anayasa kitabı fırlatıldığı için kriz çıktığını sanan malların çamur atmaya çalıştığı temiz politikacı. aslında politikacı değil hukukçu. keşke politikacı olsa da parti kursa.
edit: amma düşmanı varmış bu adamın yahu. dağ zirveleri baykuşsuz olmaz mı deniyordu neydi öyle bir atasözü vardı. daha çok sevdim şimdi.
görev yaptığı 7 yıl içinde köşk bütçesinden 46 milyon ytl arttırıp maliye'ye iade etmiş örnek alınası devlet adamı. darısı diğer devlet ! adamlarımızın başına..Ayrıca çankaya'ya gelmiş 2. doğru düzgün adamdı.ne darbeyle,ne de siyasi bir partibnin desteğiyle ordaydı.kale gibi duran ama halk gibi yaşayan bir cumhurbaşkanıydı.türkiye cumhuriyeti'nin 10.cumhurbaşkanıydı.
her şeyden önce karakter sahibi bir insandı ve insanını yanlış yönlendirmedi. geçmiş cumhurbaşkanlarına bakarsanız, karakterini anlayabilirsiniz. süleyman demirel, çankaya'da bile siyaset yapan bir adamdı. turgut özal rüşveti ve yolsuzluğu resmen meşrulaştırdı. kenan evren zaten cumhurbaşkanı niteliklerine sahip değil, fahri korutürk'ün esamesi bile okunmuyor. 1980 sürecini engelleyecek hiç bir katkısı olmadığı için ülkede darbe oldu.
insan olarak örnek biriydi, cumhurbaşkanı olarak da.
bu arada, haberlerde neden almanya "başbakanı", ingiltere "başbakanı", italya "başbakanı" diye insanlar duyuyoruz, kendinize bir sorun. cumhurbaşkanı, medyatik midir? uluslararası ilişkilerde rol oynar mı hiç? görüşmelerde bulunur mu? bunlar esasen, cumhurbaşkanının mı görevi?
ülkeye 2000 yılından sonra göstere göstere hakim olan abd yanlısı muhafazakar güçlere karşı hiçbir halt yememiş, önceki iktidarı kaprisleriyle yıpratarak akp'nin tek başına saltanat kurmasına önayak olmuş, bir şekilde güzelce kullanılmış, hemen her hemlesinde akp'nin elini güçlendirmiş, neyin ne olduğunu anlayınca da asabileşerek kendini kurtarmak için onu bunu veto ederek türkiye'nin önünü iyice tıkamış olan şahsiyet.
akp girdiği 2. genel seçimde oylarını katladıysa kendisinin payı büyüktür. ellerine sağlık bizi muhtaç ettiği bugünler için. aa ama pardon kırmızı ışıkta durmuştu ve elektrikleri söndürmüştü değil mi? sağolsun, varolsun...
ha unutmadan, kırmızı ışıkta durması medeniyet ölçütü sayılmış kendisi için. anayasa kitapçığını başbakana fırlatmak ve devlet bakanını almanya cumhurbaşkanı angela merkel'in önününde bağıra çağıra azarlamak hangi medeniyetin ölçüsü bir açıklayın lütfen!
bir anda bütün kameraları karşısına alıp 'tarihi fırsat' diyip ortadan kaybolmuştur kendisi. cumhurbaşkanı olmadan önce cumhuriyetçilerin sonu geldi demiştir. amca oğlusunun düğününe yetişmek için konya ankara arasını kapatmıştır. cumhurbaşkanlığı yaptığı 7 yıl boyunca 46 trilyon ile köşkün düzenlenmesi ve tamiratı ile uğraşmıştır. daha bunun gibi sayısız işler yapmıştır. bu yüzden %47 tarafından çok sevilir.
bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olan dürzülerin belli kalıplarla salladığı adamdır.
bu entry ile beraber 1220 entry yazılmış hakkında. eleştirilemez mi? elbette eleştirilebilir arkadaş bu adam ama "sallayan" adamları -ki, ben onlara kısaca "ağzını yüzünü siktiklerim" diyorum- gördükçe bu adamın uğradığı muamele hakikaten mide bulandırıcıdır.
eleştiren değil, sallayan yazıların alayında 3 kalıp vardır. bu kalıpları irdeleyelim hep beraber ki, bu ağzını yüzünü siktiklerimin düştüğü durum daha net ve parlak şekilde ortaya çıksın.
