7 yıllık görev süresi boyunca bir ya da iki defa sesi duyulmuş eski cumhurbaşkanı. uslu uslu oturur köşkünde arada bir laiklik mesajları yayınlardı işte.
atatürk'ün kurduğu cumhuriyetin başı olarak, ne ironiktir ki, atatürk'ün düşüncelerini yayma amacıyla kurulmuş bir derneğe (ki bu ülkede böyle bir derneğin kurulmak zorunda kalınmış olması çok acı) bağış yapmış eski cumhurbaşkanı. çarçur edilen milletin parası diye telaffuz edilen rakamlar bir gemicik parası bile değil oysa ki.
bir afyonlu olamama rağmen sevdim adamı. süleyman demirel in ıspartayı kalkındırdığı gibi afyon a yatırımlar yapmadı. cumhurbaşkanlığı süresince 1 kere geldi memleketine. adam karyırmadığı için sevdim afyon u diğer illerden kayırmadığı için.
ama artık görüyorum ki boşuna sevmişim cumhrbaşkanımızı. o kayırcağını kayırmış bile..
atatürk ten sonra bi gün türkiyenin başına esşitliği savunan biri gelir de biz de görürüz inşallah..
add gibi atatürkçülüğü savunan bir kuruma 200 bin ytl( eski tabirle 200 milyon turkish liras, böyle daha havalı duruyor)
vererek sabah sabah sinirden tüm vucudumun zangır zangır titremesine neden olan adam.
vay akılsız derim böylelerine. yani cumhurbaşkına olmasaydı öyle derdim. başımız şimdi boşu boşuna derde girmesin. aynı yeni cumhurbaşkanımız, efendimiz abdullah gül hazretleri gibi çankaya köşkü'ne dekorasyon için trilyonlarca lira harcasa, ya da haşmetli başbabakamız tayyip erdoğan gibi örtülü ödenekten nereye gittiği belli olmayan 2 trilyonluk kaynak kullansa pek bir makbule geçerdi oysa. hemde cumhurbaşkanlığı sürecince trilyonlarca liralık kaynağı devlet kasasına iade etmiş bu adam.
tam bir varyemez amca yani..
onun yerine yat al, kat al,olmadı oğluna seksen metre uzunluğunda gemicik alsana be adam.
yeğenleri, çocukları, yakınları çeşit çeşit alengerli işlerle adı anılsa bir kısım sözlük yazarı tarafından yere göğe konulamayacak olan 10. cumhurbaşkanı.
affettigi 300 e yakın teröriste, şimdide add ye yaptıgı 200 bin ytl lik para yardımı, (üstelik cumhurbaşkanlıgı ödeneginden) gündemde olan eski cumhurbaşkanı.
kirmizi isikta bile dururdu, masraf olmasin diye sogan ekmek yerdi diye kendisini savunanlarin milletin devlet giderleri adina harcanmasi adina tahsis ettigi 200 bin ytl yi ataturk adini illegal olarak kullan, adi darbe girisimcileri ile ayni anda anilan bir kurulusa heba etmis emekli cumhurbaskani.
anasını danasını toplayıp abd'ye uçak kaldıran, bir hafta da konaklatan açlarla karıştırılmaması gereken kişidir.
"bizim paramızla add'ye bağış yapan adam" diye bahsedilen kişidir.
aynı adam, devlete ait bir çok kurumun da onda biri fiyatına araplara peşkeş çekilmesini defalarca veto etmiştir.
diğer yandan, bir cumhurbaşkanının, neyi savunursa savunsun, titri "dernek" olan bir oluşuma bağış yapması doğru değildir. ister özmalatyalılar derneği olsun, ister avcılık atıcılık derneği olsun, ister atatürkçü düşünce derneği olsun. devlet adamı, herkese aynı mesafede durmak zorundadır. sezer'in atatürkçülüğünden zaten kimsenin şüphesi yoktur.
ama sonuç olarak, "açığını bulduk, saldıralım" dediğiniz adam, salyanızla damgaladığınız oy zarflarınızın içindeki seçiminizden kat be kat kaliteli, doğru, düzgün bir adamdır.
ya da anlayacağınız dille, sizin savunduğunuz siyasetçilere göre, çok daha uzak bir noktadadır "haram"dan. siz sofular nasıl diyor... edep ya hu.
ismi söylendiğinde kafamda ona dair özdeşleştirdiğim bir ses beliremeyen eski cumhurbaşkanımız.
bu da gösterir ki halk gibi kırmızı ışıkta durmakla halkın cumhurbaşkanı olunmaz.
Cumhurbaşkanlığına yakışan birisi olmasına rağmen bana göre eksiği halk ile fazla bütünleşememesidir.
aklıma çok güzel bir hikaye getirmiş olan Türkiye'nin Atatürk'ten sonraki en iyi cumhurbaşkanıdır.
hikaye mi? ağanın biri bir gün hapishaneye düşer. orda tüm düzenini kurar adına layık bir şekilde ağa gibi yaşar. tahliye zamanı geldiğinde ahali ağanın yorganlarını döşeklerini isteme sırasına girer. ağam onu bana ver, ağam bunu bana ver. ağa sakin;-ben dışarda fazla kalmayacağım, temizlemem gereken 1-2 puşt var temizleyip yine döneceğim der.
gün gelir ağa çıkar. 1 ay 2 ay 1 yıl 2 yıl ağa geri dönmez. yatak çürür yorganlar çürür. daha sonra koğuştan tahliye olan başka biri gidip ağayı bulur. ağam hani hemen dönecektin, yıllar geçti yatak yorgan çürüdü hala dönmedin der.
ağanın cevabı çok anlamlıdır.
-ben girerken dışarıda vardı 1-2 puşt. şimdi alem olmuş puşt oğlu puşt.
şimdi söyleyin bakalım sezerin suçu ne bu durumda.
kendisini öyle aman aman sevmezdim ama en azından karekter bakımından sağlamdı, dediğinin arkasında birisiydi(her ne kadar yaptığı çoğu şeyi beğenmesem de) kendisinden önceki gibi yavşak değildi en azında.
türkiyenin en düzgün cumhurbaşkanlarından biriydi. Görevinini ciddiyet ve önemle yerine getirmiş ve laiklik ilkesine sıkı sıkıya bağlı olan bir cumhurbaşkanı
çok tutumluymuş, devletin parasını dikkatli harcarmış. cumhurbaşkanı iken yaptığı tasarruf ile bilmem ne kadar israfın önüne geçmişmiş.
tamam, kabul, takdir ettik. peki hüsamettin özkan'ın kafasına çaktığı anayasa kitabıyla ülkeden kaçırdıklarını hiç hesap ettiniz mi? o krizde kaybettiklerimizi geri ödeyebilmesi (maaş artı tasarruf) için daha kaç sene cumhurbaşkanı kalması gerektiğini hiç hesaplayanınız oldu mu?
bırakın bu işleri. şimdilerde tayyibe kızanlar var, çok agresif diye. aynı kişiler bu adamı da aynı sebeple sevmiyor mu? ironi budur!!!
çok güzel anayasa kitabı fırlatır.
bir gecede bir ekonomik kriz patlar, binlerce dükkana kepenk vurulur. aynı gece binlerce ayrıcalıklı adam ise zengin olur. esnaf yazar kasaları merdivenlere fırlatır.
ama o kırmızı ışıklarda falan bekleyen muazzam bir adamdır.
ah be hocam keşke o ışıkta geçeydin de bunlar hiç olmayaydı...