insanların komik olma yeteneklerini geliştirmiş cumhurbaşkanımızdır.
cari açık falan hikayeymiş meğerse bir anayasa kitabının maximum range'i ile orantılı olarak kriz patlamış türkiye'de. vay zavallı insanlarım vay.
yani demek ki, 72 trilyon dolar iç piyasalı abd'de barrack obama bugün çıkıp, elind anayasa kitapçığı ile beyaz saray'da parenda atmaya kalksa abd bölünecek falan.
lan güldürmeyin insanı iki dakika;
cari açık olmuş anasının gözü,merkez bankanda doğru dürüst dolar kalmamış,imf'ye hayvan gibi geri ödeme yapman lazım, kriz zaten götünün dibinde, ama nedense bi anayasa kitapçığı uçtu diye havada hebele hübele oldu.
bir devletin durumu bazen iki üç esnafın durumundan daha önemlidir. anayasanın fırlatılması olayında adam "du bakalım kaç saniye havada uçabiliyo" diye düşünerek atmadı o kitabı, anlatmaya çalıştığı birşey vardı. o masadaki insanların hepsi, ellerini avrupaya açıp da yaşamayı normal karşılayabilen insanlardı, bunu yediremedi o gün orada. (bülent ecevit'i ayırmak isterdim ama, eli kolu bağlıydı onun da)
burada piyasaların morali bozuldu diye kriz çıktı diyen varsa zaten kendisine en yakın tarihte bir talk show programı hazırlamayı düşünürüm.
ahmet necdet sezer; arkasında herhangi bir siyasi destek bulamadan, cumhurbaşkanı sıfatıyla yapılabilecek en iyi şeyleri yapmış, 7 sene boyunca adeta bir emniyet sibobu gibi laik cumhuriyetin koruyucusu olmuştur.
bazılarının oturduğu yerde sadece noterlik yaparak kriz çıkarmalarına bakarsak baya yeteneksiz bir adammış vesselam.
halkın içine çıkmıyor dedikleri adam korumalar vb olmadan ankara'nın ayaş-beypazarı ilçelerinde cuma günü gezi yapmış halkla berbaer kahvelerde sohbet yapmış kişiliktir ama bunu kameralar eşliğinde milletin gözüne soka soka yapmadığı için eleştiri alması normaldir.
tarafsız davranıp herşeyin temelini anayasa olarak ele aldığı için de suçludur bu adam.
yerine gelen kişinin kendisinin 5 yılda harcadığı kadar parayı 2 yılda harcamasına neden olmuşmuş bakım yapmadığı için köşke, bu yüzden de suçludur bu adam.
sırf cumhuriyet mitinglerine destek olan derneklere makbuzlu, bilgi dahilinde yardım yaptığı için de suçludur bu adam. **
tutunacak başka yeri olmayanların ekonomi ekonomi diye tutturduğu ve o ekonomi denen boku da amerikaya bağımlı hale getirdiklerinden habersiz ekonomiyi alt-üst etti dedikleri adamdır.
o zamn bile şimdiki kadar fakir değildik! yani fakir olalım ama tepede bizimkiler olsun diyorsanız buyrun kına yakın, hint kınası!
- darbeciymiş (vetolarla engellediği vurgunların ikinci cumhuriyetçiler, mandacılar, arap-amerikan özentilerinde yarattığı sert darbe hissinden bahsediliyor herhal burda)
- anayasa fırlatarak kriz çıkartmış(atatürk der ki: "biz cahil dediğimiz zaman sadece mektepte okumuş olanları kasdetmiyoruz. kasdettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıkabildiği gibi, hiç okumamış olanlar arasından da hakikati gören gerçek alimler çıkabilir." yani buradan şu dersi çıkaracaksın en zevat; iktisat bitirmek cehaletini kapatmıyor.)
- halktan kopukmuş(cuma namazlarında oyuncak dağıtmıyor ya ondan)
- kendi memleketlisinin bile sevmediği adammış (5 yıldır afyon'da okuyan biri olarak derim ki a.n.s kampüsün yarısı kendisinin bağışlarıyla yapılmıştır. afyon halkının tedavi olduğu araştırma hastaneleri yine kendisi sayesinde yapılmış, a.k.ü belki de kendinden önce açılmış çoğu üniversitenin sahip olmadığı bir araç filosuna, laboratuvar aletlerine sahiptir. buna rağmen afyon halkı sevmiyorsa bu adamı ya afyonspor'U birinci lige çıkartmadığı içindir ya da denyo oldukları içindir ki eğer öyleyse ben 2. şıkkın doğruluğuna inanıyorum.)
- tayyip kadar agresifmiş. (tayyip'in halka yaptığı terbiyesizliklerin benzerlerini yaptığını duyanımız bilenimiz var mı? güneş balçıkla sıvanmaz diyoruz.)