1. kalıp "vetocu" kalıbıdır.
işbu kalıba göre ahmet necdet sezer akp'den gelen her yasayı veto etmekte, işlerin yürümesini engellemektedir. şimdi bak yavru ceylan, adamın en önemli görevlerinden biri çıkan yasaların anayasaya uygunluğunu denetlemek. bir yasa anayasaya uygun değilse elbette veto yer. ayrıca, veto edip meclise geri gönderdiği yasa aynen onaylanıp geri gönderilirse bunu onaylamak zorundadır dilerse anayasa mahkemesi'ne dava açar iptal için. çankaya noteri vol. 2 abdullah gül'ün, maddi hata yapılarak oda başkanlarının dolandırıcılıktan hüküm giyme şartının arandığı yasayı onayladığını da gördük! ha, bazı at yarraklarına sorsan "hangi yasayı veto etti lan?" diye, bilmez. sadece "höy höy höy hocu adam statükocu veto ediyor!" der. "lan hangi yasayı neden veto etmiş, bir söyle" dersin, cevap veremez. akıl ancak ona basar.
2. kalıp, "teröristleri affediyor" kalıbıdır.
işbu kalıba göre ağzını yüzünü siktiklerim, cumhurbaşkanının af yetkisinin kendiliğinden kimi isterse affedebildiğini zannederler. hayır küfür ediyorum çünkü, bu ağzını yüzünü siktiklerime cumhurbaşkanının af yetkisi bir tık uzakta! ulan öküz aç internete google denen zımbırtıya ya "cumhurbaşkanının af yetkisi" yaz en basitinden oku nasıl gelişiyormuş süreç? adli tıp süreci, adalet bakanlığı süreci cumhurbaşkanlığı makamı zurnanın son deliği. dönemin adalet bakanı cemil çiçek onaylı o afların hepsi. cemil çiçek okeyleyip, onaya sunuyor! fakatınız at yarrakları anlamaz ancak öter "höy höy höy hocu teröristleri affediyor" be amına koyduğum, 1970'lerde kahvede gazete okuyan ilkokul mezunu cahil cühela değilsin. internet var lan elinin altında oku öğren dürzü!
şimdi bu dürzüler dönemin ekonomik konjonktüründen bihaber gençlerdir. 2001 krizinde toplasan en fazla 14-15 yaşındadır dürzü, hayır tamam doğru düzgün yaşamamıştır o dönemi ama en azından araştırıp okumamıştır bile o dönemi! be at yarrağı, 2001 krizinden çok değil 1,5 yıl evvel ne yaşadı bu ülke? tazele hafızanı tazele! 17 ağustos 1999 bir şey hatırlattı mı sana? şimdi aynı dürzüye sormak isterim, lan bugün bu ülke 17 ağustos depremi gibi bir depremi bugün yaşasa soruyorum bırak 1,5 seneyi, 6 ay dayanabilir mi şu anda akp'nin bize armağan ettiği müthiş sağlam(!) ekonomimiz? ayrıca anayasa fırlatılmamış, masanın üzerinden kaydırılarak "yaptıklarınız anayasaya aykırı, bilmiyorsanız okuyun sayın başbakan!" denmiştir. hüsamettin özkan'ın gazıyla da dönemin başbakanı bülent ecevit çıkmış "bana anayasa fırlattı" demiştir. ekonomi zaten krize girecektir, "anayasa olayı oldu diye" değil, ekonomi zaten kötü olduğu için krize girmiştir. ayrıca, 2001 krizinde de "teğet geçen" son kriz dönemindeki kadar iş yeri kapanmamış, işsizlik oranı "muhteşem" olan bu dönemin ekonomisindeki kadar da yükselmemiştir! ayrıca, o dönem çıkarılan "bankacılık yasası" sebebiyle de küresel krizden bankalarımız etkilenmemiştir. yani ey geri zekalı ağzını yüzünü siktiğim, bankaların son küresel krizde yara almamasının sebebi akp hükümeti değil, 57. hükümetin çıkardığı bankacılık yasası'dır! ha, sen bilmezsin o ayrı. anca, "kriz yok, bankalar batmadı" dersin. kur farkını da hesaba kattığında ekonomik küçülme dolar bazında yaklaşık %26'dır! türk ekonomisi o sövdüğün 2001 krizinde bile bu denli küçülmemiştir. sen bilmezsin zira, elinin altındaki interneti dahi kullanamayacak derecede bir öküz olduğundan bilmen mümkün değil.
