--spoiler--
ya, bu adama anayasa kitapçığı attı kriz çıktı diyorlar anlamıyorum o günlerde maalesef bankalar kendini hortumladı sonra ise deprem oldu...
ve marmaradan, vergi alınmadı her şey battı bunu tek bir anayasa kitapçığına bağlamak yanlış...
--spoiler--
kendisi siyasetçi değil, hukuk adamıdır. hukukçu tarafı her zaman daha ağırdır. bu cumhurbaşkanlığı döneminde de böyle olmuştur. yoksa bülent ecevite anayasayı fırlatmazdı.
kemalist dinazorlarının yönetici takımının son halkasıdır. ve bu takımın en klasik kişisidir: çatık kaş, asık surat halktan soyutlanma devleti kutsama dış dünyadan koparma...
yöneticilik vasfı olmadığından ergenekonu yönetecek en son kişidir. örgütte alt kadrolarda olması muhtemeldir.
saf halkın gözünü iki hediye bibloyu iade ederek boyamıştır.
2 biblonun ülkede yaşattığı krizler yanında lafı bile olmaz. bu krizler yüzünden halk fakirleşmiştir. peki bunun hesabını kim vercek?
@1418 facebook ta bu yaziyi gordukten sonra şöyle bi hafizami kurcaladim. Yil 2000 koalisyon hukumeti herzamanki gibi bi b*k yapamadi ve ergenekon devreye girdi bu adami "atadi" sonra köskte 2 peynir eksiltti bi siraya girdi gozumuzu boyadilar. Sonra ergenekon carki donmeye basladi pat kiriz girdi araya ilacla olduremedikleri ecevite once anayasa kitapcigi sonra yazar kasa attilar bazilari bu krizden cebini doldurdu bazilari evine ocagina bi lokma goturemedi. Gorev suresi boyunca 48 gezi yapan Sezer turistik amac dogrultusunda hicbir amaci olmadi ne bir is adami ne bir anlasma goturdu. Ergenekon carki gayet guzel isliyordu ta ki Akparti cikina kadar dengeler bozuldu tezgahlar yikildi benim sirin kucuk ulkem en buyuk ekonomiler arasina girdi artik masaya yumrugunu vuran bir devlet-i aliye oldu. Kendilerine meslek liselerinin katsayisini duzenleyen kanunu veto ettiginden ayrica bir kinim bulunmakta ve dunyada hakkimi helal etmedigim ender insanlardan biri arti ergenekonunda kurucu yoneticisi oldugunu tahmin ettigim kisi.
--spoiler--
Saat
Halı
Kilim
Kalem seti
Gümüş tepsi
Takı.
Şifoniyer
Kaftan
Vazo
Madalyon
Heykel
Biblo
Tablo
Hepsini bırakmış Ahmet Necdet Sezer...
Kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243'ünü de
bırakmış... Götürmemiş.
Bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
Zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi...
Kimse durmuyor ki, o niye duruyor?isveç mi burası?
Bakıyorum gazetelere...
94 parça gümüş,
22 vazo,
9 takı,
27 hatıra para,
4 tabanca,
83 parça değerli süs eşyası,
55 tablo,
86 porselen,
7 madalyon,
4 saat...
insanın içi gidiyor!
Al, götür di mi... Bırakmış, gidiyor.
Üstelik, liste eksik...
Kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen
ödeneği de harcamadı.
Hediyeleri bıraktığı gibi... Papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık! Ye, yemedi... Gez, gezmedi.
O zaman bırak biz yiyelim...
Ona da izin vermedi. "Yetim hakkıdır" dedi, görevi
boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, Maliye'ye iade etti...
Kemal Abi'ye.
Çocukları hálá memur...
First Lady desen... Bi Atıl Kutoğlu'nu bile tanımıyor...
Belediyeler, bizim paramızla simitçilere Cemil
ipekçi'den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
Aşçıyı, garsonu azalttı.
"Suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri
verdi.
Okluk'taki yazlık köşke hiç gitmedi.
Oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden
ödedi.
Eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü,
röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi.
Annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap,
fors yapmadı...
Resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi.
Mutfakta yerli ürün kullandırttı.
Şatafattan uzak durdu.
Yeminini tuttu...
Hukuku üstün kıldı.
E haliyle... Sevilmedi.
Sevilmez.
