7 yıl yönetiminden sonra cumhurbaşkanının meclisten seçilmesinin uygun olmadığı düşünülmüş ki artık cumhurbaşkanlığı seçimi halk oylaması necitesinde belirlenecek.
türkiye cumhuriyeti tarihi boyunca görev yapan en taraflı ve pasif cumhurbaşkanı. görev yaptığı 7 yılı düşünüyorum da bu adam benim hafızamda sadece bülent ecevit'e fırlattığı anayasa kitapçığı ile kalmış.he bir de arabasını kırmızı ışıkta durduruyordu.
mahkum affetmenin usullerinden bihaber bünyelerin salladığı eski cumhurbaşkanı.
adam zannediyor ki, "ben bu kişiyi affediyorum" diyor kendi kendine.
lan ibibik senşin devlet hastanen rapor veriyor, yetmiyor adli tıp kurumun rapor veriyor, yetmiyor adalet bakanlığın onaylıyor en son bütün bürokrasi "bu adam affedilsin" dedikten sonra onay için cumhurbaşkanı makamına sunuluyor.
lan sığır dönemin adalet bakanı cemil çiçek neden şmza atmış?
neymiş bomba düzeneği hazırlarken yakalanmış. lan ibibik, bu devletin adli tıp kurumu neden sağlam adama içerde kalamayacak kadar hasta raporu vermiş?
ulan ülkemde zerre bilgisi olmayan sığırlar ahkam kesiyor ya, söylesen anlatsan da boş adam ancak "mö" demeyi ve önüne yığılan ot yığınını geviş getirmeyi öğrenmiş.
--spoiler--
CUMHURBAŞKANININ ÖZEL AF YETKiSiNiN SAFHALARI
Mahkûm hastalığı sebebiyle af talebini; hapishane savcılığına, adalet Bakanlığına, TBMM'ye veya Cumhurbaşkanlığı'na yapabiliyor. Talep nereye yapılırsa yapılsın gerekli raporun alınması için bu talep Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderiliyor.
Başsavcılık hükümlüyü bir sağlık kuruluşuna sevk ediyor. Sağlık Kuruluşu hükümlünün "hastalık, sakatlık veya kocama" durumunu gerekli inceleme ve müşahedeler sonunda kabul ederse, durumu belirten SAĞLIK KURULU RAPORU tanzim edip, Başsavcılığa gönderiyor.
Başsavcılık Sağlık Kurulu Raporunu, ADLi TIP KURUMU'NA gönderiyor. Kurumun 3. ihtisas Kurulu bu rapora dayanarak yaptığı inceleme sonunda; "raporda belirtilen durumun Anayasa'nın 104. Maddesinde bahsi geçen (sürekli hastalık, sakatlık ve kocama) durumuna girip girmediğine" karar veriyor.
Başsavcılık; mahkûmun talebini, Sağlık Kurulu Raporunu ve bu rapordaki hastalığın Anayasanın 104. Maddesine uygun olduğunu bildiren Adli Tıp 3. ihtisas Kurulu Raporunu Adalet Bakanlığına gönderiyor.
Adalet Bakanlığı mevzuat bakımından evrakların tamam olup olmadığını inceleyip, tamam ise, bir yazı ile Cumhurbaşkanlığına sunuyor. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği gelen evraklar üzerinde inceleme yaparak, bir mütalaa ile kararı verecek olan Cumhurbaşkanına arz ediyor.
Cumhurbaşkanını, önüne gelen bu af talebini kabul etmesi veya ret etmesi konusunda mecbur kılan hiçbir hukuki zorunluluk yok. Konuyu tamamen tıbbi, teknik ve insancıl bakımdan inceliyor. Kanaatine göre karar verip, ya affediyor veya etmiyor
--spoiler--
bazı bünyelerin anlayamadığı olayı buralarda okumanın gülünç hali. adalet bakanlığı o listeyi hazırlar cumhurbaşkanı değil. önce bakan imzalar, sonra başbakan, sonrada cumhurbaşkanı. ve kimdi iktidar? akp. demekki kim istemiş bu işi? akp. ama gördüğümüz üzere iftira kampanyası hala devam ediyor. tek anladıkları konu bu bünyelerin. yuh. öğren de gel konun aslını anam öğren de gel!