- a.d.d'ye bağış yapmış. (deniz feneri'nden indiragandi paralarla seçim kazanmamış. bak sen şu büyük hataya. vay anam vay. halbuki bağış yapacağına rüşvet alması lazım. di mi ama?)
- zamanında istikrarı sağlayamamış. ( istikrardan kasıt istikrarlı bir şekilde ekonomik olarak batmamızsa evet sağlayamadı. elhamdülillah bunlar sağladı.)
bi gidin elinizi yüzünüzü yıkayın. olmadı humeyni özentisi beyninizi bi havalandırın arada. kendisinin bu denilenlerle alakası olmadığını gayet iyi biliyoruz.
söyleneni anlamazdan gelerek kendisine saldırmak için fırsat yaratılmaya çalışılan adamdır.
mülkiyelilerin de fırat gibi "size sıfır bana yüz puan" dediğini gördük ya, süper.
krizi sezer bir gecede anayasayı ecevit'e nişanlayarak çıkartmamıştır. sezer'i bu noktaya getiren hareketlerin düşünülmesi gerektiği gibi, o dönemdeki ekonomik durumun da sezer'in suçu olmadığı ortadadır. hala daha "atmasaydı kitabı, bana ne bana ne" diyorsanız siz bilirsiniz.
adam anayasa kitabı fırlattı kriz çıktı. lan bu herif tck falan fırlatsa halimiz ne olurdu allah bilir. anlaşılan o ki artık ankara siyasal bilmem ne fakültesinde bi bok öğretemiyorlar..
kendisini zerre sevmem ama, vakit gazetesinin mütemadiyen teröristleri affetti diye yerden yere vurduğu eski cumhurbaşkanı. eve dönüş davasına abdullah gül'ün de bazı teröristleri yetkisini kullarak affettiğini biliyoruz ancak aynı kararlılığı ve yürekliliği vakit gazetesinden bu kez göremiyoruz. yobazız ama bizim de bir sabrımız var mına koyyim.
bazı üniversitelerin show man yetiştirmekte çok başarılı olduğunu bize göstermiş eski cumhurbaşkanımız.
hepimiz malız; oğlum kafanı kullan bak olay şu , kitabı fırlattı ya heh, tam o sırada kitap üreticilerinde güvensizlik oluştu dediler ki; ulan biz kitap basıoz millet uçak neyin yapıo fırlatıo üretmiom mına koim
o sırada masayı üreten marangozlar; ohoo ben üstünde kitap fırlatın diye mi yaptım o masayı, oynamıom küstüm..
kalem malem üreticileri; olum kalem de fırlatın lan?
bundan sonra türkiye'de kriz çıkarmak için bir sürü dalavereye gerek yok o zaman.. trt binasının önüne toplayalım 10-15 kişi, iki anayasa,bi tck,2 de tsk iç tüzüğü atalım birbirimize mına koruz ülkenin o vakit?
"kitap fırlatmak" gibi delili kanıtı olmayan bir şeyle suçlanan insan. hayır orada mıydın be yiğit? ne gördün, ne delilin var da konuşuyorsun "hebele höbölö" diye? kitap fırlatmış da, ekonomik kriz çıkmış da zırtmış da pırtmış da! yüce rabbim akıl skalasında nasıl bir ölçü baz almış ki acep?
sade, sakin, gösterişten uzak olduğu için yobaz kesim tarafından beğenilmeyen cumhurbaşkanı.
bazıları kriz çıkaran, milletin kafasına kitap atan adamdı demiş.
2001 krizi, anayasa kitapçığı fırlattığı için sezer'in değil bunu medyaya dehşete düşmüş bir şekilde açıklayan ecevit'in marifetidir. kendini bi halt zanneden görgüsüz elit müslümanlar gibi kimsenin anasına bacısına sövmemiş en azından. ya da onlar gibi çok parası olmadığı için çocuklarını saraylarda evlendirmemiştir. üstelik kimsenin kafasına kitap da atmamıştır. bilmeyenler, götten sallayanlar ecevit'in anılarını okusun öyle çemkirsin.
affettiği terörsitlere gelince onları da sağlık bakanlığının verdiği işgörmez onayı ile affetmek durumunda kalmıştır. yasalara aykırı hiçbir işi olmamıştır. hanımı 7 yıl boyunca oturduğu köşkü süslemekle değil mesleği olan öğretmenliğe devam ederek, kadınlar için düzenlenen okuma-yazma kurslarına yardım ederek geçirmiştir.
mesela katıldığı tüm törenlerde, cenazelerde, medyanın görmediği gezilerde, sohbetlerde alkışlanmış, başkaları gibi protesto edilmemiştir. darfur katliamının baş sorumlusunu, sudan devlet başkanını*, ısrarlı taleplerine rağmen ülkesine davet etmemiştir. kimsenin oteline gidip el- ayak öpecek kadar ucuzlaşmamıştır. devletin malını yememiştir. halbuki şimdikiler gibi köşkleri dayayıp döşeyecek, milyarlık avizeler alacak, saraylardan eserler getirtecekti değil mi. bu adamın canı yokmuydu, o kadının zevki yok muydu bunları yaptırsaydı ya. niye yapmadı buna imkanı varken? bunu açıklayamazsınız.