bir de bir noktaya değinmek istiyorum, ötv; 17 ağustos depremi'nden sonra, depremin ekonomik etkilerinin giderilmesi için, depremin ekonomik etkileri sonlanınca kaldırılmak üzere "geçici" olarak çıkarılmış bir vergidir. 17 ağustos depremi'nin ekonomik etkileri 2004 yılında -akp döneminde- son bulmuştur, ekonomik deha akp hükümeti, ötv'yi kaldırmak bir yana, devamlı arttırmıştır! ekonomimiz muhteşem olduğundan, 5 yıl gecikmiş de olsa, ötv'nin kalkması hoş olmaz mı? neden kaldırılmıyor? sana soruyorum ampul kafalı, bu ekonomi muhteşemse, ötv neden kaldırılmıyor, hoşuna mı gidiyor sikilmek? sorgulasana bir hadi?
4. kalıp, "ideolojik davranıyor" kalıbıdır.
şimdi hacı, bu adam dsp'nin büyük ortak olduğu hatta dsp başkanının başbakan olduğu hükümetin "anayasaya aykırı" olarak düzenlediği yasaları da veto etmiştir! hatta bazı düdüklerin "anayasa fırlattı" dediği olay yaşanacak kadar fikir ayrılığı yaşanmıştır! hangi ideoloji o zaman ha, hangi ideoloji? dsp'ye, merkez sağ anap'a, sağ mhp'ye bile adam kök söktürmüş "hukuk" konusunda!
madem adamsınız, anayasayı değiştirin arkadaş? yok mu götü yiyen? demokrasi istiyorsak, bu anayasa değiştirilmeli, siyasi partiler kanunu değiştirilmeli ama senin için önemli değildir, senin asli görevin bunları talep etmek değil, oy kullanmak çünkü! demokrasi kavramının sende yarattığı algı, oy sandığının hacmi kadar!
5. kalıp, "yurtdışı gezisi yapmıyor" olayıdır.
lan at siki, devletin yürütme organı başbakanın başında bulunduğu hükümet eliyle yapılır. sen önce cumhurbaşkanının yetki ve görevlerini bir öğren de sonra öt, inek! cumhurbaşkanı, erklerin koordinasyonunu sağlar, uzlaştırma mekanizmasıdır. cumhurbaşkanı kapı kapı gezip "iş takibi" yapmaz! cumhurbaşkanı 1 numara olduğu halde, bir bakanı, bir şehirdeki bir parti binasında bayramlaşma törenindeyken arayıp "oradaki arkadaşların da bayramını kutluyorum" diyerek "parti kimliğini" sırtına geçirmez! ayrıca, dış politikada gezme muhabbeti olarak, fransa gibi yarı başkanlık sistemine sahip değiliz veya abd gibi başkanlık sistemine. şimdi soruyorum, italya başbakanını hepiniz bilirsiniz ama cumhurbaşkanını bileniniz var mı? peki almanya cumhurbaşkanını? peki yunanistan? peki ya çek cumhuriyeti cumhurbaşkanını? peki ya portekiz? var mı ulan tanıyanınız? hadi sondakileri siktir et de, almanya ulan almanya var mı tanıyanınız? peki ispanya kralını tanıyanınız var mı? bu ülkelerin başbakanlarını sorsam alayınız en az 3 tanesini söylersiniz ama değil mi?
vel hasıl, 5 tane kalıpla iş yaparlar, birbirinden komik! lan adam gibi materyaller sunarak, ayrıntılandırarak adam gibi bir eleştiri getirin alkışlayalım ama dangalakça işler peşinde koşup, 2 tıklamayla doğru bilgiye ulaşabileceğiniz şeylere ulaşmadan zeka kapasitenizi zorlamadan kelamlar etmeyin.
ha unutmadan bazıları da makam aracı muhabbeti yaparlar. adam tasarruf için başbakanınız gibi her sene milyon euroluk zırhlı mayback almadığı için, araçları eskidir. abdullah efendi de beğenmemiş, dışişleri bakanı iken kullandığı ahmet necdet sezer'in makam aracından daha "lüks" olan aracı istemiştir geçici olarak. ayrıca, gerek kendisi dönemindeki gerekse de abdullahcığımın dönemindeki çankaya köşkü bütçe rakamları da ortadadır.