260 mahkumun affıyla bir rekora imza atmış cumhurbaşkanısdır kendisi.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 2001´de 15 mahkumu afetti. Bunlardan ikisi küçük yaştaki çocuklara tecavüz biri ise PKK üyesiydi..
Cezaevlerinde yaşanan 2000´lerdeki açlık gervelerinin ardından; Köşk´te de af patlaması yaşandı..Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer; 2002 yılında 100´e yakın mahkumu affetti.Bunların büyük bölümü ise yasadışı örgüt mensuplarıydı;
ilhan Demirel (Yasadışı örgüt), Yaşar Demircan (Devsol), Ramazan Çiçek (Anayasal Düzeni yıkmak), Metin Günay (TiKB/GK), Atilla Selçuk (Anayasal Düzeni yıkmak), Barış Kaya, Suat karabulut (Dev-Sol), Ümit Kanlı, Gülseven Öztürk (DHKP-C), Fatma Güzel, Ergün Bütüner (TKP-ML), Barış Yıldırım (DHKP-C), Hakkı Şeker (DHKP-C), Nuray Gezici (Dev-Sol), Tamer Çadırcı, Ulaş Göktaş (DHKP-C), Mesut Avcı, Madımak Özen (DHKP-C), Ayten Eren (DHKP-C), Özgül Dede (DHKP-C), Yüksel Doğan (PKK), Murat Candar (TiKB/GK), Mustafa Genç, Ayla Özcan, ibrahim Tekin, Semra Askeri, Mehmet Şahin (DHKP-C),Gülperi Özen (DHKP-C), Haydar Baran (TKiP-Ekim) M.Erkan Çetin (Dev-Sol), Hatun An, Hakan Baran, Yılmaz Babatümgöz (MLKP), Resul Ayaz (MLKP/K), Zeynel Yıldız, Nazan yılmaz (DHKP-C), Hasan Çebe (TiKB) Ertuğral Kaya (DHKP-C), Mete Yalçın (TiKB), Barış Gönülşen (TiKB), Esmehan Ekinci (TiKB), Mehmet Acettin (MLKP), Mehmet Leylek (MLKP), Erol Altıokka (TiKB) Ercan Uçuk (TKP/ML-TiKKO), Ali Şahmo (TKP/ML-TiKKO), Gürban Hızmay (DHKP-C), Sadık Yılmaz (MLKP/K), Aydan Odabaş (DHKP-C), Petek Türkkmen (TiKB), Haydar Özbilgin (MLKP), Muharrem Kurşun (MLKP), Leyla Alp (DHKP-C), Sedat Felek (TKP/ML-TiKKO), Şudaman Kamancı (Ekim), Ali Haydar Geckin (TKP/ML-TiKKO), Gamze Bayram (DHKP-C), Sibel Horasan (Dev-Sol), Hüseyin Ali Günay (TKP/ML), Erdal Arıkan, Suzan Baran (TKP/ML-TiKKO), Namık Kemal Bektaş (MLKP), Nuray Özçelik (TiKB), Hülya Türüç (TiKB), Mammut Yücel (TKP/ML-TiKKO), Ömer Ünal (TiKB), ismet Sınağ (DHKP-C), Makbule Akdeniz (TiKB), Cem Şahin(DHKP-C), inayet Günenç (TiKB)
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer 2003 yılında bu alanda kendisinin rekorunu egale etti.. Sezer; tam 123 mahkumu sağlık gerekçesiyle affetti.. Bunlardan 38´i DHKP-C ve Dev-Sol örgütü mensubu, 18´i ise TKP-ML TiKKO örgütü üyesi olmaktan cezaevindeydi..Diğer örğüt üyeleri dığımılı ise şöyle; TiKB(14), THKP)4) TKiH(1)DHP(1) PKK (3) TKEP (2) TDKP(2) BELiRSiZ (10) Sezer 2004 yılında TKP-ML üyesi Semiral Yılmaz ve Hüseyin Yıldırım´ın da aralarında bulunduğu 9 mahkumu yine aynı gerekçeyle sağlık sağlık gerekçesiyle affetti..2005´te ise affettiği 5 mahkumdan sadece biri ibrahim Ayhan Özgül; yasadışı Dev-Sol örgütü üyesiydi..
