçesiyle affetti..2005'te ise affettiği 5 mahkumdan sadece biri ibrahim Ayhan Özgül; yasadışı Dev-Sol örgütü üyesiydi..Sezer'in 2006'da affettiği son mahkum ise Eşini öldüren ve sürekli kocama hali olan Mustafa Albaş oldu.
azınlık haklarının daimi savunucusudur çoğunluktaki müslümanların bayramları yerine azınlıktaki hıristiyanların yortularını kutlamaktadır kendileri. taraflıdır cehepenin emrindeyim diye bas bas bağıran kanaltürkün şeyine gitmiştir. tüm ülkeyi kamusal alan ilan etmiştir. yan gelip yatmıştır. ayda bir gelen kanun değişikliklerini veto etmiştir o kadar. yan gelip yatma dermişken aklıma geldi. şehit cenazesinde, "askerlik yan gelip yatma yeri değildir" dediği için sayın başbakanımızı yuhalayan sayın izmirliler, ahmet necdet sezer'i teröristleri affettiği için mi alkışlamışlardır.
ama tüm bunlara rağmen sonuçta onun eşi başörtülü değildir. o yüzden sezar'ın hakkı sezar'a
sayın sezer, keser döner sap döner gün gelir hesap döner. bi gün öyle bi duruma düşersin ki sen de mi brütüs deyip olanlara şaşakalırsın. benden söylemesi
bugun yaptığı açıklamasıyla cumhurbaşkanını halkın seçmemesi konusunda beni ikna eden kişi.bu adam konuşuna kadar halkın seçmemesine bir anlam veremiyordum ama iktidarın bütün yetkileri elinde buluduracağını açıklamıştır ki yerden göğe kadar haklıdır.
dün şırnak'da şehit düşen askerimiz vedat dayıoğlu'nun bugünkü cenaze töreninde,yaşar büyükanıt ile birlikte izmir halkı tarafın büyük bir sevgiyle karşılanan ve cenaze töreni süresince ağlamamak için kendini zor tutan cumhurbaşkanı..
en azından halkın büyük bir çoğunluğu sevgisini "gerçekten" hak edenlere gereken değeri göstermekten hala çekinmiyor..
aynı cenaze törenine tayyip erdoğan'da katıldı ancak halk tarafından büyük bir tepkiyle karşılandı..
irticanın önündeki en büyük tehlike olan şahıs. öyleki yurdun dört bir tarafında yobazlar kurdukları kamplarda hamas militanı yetiştirmekte, iran dan gelecek yedek kuvvetler de tek bir işaretlerini beklemektedir, ne varki ahmet necdet sezer bu yoldaki en büyük engeldir. tek başına yobazlara direnmektedir. koltuktan bir inse hemen yobazlar kapacak ama kendisi gözünü kırpmadan koltuğuna sahip çıkmaktadır. inmesi sorun değildir, kendisi gibi yobaz düşmanı, laik, demokratik ve hukuçu birini bulsa hemen kalkacak ta ah şu chp ye bir fırsat vermediler.
bu halk aptalsa kendisi ne yapsın. özgürlük te herkese verilmez ki kardeşim. dur bak uzun yazmayayım dostlar alınmasın!!!!