ülke krizin dibindeyken köşk'ün bütçesini artırıp tadilat yaptırmayan bir adam. oğlunun düğününde yakılan elektriği hesaplattırıp cebinden ödeyen adam gibi adam.
ülke girdabın eşiğinde iken safariye gitmeyen adam gibi adam.
bazıları şebeklerin karşısına geçip, şebeklik yaparak aklı sıra fotoğraf çekiyor. doğru aslında ülkemiz için hayırlısı olan o şebekliği yapanlar. sizlerde haklısınız.
olmasi gerektigi gibi oldugu icin bu ulkeye fazla gelen. kendisinden eger cok degil 5 tane falan olsaydi ulkeyi birazcikda olsa kurtarabilirdik.
kendisi hakkinda yazilip, cizilen garip garip seyleri gordukce gulmekten yerle yeksan oluyorum. ilk kriz patlak verdiginde "anayasayi kafasindan asagi atmistida ondan krizlendik" biz falan diyenler var bi grup, ha yani oyle saglam bi ekonomimiz (!)var ki oyle biri aksirsa yikiliyor, ekonomi bu hale gelene kadar sen naaptin? diye sormak gelmiyor akillarina.
teroristleri affetti falan diyen komik grubu vardi, o listelerin adalet bakanligindan ciktigini bilmeden pek kafa utuluyorlardi, neyse onlarin cogu abdullah gul'de affedince sustular sukur.
kendisinin "makamina" verilen butun hediyeleri oldugu gibi birakip gitmesi, abdullah gul'un bitane bi sey kralinin "kendisine ne hediye verdigi" sorulunca "size ne" diye cevap vermesinin yaninda pur pak kaliyor.
bu ulkenin cumhurbaskaniydi, bunu bildi, bunun agirligina gore davrandi ne abuk sabuk bir konusmasini gordum ne bos konustugunu kendisini cok malzeme etmeye calistilar ama asla malzeme olmadi, isini yapti, isi bitince de gorevini teslim etti.
gormedigimizden boylesini bikac gomlek bol geldi herhalde bize, "veto"larina takildilar. her seyi veto etti dedilerde, o vetolarin gerekcelerini merak edip okumadilar. o da guzel.
vetocu olmayan bi cumhurbaskani var mesela simdi, 2b yasasi sak diye gecti, nefes alacak gram ormaniniz kalmadiginda veto'cu cumhurbaskanini mumla arayacaksaniz ya du bakalim...
elinde pazar filesiyle dolaşıp kırmızı ışıkta durduğu için bir takım cahil cühelanın, cumhuriyet dönemi'nin en önemli adamlarından, atatürk'ün en yakınında bulunan ve cumhuriyet'in ilk sivil cumhurbaşkanı olan şahıstan daha önemli olduğunu öne sürdüğü çankaya noteri.
türkiye cumhuriyeti devletinin cumhurbaşkanlığı görevini hakkıyla yapmış,devletin hiçbirşeyini yememiş,çalmamış,çırpmamış,dürüst,idealist,bulunduğu mevkiye en çok yakışan 2. cumhurbaşkanıdır.sonsuz saygılar.
"atatürkçü" olduğunu iddia ettiği her saniye mustafa kemal atatürk'e mezarında takla attıran şahsiyet.
biri askeri siyasetin dışında tutmak için ortaya hayatını koymuş, bu sebepten kendisine suikast hazırlığı yapılmış, diğer ise askere her fırsatta gel pisi pisi yapmıştır.
ergenekon operasyonu nda halen tutuklu olan şahinin hiç bir sağlık probleminin olmadığını ayrıca belirtmek gerek. kendisini bulunmaz hint kumaşı gibi takdim edenlere sormak gerek bu ne perhiz bu ne lahana tursusu diye.
sosyal güvenlik yasasını veto ettiği için acımasızca küfredilen, ne allahsızlığı ne kitapsızlığı kalan güzide insan.
yok tamam bunu da anlayışla karşılıyorum. lakin o kadar küfür ettiniz, sonra hepiniz kundaktaki çocuğunuzu sigortalı yapmaya çalıştınız.
bu ettiğiniz küfürler kime dokunur acaba? deyü düşünmeden duramıyorum.
çoluk çocuğun hedef aldığı eski cumhurbaşkanı.
madalya önerisini bakanlar kurulundan herhangi biri yapar, bakanlar kurulu ve başbakan onaylar, cumhurbaşkanı son onayı verir.
aynı madalya olayında olduğu gibi ekonomik kriz konusunda da kabinenin müdahale gücü cumhurbaşkanından çok daha fazladır, bilmem anlatabildim mi.
7 sene türkiyede cumhurbaşkanlığı makamının kriz haricinde anılmamasına sebep olmuştur.
edit: ayrıca hergün yeni bir ergenekoncuyu affetiği, madalyaladığı, sevdiği ortaya çıkıyor. ayrıca gitmeden anayasa mahkemesine kendi adamlarını doldurup bu ülkeye aylarca zaman ve milyarlarla hesaplanan para kaybettirmiştir.
