halk nezdinde özellikle yozgatta görev yaptığı dönemlerde eşinin çirkeflikleri nedeniyle ahalinin nefretini kazanmış kişi. türkiye cumhuriyeti devleti tarihinin en pasif cumhurbaşkanı diyebilirim. içe kapanıklık.
masrafsizligi ve bir ulkeyi harcamasiyla taninan kisi. ecevit e attigi anayasa kitabi sayesinde vatandasin bellenen ebesinin grupca bellenmesine neden olmustur.
şakirtler tarafından din düşmanı diye aşağılanan eski cumhurbaşkanı. ama; dindarlara dinlerini öğretebilecek kalitede insan. ne gemiciği olan oğlunu biliriz ne de hastane sahibi karısını.
yediği herzeler buradan çin'e yol olur, hala gelip "pis şakirtler, dinciler, liboşlar, amerikancılar, gomünüstler" diye zırlayanların savunduğu kişidir.
Ulan bir kere de eleştirilere cevap verin karı gibi millete sıfat takacağınıza, açın da cüccük beyninizin götünüz kadar işlevi olmadığına gülün.
allah akıl fikir versin ne diyelim.
hic kimse yayinlarda önündeki suyu icmezken,bu zat ramazan günü milletin gözüne baka baka suyunu afiyetle içmiştir.
afiyet seker olsundur o ayrı ancak cumhur un reisine yakışır mı bu umursamazlik.
2001 krizindeki tavrı da unutulmamalidir.ondan sonra uc bes kuruş tasarruf etti demenin anlamı yok ki.
Adam makamını değersizlestirip etkisiz hale getirdi.
--spoiler--
bir kitapçık fırlatarak memlekete atlamıştır.. babam o dönem 6 ay maaş alamadı çalıştığı şirketten.. annemin parasızlık yüzünden undan ekmek yaptığını hatırlıyorum.. hani ekmek alacak para bulamamak diye bir laf var ya aynen öyle.. hadi biz yine 6 ay aç kaldık.. işsiz kalanları, batanları çıkanları saymıyorum bile..
--spoiler--
Yani insan yazmayayım, polemiğe girmeyeyim diyor ama bu kadar cahilce yazıları görünce sinir bu, hopluyor ota boka.
Cahillerin yine koskoca krizi bir hareketine bağladıkları adamcağız. Tabi tabi, o kitabı atmasa, o kitap masanın üstünde dursa o kriz patlak vermeyecekti. Bunlar sadece birer tetikleyicidir; o gün o kitap fırlatılmasa ertesi gün başka biri bir şey saçmalayacaktı veya hiç olmadı durup dururken bir banka batacaktı o kriz yine çıkacaktı, ne kadar sığ görüşlüsünüz.
Şubat 2001 krizi çıkmadan daha Kasım 2000'de Türkiye, iki bankanın işgüzar davranışları yüzünden zaten büyük bir krize girmiş (Demirbank'ın batması ve ardından yaşananlar), büyük bir devalüasyon yaşamış, IMF'nin dayattığı kur çıpası uygulaması ortalığı zaten sikip atmıştı. Azıcık kafanız olsa, ülkeyi baştan başa yakan krizin bir tek adamın hareketine bağlı olamayacağını düşünüp olayların perde arkasını araştırırsınız ama sizde nerde öyle araştırmacılık ruhu? Ancak iş güç çamur atmak.
kitapçık fırlattı diye kriz çıkmıştır, allah korusun ansiklopedi fırlatsa neler olurdu.
yıllardır devletin 1 kuruşu ziyan olmasın diye didinmiş, cesur adam gibi adam olan bu cumhurbaşkanını resmen vatan haini diye nitelendiren cümle cahil var. ne yapsaydı adam kendini cumhurbaşkanı seçti diye hükumetin her dediğine eyvallah mı deseydi. üstelik fırlattığı da bu ülkenin anayasasıdır yani kişi değil devlette kanun üstündür demiştir.
o dönem kitapçığı fırlattığı ecevit'te kendisi de zerre çıkar düşünmemiş, önce vatan demiş şerefli "devlet adamlarıdırlar." ülke kötü durumdaysa ekonomik kriz çıkar, öyle kitapçık atmayla siyasi münakaşayla çıkmaz. o sebepten çıksa 28 şubat döneminde 1000 kere ekonomik kriz çıkması gerekirdi. ama o dönemin faturaları, bu krize yansıdı o ayrı.
adam cumhurbaşkanıydı tabi yanlış olduğuna inandığına itiraz edecek. önce devlet ve devlet işinde hatır gönül olmaz. noter mi bu, her geleni imzalasın.
yöresel kıyafetleri içindeki bazı yabancı konukları kabul ettiği sıra kameralara poz verirken denyo bir çocuğun takması için verdiği abuk subuk tüylü bir şapkayı alan fakat kafasına takıp kendini maymun etmeyen, kendi özel arabasıyla ve eşiyle market alışverişini yapan, evet kırmızı ışıkta duran, köşkte masraftan kaçınan devlet görevlisiydi.
en önemlisi noter olmakla cumhurbaşkanı olmak arasındaki kalın çizginin farkında olan bir cumhurbaşkanıydı.