adam gibi cumhurbaşkanlığı yapmış, kendini halktan farklı görmeyen ilerici, demokratik, laik ve kanunların uygulanmasını isteyen kendinden sonra gelecek olanın onun kadar kaliteli* olmasını dilediğim insan.
kırmızı plakalı makam aracı olmasına rağmen şöförü aracılığıyla arabasını kırmızı ışıkta durduran, 3 Kasım 2002 seçimlerinde seçmenlerin sıralarını kendisine vermek istemelerine rağmen dimdik durarak oy sırasını bekleyen Türkiye'nin demokrat cumhurbaşkanıdır. Hoş, biz oğlu kırmızı ışıkta geçip tiyatro oyuncusu ezen müstakbel cumhurbaşkanı adayları da tanıyoruzdur da ''neyse artık''tır...
Türkiye'nin ''her kırmızı ışıkta duranın cumhurbaşkanı adayı olamayacağı ama kırmızı ışıkta durması gerektiği bilincinde olan cumhurbaşkanlarına layık olan bir devlet'' olduğunu bilmesi gereken insanları barındırması lazım geldiğine işaret eden cumhurbaşkanıdır. yapanlar varsa buyursunlar yapsınlar,artık cumhurbaşkanı adayı mı olurlar ne olurlar bilmem ama yorumsuz ve gülerek izlemekteyimdir: (bkz: demogoji) *
dünyadaki en önemli ve hızlı değişim yıllarını, ülkemiz açısından heba etmiş, türkiye'ye uluslararası siyaset ve devletsel kazanç bağlamında hiçbir şey katmamış, sıfır kazanç sağlamış adam. 'ama çok dürüüst', 'çok kemaliist' derler bazı aldanmışlar; evet canım, evet kardeşim, bakkal niyazi amca da öyle...
'kendini halktan farklı görmüyor'; iddiadır, delilsiz önesürümdür; halkla içiçe olmak bir tarafa birebir muhattap olup hasbıhal ettiği vaki değildir...
'ilerici', ilericilik yeniden tanımlanmaya muhtaçtır; otobüste ayakta durma edimi mi bu arkadaş...
demokratik; hiç de öyle görünmüyor somut bağlamda; ultra şaibeli sözde milliyetçi, aslında post-modern grici bir kanalı alenen kayırdığı unutulmamalıdır...
'laik ve kanunların uygulanmasını ister' hangi işlevsel ve somut faydalı kanunun meclisten 'hayata' geçirilmesine vesile olduğu merak edilmektedir.
'kaliteli'; mobilya mı alıyoruz; dürüstlük bireysel alanda kaldıkça bir nevi bencilliktir aslında...
gerçek özgürlükçülerin değil dar görüşlü; yok 'kırmızıda duruyor, yok sıra bekliyor vaauv süper adam yaa' nev'i kişisel edimlere aldanan neo-pop, sözde demokrat yüzeysellerin; hülasa gerçek 'dar ve sığ' görüşlülerin çok iyi devlet adamı zannettiği; ama aslında devleti durdurmak; işletmemek gibi pratik ayıplara imza atmış sakin adam. bir üniversite mezunu; öğrencisi bunu nasıl 'idrak' edemez, siyasi düşüncelerden münezzeh olarak yorumlayamaz inanılır gibi değil... http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=228716
tamamı pkk, mlkp muadili yaklaşık yüzelli teröristi hiç de mecbur olmadığı, hatta ve hatta gerek olmadığı halde, hangi görüşte, nereli olduğu muğlak doktorların verdiği 'wernicke korsakoff' raporlarını gerekçe göstererek affeden 'vatansever' cumhurbaşkanı; sonra bu pijlerin önemli bir kısmı askerimizin şehit olduğu, gazi olduğu çatışmalarda ele geçirildi tekrar. el insaf, diyorum bu adamı sevenlere...