bunlar bazılarına masal gelir. çünkü refah partisini kapatma kararı alan mahkemenin başında o dönem sezer vardı ya! artık bu adam amuda kalksa da bunlara yaranamayacak. sezer'in yaptıklarını anlayacak kadar akıllı olsalar derlerki ''ya bu adam öyleydi böyleydi ama beni kimseye karşı küçük düşürmedi. benim vergimle ödediğim paralarla ticaret yapmadı, karısına çocuğuna mücevherler almadı.'' ama diyemezsiniz.
onlar bol bol para harcayıp görgüsüzlük yaparlar.'' vay be adama bak nasıl başbakan ama, nasıl karizmatik cumhurbaşkanı ama hanımı da kapalı, dindar...padişahım çok yaşa. sen istediğin kadar ye! helal olsun senin gibi müslümana'' dersiniz. hani nerede karizmatik yöneticilerimiz? ne oldu filistin geceleri düzenleyip türk bayrağını indirenlere ne oldu. bugün bi protesto notası bile çekemiyolar değil mi? sezer ne yaptı biliyosunuz sanırım. bilmek istemiyomusunuz? yine de söyleyelim. israil arafat'ı karargahına hapsedince, sezer arafat'ın yanına gidip israil tarafından kuşatılmış bir odadan israil'i azarlamış biridir. arafat'a türkiye'ye götürelim seni dediğinde, arafat öleceksem burda ölürüm deyip orda kalmak istemiştir.
unutmadan; sezer'in kuzeni işsizlikten ve içine girdiği borç batağından dolayı intihar ederken, tayyip erdoğan'ın yeğeni başbakanın en yakın koruması olarak çalışıyor.
not:
sezer'in çankaya köşkü bütçesi 34 trilyon. 7 yılda 17 trilyonunu harcamış. kalanı abdullah gül'e devredilmiş.
abdullah gül köşk bütçesini 55.6 trilyona çıkarttırmış. 1 buçuk yılda hem sezerden kalanı hem de 55 trilyonu kullanmış. (bunun 4 trilyonu sadece makam odasını yenilemek için)
geldiği zamanı hatırlıyorum, karaoğlanın karşısındaki boynu bükük halini... sonra birden özüne dönüşünü hatırlıyorum, bir bardak suyla. yok öyleydi, yok böyleydi geçiniz. coşkun serserisinin ifadesiyle "bizim cumhurbaşkanımız" olamadı. neyse ki yaşandı bitti.
gelmiş geçmiş en dürüst cumhurbaşkanı olmasına karşın türkiye'nin avrupa birliği sürecine hiç katkısı olmamış olan kişidir. şu anda müzakere dönemindeyiz, bunda turgut özal'ın ve süleyman demirel'in devletin en üst kademesi olarak yaptıkları lobiler büyük önem taşır. keşke o da bu konuya daha fazla yoğunlaşsaydı da birkaç başlık daha açtırabilseydik.
cumhuriyet tarihinin gelmiş geçmiş en iyi cumhurbaşkanlarından birisi. türk halkı o'nu ve iktidar partilerine karşı tutumunu çok özleyecek dediğim cumhurbaşkanı.
halktan biridir. köşkte sefa içinde yaşanların aksine, o ülkenin ekonomik kriz yaşadığı dönemlerde tasarruf yapmıştır. kişisel masraflarını hazineden değil, kendi cebinden vermiştir. simit almaya özel korumalarla değil, yürüyerek gitmiştir. bahşişi devletin kasasından değil, kendi cebinden vermiştir. hastaneye gittiğinde normal vatandaş gibi sıraya girmiş, kimsenin hakkına müdahale etmemiştir. oğlunu saraylarda, köşklerde değil; kendi evinde evlendirmiştir. gösteriş yapmayı sevmez. geçmişi belli olan, ülkeyi ne hale çevirmek istediklerini bilen insanların istediklerini veto etmiştir. işte bu sebeplerden dolayı cumhurun başkanıdır. yine aynı sebeplerden dolayı sevilmez, orası da ayrı bir ilginçliktir.
7 sene türkiyede cumhurbaşkanlığı makamının kriz haricinde anılmamasına sebep olmuştur.
edit: ayrıca hergün yeni bir ergenekoncuyu affetiği, madalyaladığı, sevdiği ortaya çıkıyor. ayrıca gitmeden anayasa mahkemesine kendi adamlarını doldurup bu ülkeye aylarca zaman ve milyarlarla hesaplanan para kaybettirmiştir.