evet... eğer bu isimler yalan değilse ve bu olay da yalan değilse iki soru sormak istiyorum arkadaşlar..
1- hukuk adamı olarak bunun yanlış olduğunu bilmiyor muydu kendiler.. neticede adalet sağlanması için mahkumun mahkumiyet süresini doldurması gerekir.. aksi halde mahkeme kararı kıyl-ü kayl olmaktan öteye geçmez.
2- neden bir tane affedilen mahkumlarda hiç ibda-c yok.. hizbullah yok.. onlar iyidir demiyorum .. terör terördür fakat acaba bu kadar tesadüf de olur mu ki..
ezcümle..sağlık nedeniyle affedilen teröristin bomba düzeneği hazırlarken bir baskında ele geçtiğini okuduk.. dahası kandil'de, zaho'da, bekaa'da ; yada ne bileyim cıraf dağında, gabar'da ölü olarak ele geçirilen teröristlerden bazılarının sağlığı bozuk diye affedilen teröristler olduğu ortaya çıkınca "iceman" neden çıkıp bir açıklama yapmadı ki.. benim aklımda hep soru işareti olarak kalacak.. kimsenin kimseye suç isnat ettiği yok.. fakat bunlar da cevap bekleyen sorular olarak hep kafamızda kalacak...
cumhurbaşkanı olduğu ilk gün bi kırmızı ışıkta duran ve malesef yeşilin yanmaması sebebiyle bütün görev süresince orda duran reis-i cumhurumuzdu. abdullah gül geldi ve yeşil ışığı yakıp gönderdi kendilerini.
20 yıl sonra türkiye tarihi yazıldığında adından veto ettiği yasalarla söz ettirecektir.
ki kendisinden sonra gelen noter bozması bıyıklı amca doğrudan onaylamıştır 2b yasasından tutun da özelleştirmelere kadar -zamanında teklif edilmesiyle bile hiyanet-i vataniye kanunundan yargılanabileceğiniz- yasaları.
ileride bir gün kendi dönemini kapsayan türkiye tarihi yazıldığında ismi sadece anayasa kitapçığını fırlattığı sahnede geçecek. bir ülkenin sosyo-politik tarihine kırmızı ışıklarda durarak katkı yapılmıyor malesef.
--spoiler--
Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasının 12. dalgasında gözaltına alınan 5 rektörün, haklarındaki birçok şaibeye rağmen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından göreve getirilen isimler olması dikkat çekiyor.
--spoiler--
hacılardan da hiçbir şey kaçmıyor ha. nur yüzlerinden saçan ışık yollarını aydınlatıyor herhalde... aferinn.
köşk te oturuyor olsa, ilhan selçuk yargılanabilir miydi? balbay ın günlüklerindeki ihanetleri ögrenebilir miydik? tuncay özkan ın ,ihanetlerini ögrenebilir miydik? bütün bu olup bitenden bu şekilde haberdar olabilir miydik? sabih kanadoglu nun olaylrından haberdar olabilir miydik? encümen i daniş in görüşlerini alarak kararlar vermesini nasıl açıklıyor acaba? hepsi muamma eski cumhurbaşkanı.
cumhuriyet ilkelerini içine sindirememiş gericilerin hala karalamaya çalıştığı türkiye cumhuriyeti nin 10. cumhurbaşkanıdır.
