gelecegin en saglam putlarindan. ulkeye zarardan baska bir katkisi olmadigi halde, oldukten sonra kahraman, aydin, cumhuriyet sehidi [ kendi eceliyle olse bile ] gibi duygusal ifadelere tercuman olacak eski bir burokrat. izledigi tarafli siyasetin, kendi ideolojisi adina kullandigi o mesru koltugun, yaptigi antidemokratik atamalarin, mitolojik bakis acisi ile sekillendirdigi laiklik anlayisinin, '' kirmizi isikta duruyor ama '' gibi demagojilerle savunulmasi dusunduruyor beni sadece. acaba toplum dusmani olup, kirmizi isikta dursam benim icinde boyle dusunurler mi ?
eğer yolda görürsem; gerek bir vatandaş olarak çok iyi örnek olduğu için, gerekse cumhurbaşkanı sıfatı ile görevini layıkı ile yaptığı için, durdurup teşekkür edeceğim adam. özlemiyor değilim hani.
türkiye'deki birçok senfoni orkestralarının, oda orkestralarının, opera ve balelerin düzenlediği etkinliklerin değişmez destekçisi, seyircisi, dinleyicisi. ayrıca, kimseler tanımaz iken o, leyla gencer'e ödül vermiştir. sanatın da sanatçının da ahlakın da yanında durmuş, destekçisi olmuş büyük insan. bıraktığı koltuğa uzun süre düzgün bir adam gelmez, belki daha hiç gelmez.
2001 krizine anayasa kitapçığı firlatılmasının yol açtığını sanan insanların hakaret etmeye çalıştığı şahıstır. bu zatı muhteremlere göre zaten o yıllarda bütün dünyada likidite sıkışıklığı yoktu, petrolün varili 10-15 dolarlara kadar düşmemişti ve zaten bizde para bolluğu olduğu halde kriz yaşamıştık.
yargıtay başkanlığına bizzat kendi torpiliyle oturttuğu şahıs görevini layıkıyla yerine getirmiş olup "bir ülke nasıl kriz ortamını sürüklenir, demokrasi nasıl kesintiye uğratılır" gibi soruların cevabını itinayla vermiştir, aferin ona...
ayrıca görevi boyunca perde arkasından yürüttüğü siyasete girip boyunun ölçüsünü almasını beklediğimiz şahıstır...
son yıllarda türkiye'nin önünü tıkamış olan en büyük felakettir. kendisi görevden çekilmesine rağmen atadığı aynı dünya görüşüne sahip kişiler bir kaç yıl daha kriz yaratmaya devam edecektir.
üstüne düşen vazifeleri yeterince yerine getirmiş, atatürk ilkelerine bağlı, saygıdeğer cumhurbaşkanımız olmuştur vakti zamanında. yerine gelenlere bakılınca değeri daha çok anlaşılmktadır.
cumhurbaşkanlığı makamında en çok görülen insandır. mozambik, honolulu gibi ülkemizle ne ticari ne siyasi zerre alakası olmayan yerlere geziler yapıp halkın cebinden yememiştir. çankaya köşkü'nün faturalarını bile cebinden ödemiştir. makam aracı sayısını azaltmış; cumhurbaşkanlığı süresince yeni araç almamıştır. görev süresince kendisine ve eşine gelen hediyelerden kıymetli olanları "bana değil makama hediye edildi" diyerek bırakmıştır. halkı fakirleştiren ve halk yararıyla zerre alakası olmayan yasaları ışık hızıyla reddetmiştir. ha bir de terörist affetmekle suçlanmıştır. ancak onun terörist affettiğini söyleyen dünyadan habersiz insanlar o af listesinin cumhurbaşkanı'nın önüne gelmeden önce adalet bakanı, sağlık bakanı ve iç işleri bakanı'Nın önünden geçtiğini unutmuştur.
edit: aynı zamanda şeriatçı molla yönetimi isteyenlere de bu isteklerini kapak yapmış kişidir. siz bu kafayla gidin daha çok kapak olacak sizlere.
talabani lavuğunu köşk'e kabul etmeyerek bir kez daha sevgimi toplamış eski cumhurbaşkanım. keşke herkes biraz olsun akıllı olsaydı da anıtkabir'e de alınmasaydı. ne işin var ulan senin burda, siktir git diyemedik ...
akp'ye açılan kapatma davası ile bir kez daha hatırlanmıştır...
(neymiş; davayı açan başsavcıyı görevinden ayrılmadan 3 gün önce atamışmış, pehh! bir defa da hayırla ansalar, şaşıracağım...)
doğruları gibi yanlışları da olan eski cumhurbaşkanımızdır; netice de "insan"dır...