ya gidin bokunuzla oynayın ya da eleştirecekseniz de adam gibi "buram buram" bilgi kokan verilerle eleştirin!
kendisinin eleştirilmesinin sebebini "başbakana anayasa fırlattı kriz çıkarttı" sanıp ona buna salya akıtan savuncu bebelere sahip sabık cumhurbaşkanı. medeniyet seviyesini "kırmızı ışıkta durmak"la eşdeğer gören gerizekalıların "sağa sola anayasa fırlatma" eylemini açıklamasını istersiniz, karşılığında okumayı yeni sökmüş dangalak gelir "ehe ehe anayasa fırlatılınca mı çıktı kriz, ehe konjoktür ehe" der aklınca. siz "kriz" falan demessiniz ama sütoğlan kurmuştur kendini. 2 gazete okudu ya, aklınca cevap verecek zır cahil...
kendi "medeni" deyimleriyle "ağzını yüzünü siktiklerim" diyelim bunlara da, bir daha bilmedikleri şeylere bulaşıp gazete köşelerinden edindikleri yarım bilgileri bize satmaya kalkışmasınlar. madara etmek zor değil yoksa...
türkiye cumhuriyeti nin gördüğü en pasif, en renksiz, en vizyonu dar cumhurbaşkanıdır. demokrasi yerine juristokrasi yanlısıdır. hiçbir olumlu işe imza atmamasının yanı sıra sol görüşlü insanların gözünde büyük kurtarıcı, yılmaz kemalist ve irtica savar konumundadır.
dincilerin ismet inönü nefretini kendi üzerine çekerek büyük bir fedakarlığa imza atmış devlet büyüğü. köşkte göbek atmadığı için pasiflikle suçlanan kişi.
yok yani önüne gelen yasayı okumadan imzalayanlar pasif sayılmadığına göre...
görev süresi boyunca halk ile iç içe olan, hastanede bile sırada bekleyen, hiçbir zaman çocuklarıyla, malvarlığıyla gündeme gelmemiş, mustafa kemal ve ismet inönü'nün oturduğu koltuğa onlardan sonra gelenler içinde en yakışan adamdır. hatta adam gibi adamdır...
sol frame de zirveye çıkınca hatırlanan siyasetçi. ama bu paşalar da çok vefasızlar canım. adam siz ne dediyseniz yaptı ama bak unutuldu gitti garibim. neyse siz de haklısınız kirlenen postalları yalayacak yeni birileri nasılsa bulunur.
sürekli objektiflere yılışmayan, noter gibi her geleni imzalamak yerine her evrağı didik didik okuyan, devletin parasını çarçur etmeyen kişidir. bu yüzden kimilerine yaranamamıştır. millet kendini öpeni sevmiş bir kere.
Görev süresi boyunca hiç bir seb-i arus törenine katılmayıp,* tuncay özkanın kanaltürk'ünün resepsiyonuna, hacı bektaş veli anma törenlerine vs vs. katılmakta hiçbir sakınca görmeyen,bir önceki tarafsız(!) cumhurbaşkanımız.
7 yıl boyunca katılmaması tesadüf olamaz değil mi?
insan her hareketiyle bir kesimden hazzetmediğini belli ederse sonucuna katlanır. Sen mevlana gibi hoşgörüsüyle dünyaya nam salmış birini bile hoşgörmezsen seni kim hoşgörsün.
abdullah gül alevilerin bütün önemli günlerine katıldığı için, şebü bilmemne törenine katılmaması bla bla. uzatmıyorum mesaj alınmıştır.
o değil de, katılma zorunluluğu mu var bu tarz şeylere? kötülemeye çalışanlar daha mantıklı şeyler bulmalılar.
cumhurkankası değil cumhurbaşkanı olmuştur, bu yüzden enseye şaplak göte parmak olaylarına girmemiştir. mütevazi olduğu ekranlara çıktığında görülmekteydi.
tek bir fotoğraf bile aslında bu kişinin ne kadar demokrat, ne kadar özgürlükçü olduğunu gözler önüne sermeye yeter. amerikan uşağı, bizim çocuk lakaplı`, bu ülkenin yüz karası kenan veren ile birbirlerine ne kadar da çok yakışmışlar değil mi?
cumhurbaşkanlığı zamanında kendini çankaya ya kapamış, içine kapanık bir cumhurbaşkanlığı sürdürmüştür. evet dürüsttü çünkü biz hiçbir şey göremedik çankayanın içinde.