ülkesini ve insanlarını seven bir devlet başkanı nasıl olur sorusunun cevabı kendisinde saklıdır.
kendisi hiç kimseye anayasa fırlatmamıştır. bu konu defalarca gündeme geldi, işin iç yüzü defalarca anlatıldı.
ayrıca cumhurbaşkanın veto yetkisi sınırlıdır bi kere gerekçelerle veto edilen yasa, aynen karşısına konduğunda 2. kere veto etme şansı yoktur. dolayısıyla vetocu değildir kendisi, yasalar eğer çok doğru olsalardı, veto gerekçelerine cevap olarak tekrar önüne konabilirdi. ama yasalar hiçbi skme benzemeyen yasalar olduğundan tekrar önüne konulamamıştır. 2b yasası gibi. bütün orman arazileri yok edildiğinde ne döndüğünü anlayacaksınız ama geç olacak zira şimdiki cumhurbaşkamız yasaya benden okkeeey co dedi.
teröristleri af mevzusuna gelince, cumhurbaşkanı kendi takdirini kullanarak kimseye çık canım hapisten diyemez. kendisine listeler, "hükümete ait" olan adalet bakanlığından gelir, adalet bakanlığı mahkumların taleplerine uygun olarak adli tıbba sevk eder, adli tıp bu ölecek 3 günlük ömrü kaldı derse ve adalet bakanlığı da buna inanırsa, bu listeyi cumhurbaşkanına sunar, ancak bu noktadan cumhurbaşkanı kendi iradesini kullanarak affeder. Ancak Cumhurbaşkanının yetkisini kullanmak konusunda takdir hakkı vardır. yani her daim, yetkisini kullanmak zorunda değildir. Bu sebepler olsa bile af yetkisini kullanmayabilir. fakat bahsi geçen bu yetkiyi şimdiki cumhurbaşkanı olan abdullah gül'de kullanmış, teröristleri serbest bırakmıştır (adı böyle ya...). cumhurbaşkanın bu yetkisi ancak süreklik hastalık, kocama, sakatlık gibi sebeplerle sınırlıyken, tbmm nin bu özel af çıkarma yetkisi hiçbi şekilde sınırlandırılmamıştır. canı istediğini hapisten çıkartır.
son noktaysa cumhurbaşkanının ülkeyi dolaşmamasıyla alakalıdır, 7 yıllık döneminde ahmet necdet sezer, turgut özal'ın ve karısının gezdiği yerlerin çeyreğinin çeyreği kadar yurtdışı temaslarında bulunmamıştır.
siz döne döne kendi ülkenizin yönetim biçimini bilmediğiniz, laf söylemek olsun diye ahmet necdet sezer'e laf söylediğiniz ve bunca zaman söylenmesine rağmen yukarıda anlatılan gerçekleri kabul etmeyip, aynı yüzsüzlükle öğrenmemeye devam ettiğiniz sürece bende döne döne bunları size anlatmaktan sıkılmicam.
önüne gelen teröristlerle ilgili dosyaları aynen onaylamış cumhurbaşkanı. evet ne kadar halktan biri belli. abdullah gül de ondan farksız. al birini vur ötekine.
bir görev olarak ansızın aldığı cumhurbaşkanlığını layıkıyla yerine getirmiş adamdır. şimdilerdeki gibi çankaya noterliği yapmamıştır. önüne gönderilen yasaların anayasaya uygunluğuna bakmış, ülke çıkarlarını öne çıkartmıştır. halktan o kadar kopuktu ki ansızın korumasız geziler yapabilecek, pazar alışverişini kendisini yapabilecek kadar garipti.
nerden bakarsan oradan görürsün. tarafsız bakabilirsen gerçeği görürsün.