(yanlışları incelendiğinde; seleflerinden daha az olduğu da rahatlıkla görülebilir)
türkiye cumhuriyeti nin basına gecen en kuralcı, adaletli, gözü tok ender liderlerden biriydi.
ipleri taa amerikalardan uzanan basbakanın kuklası olmadığı için yaranamadı kimseye.
almanya basbakanı angela merker in, arkasından asıp kesip yüzyüze geldiğinde pozitif enerjiyle yüklenenlerin kuklası olmadığı için yaranamadı,
oy uğruna yurdum insanına elektrikten kömüre dağıtmadık tekbirsey bırakmayanların kuklası olmadığı için yaranamadı,
köşkü halka açmanın onun bunun ayağına gitmek olmadığını bildiği için yaranamadı kimseye,
dinini siyasetine alet etmediği için yaranamadı kimseye.
"ne seriat gelecek" diye beyanatları çıkmıstır gazetelerde ne de yol arkadasları seyhin dizi dibinde fotoğrafları olanlar olmustur.
180 teroristi affetmiş ama ne sehitine kelle diyenlerin ne de bebek katiline sayın diyenlerle bir olmustur.
makamını kullanmayıp köşk te kendi adına kullandığı elektriğin bile parasını ödediği, haram yemediği için yaranamadı kimseye.
baska akılda kalan birseyler var mı şimdi hatırlamıyorum.
kim olduğundan ziyade, bir proje idi. Birileri tarafından getirildi, 7 sene o koltuğa oturdu ve gitti.Acaba gerçekten o mu cumburbaşkanı, yoksa perde ardından başlka birileri miydi dedirten, birilerinin borazanlığını yaparken, koskoca ülkeyi temsil etmeyi beceremeyen,kim olduğu şüpheli bir politik dublördü.
"Kara perşembe" diye nitelen mgk toplantısını yapıldığı gün başbakan ecevit'e kitap fırlatmak,180 civarında teröristi affetmek, Almanya başbakanı angela merkel'i resmi bir toplantıda yüzüne karşı fırçalamak, emin çölaşan'ı yolda görüp " naber kanki, ulan şu yobazlardan nedir çektiğimiz " diyerek ayaküstü muhabbbet etmek..başka akılda kalan birşeyler var mı şimdi hatırlayamıyorum.
görev süresi boyunca Atatürk'ün ilkelerine her zaman sadık kalmış, gerçek bir cumhuriyetçi, yobazsavar, vatansever, sözünün eri devlet adamı. adam gibi adam.
bu ülke için iyi şeyler yapmaya çalışan son devlet büyüğü.
görevini sonlandırmasının ardından anıtkabir'e gidişinde, gözünden akan yaşlarla yüreğime kazınmış olan cumhurbaşkanım.
ayrıca kendisi, zimmetine para geçiren, kara para aklayan, milleti, devletin hazinesini yolunacak kaz olarak gören milletvekilleri, bakanlar ve diğer devlet büyüklerinin aksine, görevinden ayrılırken kendisine ayrılan bütceyi fazla bulup, büyük bir kısmını hazineye iade etmiştir.
cumhuriyet kurulduğundan bu yana görev yapmış cumhurbaşkanları arasında "en tutumlu cumhurbaşkanı" şeklinde lanse edilen, görevi bittiğinde cumhurbaşkanlığına ait 3 makam aracı ile 25'e yakın personeli yanında götüren "tek cumhur başkanıdır"
kimisi ona komünist dedi(belki de hukuk devletinin ilkelerine bağlılından dolayı)
kimisi ona muhalefet dedi(atatürk ilkeleri ve anayasal hukuk kuralları kimilerine her nedense "muhalefet" miş gibi göründü)
kimisi o koltuk ona dar dedi(belki mağaşının yettiğince yaşamasından dolayıdır,terihte enflasyonla oranlasak dahi şu ana kadar en az maaşla çalışmış cumhur başkanımızdır)
kimisi yeterince aktif değil dedi...
kimisi krizden onu sorumlu tuttu(krizin esas sebebi 2001 yılındaki yabancı kaynaklı ani para çıkışıdır bu para çıkışının zamanlamasıyla akp iktidara gelmiştir)
kimisi aşırı kuralcı dedi(ne demekse)
ahmet necdet sezere olmadığı herşey söylendi..
türkiyenin ilkelerinden,güçler ayrılığından,türkiyede yaşayan türk olmanın gereklerinden asla taviz vermedi,
kendine verilen tüm hediyeleri daha önce hiç bir cumhur başkanının tam olarak yapmadığı gibi en ufak ayrıntısına kadar köşkün envanterine kaydettirmesi dürüstlüğünü anlatmaya yeter..
açıkçası geri planda gibi görünsede ülkeye yön verme yetisinden hiç şüphe etmediğim atatükten sonra gelen yakın terihimizdeki en dirayetli ve yamuksuz devlet adamlarındandır..
isteyen istediği kadar didiklesin ahmet necdet sezerin hiç bir üçkağıtçılığını,türkiye ilkelerinden sapmışlığını,ahlaksızlığını ,duruşundaki bozukluğunu bulamaz...
bir yolu olda da onu tekrar cumhurbaşkanı konumunda görsek
Atatürk'ten sonra cumhurbaşkanlıgi makamina en cok yakisan durusu ve kesin kararliligi ile bugünkü sürecin tam karsisinda duran gercek ve sözde degil özde laik T.C'nin 10.cumhurbaskanidir.