halktan biridir. köşkte sefa içinde yaşanların aksine, o ülkenin ekonomik kriz yaşadığı dönemlerde tasarruf yapmıştır. kişisel masraflarını hazineden değil, kendi cebinden vermiştir. simit almaya özel korumalarla değil, yürüyerek gitmiştir. bahşişi devletin kasasından değil, kendi cebinden vermiştir. hastaneye gittiğinde normal vatandaş gibi sıraya girmiş, kimsenin hakkına müdahale etmemiştir. oğlunu saraylarda, köşklerde değil; kendi evinde evlendirmiştir. gösteriş yapmayı sevmez. geçmişi belli olan, ülkeyi ne hale çevirmek istediklerini bilen insanların istediklerini veto etmiştir. işte bu sebeplerden dolayı cumhurun başkanıdır. yine aynı sebeplerden dolayı sevilmez, orası da ayrı bir ilginçliktir.
cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en iyi cumhurbaşkanlarından birisi. türk halkı o'nu ve iktidar partilerine karşı tutumunu çok özleyecek dediğim cumhurbaşkanı.
gelmiş geçmiş en dürüst cumhurbaşkanı olmasına karşın türkiye'nin avrupa birliği sürecine hiç katkısı olmamış olan kişidir. şu anda müzakere dönemindeyiz, bunda turgut özal'ın ve süleyman demirel'in devletin en üst kademesi olarak yaptıkları lobiler büyük önem taşır. keşke o da bu konuya daha fazla yoğunlaşsaydı da birkaç başlık daha açtırabilseydik.
geldiği zamanı hatırlıyorum, karaoğlanın karşısındaki boynu bükük halini... sonra birden özüne dönüşünü hatırlıyorum, bir bardak suyla. yok öyleydi, yok böyleydi geçiniz. coşkun serserisinin ifadesiyle "bizim cumhurbaşkanımız" olamadı. neyse ki yaşandı bitti.
sade, sakin, gösterişten uzak olduğu için yobaz kesim tarafından beğenilmeyen cumhurbaşkanı.
bazıları kriz çıkaran, milletin kafasına kitap atan adamdı demiş.
2001 krizi, anayasa kitapçığı fırlattığı için sezer'in değil bunu medyaya dehşete düşmüş bir şekilde açıklayan ecevit'in marifetidir. kendini bi halt zanneden görgüsüz elit müslümanlar gibi kimsenin anasına bacısına sövmemiş en azından. ya da onlar gibi çok parası olmadığı için çocuklarını saraylarda evlendirmemiştir. üstelik kimsenin kafasına kitap da atmamıştır. bilmeyenler, götten sallayanlar ecevit'in anılarını okusun öyle çemkirsin.
affettiği terörsitlere gelince onları da sağlık bakanlığının verdiği işgörmez onayı ile affetmek durumunda kalmıştır. yasalara aykırı hiçbir işi olmamıştır. hanımı 7 yıl boyunca oturduğu köşkü süslemekle değil mesleği olan öğretmenliğe devam ederek, kadınlar için düzenlenen okuma-yazma kurslarına yardım ederek geçirmiştir.
mesela katıldığı tüm törenlerde, cenazelerde, medyanın görmediği gezilerde, sohbetlerde alkışlanmış, başkaları gibi protesto edilmemiştir. darfur katliamının baş sorumlusunu, sudan devlet başkanını*, ısrarlı taleplerine rağmen ülkesine davet etmemiştir. kimsenin oteline gidip el- ayak öpecek kadar ucuzlaşmamıştır. devletin malını yememiştir. halbuki şimdikiler gibi köşkleri dayayıp döşeyecek, milyarlık avizeler alacak, saraylardan eserler getirtecekti değil mi. bu adamın canı yokmuydu, o kadının zevki yok muydu bunları yaptırsaydı ya. niye yapmadı buna imkanı varken? bunu açıklayamazsınız.
bunlar bazılarına masal gelir. çünkü refah partisini kapatma kararı alan mahkemenin başında o dönem sezer vardı ya! artık bu adam amuda kalksa da bunlara yaranamayacak. sezer'in yaptıklarını anlayacak kadar akıllı olsalar derlerki ''ya bu adam öyleydi böyleydi ama beni kimseye karşı küçük düşürmedi. benim vergimle ödediğim paralarla ticaret yapmadı, karısına çocuğuna mücevherler almadı.'' ama diyemezsiniz.
onlar bol bol para harcayıp görgüsüzlük yaparlar.'' vay be adama bak nasıl başbakan ama, nasıl karizmatik cumhurbaşkanı ama hanımı da kapalı, dindar...padişahım çok yaşa. sen istediğin kadar ye! helal olsun senin gibi müslümana'' dersiniz. hani nerede karizmatik yöneticilerimiz? ne oldu filistin geceleri düzenleyip türk bayrağını indirenlere ne oldu. bugün bi protesto notası bile çekemiyolar değil mi? sezer ne yaptı biliyosunuz sanırım. bilmek istemiyomusunuz? yine de söyleyelim. israil arafat'ı karargahına hapsedince, sezer arafat'ın yanına gidip israil tarafından kuşatılmış bir odadan israil'i azarlamış biridir. arafat'a türkiye'ye götürelim seni dediğinde, arafat öleceksem burda ölürüm deyip orda kalmak istemiştir.
unutmadan; sezer'in kuzeni işsizlikten ve içine girdiği borç batağından dolayı intihar ederken, tayyip erdoğan'ın yeğeni başbakanın en yakın koruması olarak çalışıyor.
not:
sezer'in çankaya köşkü bütçesi 34 trilyon. 7 yılda 17 trilyonunu harcamış. kalanı abdullah gül'e devredilmiş.
abdullah gül köşk bütçesini 55.6 trilyona çıkarttırmış. 1 buçuk yılda hem sezerden kalanı hem de 55 trilyonu kullanmış. (bunun 4 trilyonu sadece makam odasını yenilemek için)