anayasa mahkemesi başkanlığı görevinde de bulunmuş eski cumhurbaşkanımız.
geçtiğimiz günlerdeki bir habere göre "...türkiye'de demokratik devlet ilkesi de kalmadı. çünkü biz halk olarak ikinci seçmeniz. biz genel başkanların belirlediği isimleri seçiyoruz..." diyerek bir yaraya daha parmak basmıştır.
öyle ya, parti liderleri halkın seçmesini istedikleri adayları önümüze koyuyor ve halk da oyunu bu önceden seçilmiş adaylar arasında kullanıyor. ikinci seçimi de alınlarının akıyla(!) atlatıp meclise giren adaylarımız, kendilerini halka değil de parti liderine borçlu hissettiklerinden, liderin emir eri oluyorlar. böylece ülkede sözde demokrasi, özde diktatörlük rejimi işliyor!
halkın adamı olmak, karşısındaki soyup soğana çevirmek ve anasını da alıp gitmesini söylemekse, varsın halkın adamı olmasın diyeceğim eski cumhurbaşkanımız.
özlüyoruz.
edit: cumhurbaşkanım diyebildiğim cumhurbaşkanı. gül için bunu asla kullanmadım, kullanmam.
atatürk'ten sonra o görevi layıkıyla yapmış belki de tek cumhurbaşkanı.
hakkında hiçbir yolsuzluk vb kötü haber yoktur. diğer devlet büyüklerinin birçoğunun aksine oldukça mütevazidir.
cumhurun yani halkın adamı değilmiş, koskoca cumhurbaşkanı sizin kahveye gelip okey oynayacaktı herhalde.
ans resmen chp'nin parti temsilcisi gibi davranmıştır dolayısıyla da her zaman baykalın gölgesinde kalmıştır.
6 cumhurbaşkanı gördüm, onun kadar silik olanı görmedim. noter bile daha aktiftir görevinde.
cumhurbaşkanlığı zamanında kendini çankaya ya kapamış, içine kapanık bir cumhurbaşkanlığı sürdürmüştür. evet dürüsttü çünkü biz hiçbir şey göremedik çankayanın içinde.
tek bir fotoğraf bile aslında bu kişinin ne kadar demokrat, ne kadar özgürlükçü olduğunu gözler önüne sermeye yeter. amerikan uşağı, bizim çocuk lakaplı`, bu ülkenin yüz karası kenan veren ile birbirlerine ne kadar da çok yakışmışlar değil mi?
cumhurkankası değil cumhurbaşkanı olmuştur, bu yüzden enseye şaplak göte parmak olaylarına girmemiştir. mütevazi olduğu ekranlara çıktığında görülmekteydi.
abdullah gül alevilerin bütün önemli günlerine katıldığı için, şebü bilmemne törenine katılmaması bla bla. uzatmıyorum mesaj alınmıştır.
o değil de, katılma zorunluluğu mu var bu tarz şeylere? kötülemeye çalışanlar daha mantıklı şeyler bulmalılar.
Görev süresi boyunca hiç bir seb-i arus törenine katılmayıp,* tuncay özkanın kanaltürk'ünün resepsiyonuna, hacı bektaş veli anma törenlerine vs vs. katılmakta hiçbir sakınca görmeyen,bir önceki tarafsız(!) cumhurbaşkanımız.
7 yıl boyunca katılmaması tesadüf olamaz değil mi?
insan her hareketiyle bir kesimden hazzetmediğini belli ederse sonucuna katlanır. Sen mevlana gibi hoşgörüsüyle dünyaya nam salmış birini bile hoşgörmezsen seni kim hoşgörsün.
sürekli objektiflere yılışmayan, noter gibi her geleni imzalamak yerine her evrağı didik didik okuyan, devletin parasını çarçur etmeyen kişidir. bu yüzden kimilerine yaranamamıştır. millet kendini öpeni sevmiş bir kere.
sol frame de zirveye çıkınca hatırlanan siyasetçi. ama bu paşalar da çok vefasızlar canım. adam siz ne dediyseniz yaptı ama bak unutuldu gitti garibim. neyse siz de haklısınız kirlenen postalları yalayacak yeni birileri nasılsa bulunur.
görev süresi boyunca halk ile iç içe olan, hastanede bile sırada bekleyen, hiçbir zaman çocuklarıyla, malvarlığıyla gündeme gelmemiş, mustafa kemal ve ismet inönü'nün oturduğu koltuğa onlardan sonra gelenler içinde en yakışan adamdır. hatta adam gibi adamdır...