--spoiler--
Kendisi hukukçu ve devlet adamıdır. Türkiyenin 10. cumhurbaşkanıdır ve anayasa mahkemesi başkanlığı yapmıştır. Koalisyon hükümetinin ortak bir karara varamaması sonucu alternatif bir isim olarak 3. turda cumhurbaşkanı olarak seçilmiştir. Kendisi laik ve demokrat bir isim olmamakla birlikte adil ve adaletli sıfatlarını hakkiyetiyle taşıyabilen bir devlet adamıdır ki. Oğlunun cumhurbaşkanlıığı köşkünde yapmış olduğu düğünün masraflarını köşkün elektrik faturasını devletin kasasından değil kendi cebinden ödemiştir.. Ama her iyi ve doğrucu gibi 9 köyden kavulmuştur...
2004 yılıydı sanırım cumhurbaşkanlığı döneminde yaptığı düğün gümbürtüye gitmiştir. hani oğlunu evlendirmişti, köşkte olmuştu. (bkz: levent öztürk) köşkte oğlunu evlendiren ilk ve tek cumhurbaşkanıdır kendisi. bahsettiğimiz köşk babasının köşkü de değildi hatta. halkın parasıyla falan fiş mekan hani...
bugün cumhurbaşkanı olsa acaba anayasayı ne yapardı merak konusu. kanaat önderi olan birinin bu kadar sessiz kalması bu kadar apolitik davranması hiç normal değil. kalk adam ülke elden gidiyor bir iki kelam bir şey söyle, neden sustuğunu ve sanki bu ülkede yaşamıyormuş, bu ülkede cumhurbaşkanlığı yapmamış gibi davranıyor anlamakta güçlük çekiyorum.
insani refleksleri olmayan onuncu cumhurbaşkanı. abdullah gül bir jest yaparak rauf denktaş'ın cenaze törenine katılmayı arzu ederlerse eski cumhurbaşkanları süleyman demirel ve sezer'i uçağına davet ediyor. demirel'e doktorları sağlık nedenleriyle gitmemesini öneriyorlar, o da katılamayacağını bildiriyor ki son derece makul. sezer ise gayet kuru bir şekilde katılmayacağını söylüyor. sezer'in sağlık durumu yerinde, sapasağlam. altı üstü 1 saatlik uçuş, en konforlu şekilde. ne olur gitsen? ha, abdullah gül'ün davetine icabet etmekten kaçınıyorsan, ki bu da saygı duyulacak bir tutum değil, en olmadı atlar tarifeli uçakla gidersin. yıllarca hukukun olmuş birisini son yolculuğuna uğurlamaktan imtina etmek hangi ilkenin sonucu olabilir, hangi insani değerle, hangi nezaket kuralıyla bağdaşır ?
benim nezdimde türkiye'nin son cumhurbaşkanıdır, ondan sonra gelen ve gelecek olanlar sadece hükümet ideolojisini devlete uyduran kimselerdir. ötesi yok.
hakkında 1 liralık bile yolsuzluk davası yoktur. sonucunda ergenekon un adamıdır , neden hakkında dava açılsın ki? sonucunda ne belediye başkanlığı yapmış ne de başka bir ekonomik faaliyeti olmuştur , ne ile suçlanacak? resmen atanarak gelmiştir o göreve.
ha suçlanacak çok şeyi vardır halk nezdinde. en başta bir partinin kontrolüne bu denli çok girmesi , doğrudan doğruya darbecilerin safında yer alması. ve cumhurbaşkanlığının getirmiş olduğu görevlerden hiçbirini yerine getirmemiş olması en büyük suçudur.
kendisi ne bir basın açıklaması yapar , ne dış gezilere gider "bakın türkiye diye bir ülke var , unutmayın" mesajı verirdi ne de başka bir şey. anca otururdu.
en kötüler listesini çıkaracak olsak kenan evrenden sonra 2. gelir kendisi.
chp nin noteri olmuştur.
hukukun h sini bile bilmediği gibi , her daim de dışındadır , resmen çiğnemiştir tüm sistemi. o burjuvaların çok güvendiği sistem de şu anda ellerinden kayıp gitmiştir , bu terbiyesizlikler ondandır.
hukukun dışına çıkmayan cumhurbaşkanıdır.
şimdiki cumhurbaşkanının bırakın hukuku kendi danışmanları bile hukuk bilmemektedir.
mayın yasa tasarısı ve askerlere sivil mahkeme yolu açan düzenleme için aynı şeyleri söylemişti.
"hukukçularımıza incelettik bir problem yok" dediği yasaların ikisininde anayasa mahkemesi iptal etmişti...