(bkz: bunları biliyor muydunuz)
kanal 7nin haber sitesini takip ederek tarafsızlıkta üstüne olmayan (!) haberlerini inceleme gereği duyan, baştan yanlı tutum sergileyenlerin yerden yere vurduğu kişidir. ama hayır, sezer kötüdür, sayın öcalan diyen başbakanımız mükemmeldir.
cuntacı; tektipçi olmanın sakıncası olduğuna göre fazlasıyla sakıncalarla dolu bir cumhurbaşkanlığı yapmakta olan; halka rağmen halkın başkanı olan kişidir.
sümerbank döneminden kalmış bürokratik akla sahip, ufku olmayan, cumhuriyetimizin tarihinde iz bırakmamış bir insandır. dürüst, ilkeli, yolsuzluğua bulaşmamış ve hukuka saygılı olmak bir insanı değerli yapmamaktadır. onun döneminde ab entegrasyon süreci, 1 mart teskeresi, ırak savaşı, 11 eylül, istanbul el kaide saldırıları, pkk nın yeniden silahlı mücadele başlatması, gürcistan da ukrayna da turuncu devrimler vb. gibi muazzam ağırlığı olan büyük dünya meseleleri ortaya çıkmıştır. sayın cumhurbaşkanımız tüm bu kritik dönemeçlerde hiçbir katkı sağlamadan, çankayayı haftaiçi 09.00-18.00 mesai düzeniyle çalışan bir yer haline sokmuştur. aliye izzedbegoviç, türkmenbaşı, haydar aliyev dahil hiçbir türkiye dostu devlet başkanının cenazesine katılmamıştır. ülkenin kritik süreçlerinde elinde muazzam bir temas beceri alanı bulunmasına rağmen kılını kıpırdatmadan yerinde oturmuştur. 12 eylül anayasasının hazırlayıcı kurullarında görev almış olmasına rağmen, her nedense hukuktan, demokrasiden bahsederken örnek verilen şahıs durumuna gelmiştir. ve en acısı şu ki onlarca dhkp/c li ve pkk lıyı sağlık şartları bozuk olduğu gerekçesiyle affetmiştir. affedilen militanların birçoğu daha sonra eylem yapmış ve tekrar yakalanmıştır. (makamına olan saygım sonsuz olmasına rağmen, bu eleştirileri yapmaktan geri duramıyorum.)
vetolarının hepsini anayasaya dayandıran, bu yüzden cumhuriyetin ve bu cumhuriyetin anayasının karşısında olanların tepkisini çeken devlet adamıdır. siyasi değildir, kuralına göre oynamaz, kuralları uygular. anayasadaki bir sürü boşluğu ve gereksizliği işlerine göre kullanan insanlar, anayasayı eleştirmekten korkup uygulayıcısını eleştirir. bir daha reisi cumhur olsun, bin daha veto etsin düzenbazı.
'anayasa toplum için en mükemmeli sunar' mutlak dayatımına, faraziyesine takılmış insanların bayıldığı şahıs. kendilerine ray bradbury'nin fahrenheit 451'ini okumalarını tavsiye ediyorum...
bulunduğu yere gelmeyi kendi istememiş, oraya gelmek için kimseyle mücadele etmemiş, bulunduğu makamdan ayrılınca da siyasete bulaşmayacağını açıklamış olan kişidir. cumhurbaşkanlığı makamına bu şekilde çıkan başka kimseyi tanımıyorum.
o koltuğu, -terör başı, bebek katili- apo'ya "sayın" diyenlerden, hakkında erdoğan ın harfleri gibi yalaka ötesi kitap yazılanlardan çok daha fazla hak eden ve sadece kanunları uygulayan, hırsızlar gibi dokunulmazlığı olmayan dürüst cumhurbaşkanımız.
hakkında bu kadar entry girilince yazar oldu sandığım, görevinin son dönemlerini geçiren cumhurbaşkanımız. cumhur-i reis. cumhuriyeti temsil eden kişi.
sevmeyenleri çoktur. pısırıkmış, işi gücü veto etmekmiş.
kırmızı ışıklarda durarak halkın gözünü boyuyormuş, mÂrifet değilmiş kırmızı ışıkta durmak. bla bla.
bu "sevmeyenler" sınıfındaki insanların da acayip derecede rte hayrÂnı oldukları görülmektedir.
değeceğine inanılsa burada bitmeyecek bir yazı olurdu bu. kasmaya gerek yok. arkasından el sallayın, pis pis sırıtın, değeriniz ne ise ona uygun şekilde yönetilmektir sizin istediğiniz şey...