ahmet kaya nın her şarkısında dağ kelimesi geçmesi

entry8 galeri0
    1.
  1. pkk ve terörizm propagandasıdır. aklı olan anlar.
    5 ...
  2. 2.
  3. dağlı olmasından kaynaklıdır.
    3 ...
  4. 3.
  5. yaşadığı, doğup büyüdüğü coğrafyadan kaynaklanmaktadır.
    2 ...
  6. 4.
  7. bilinçaltına gönderme yapar, umudumuz dağlarda gibisinden.
    1 ...
  8. 5.
  9. Ahmet kaya'yı bıyıklı abileri vasıtasıyla tanıyan birey zırvasıdır.
    2 ...
  10. 6.
  11. "kılıç balığının öyküsü" şarkısında kılıçbalığının dağda yüzmesiyle veya "an gelir" şarkısında sultan süleyman'ın dağda ölmesiyle örneklenebilecek(!) acar dedektif tespitidir.

    (bkz: komplo teorisi)
    1 ...
  12. 7.
  13. yusuf hayaloğlu'nun şiirinden bestelenmiştir çoğunluğu ve doğduğu coğrafyayı yansıtıyor normaldir başka sebeb arayanları anlayamamaktayım.
    0 ...
  14. 8.
  15. (bkz: aferin çok aptalsın)

    abilerinin nasihatları ile kahve masalarında bozkurt çekip çift okeye dönen yurdum delikanlısı, abilerine sorduğu ahmet kaya hakkında "içerisinde dağ geçen şarkıları var" cevabını alınca, biz üç kişiydik şarkısını dinleyip anti-ahmet kaya taraftarı olup, üst düzey vatanseverlik için harekete geçer.

    200-300 şarkısının arasından sadece 5-6 tane -içerisinde dağ geçmeyen- şarkısını yazdım. devam edeyim isterdim fakat yorucu bir iş. şimdi genelleme yapmadan çift okeye dönün lütfen. öpüyorum.

    ahmet kaya - ağlama bebeğim

    ağlama bebek, ağlama sende
    umut sende yarın sende.
    yağmur gibi gözlerinden akan yaş niye,
    bu suskunluk, bu durgunluk, sıkıntın/kırgınlık niye.

    çok uzakta öyle bir yer var
    o yerlerde mutluluk var
    paylaşılmaya hazır
    bir hayat var.

    ağlama bebeğim ağlama sende
    acı sende hasret sende.
    dalıp dalıp derinlere düşünmen niye,
    bu küskünlük, bu dargınlık, sıkıntın/kızgınlık niye.

    ------------------------

    ahmet kaya - karanlıkta

    akşam olur karanlıklar çökende
    devriyeler adım adım gezende
    kar kaplamış solmuş güller görende
    sarılıp dallarına öpesim gelir.

    sanki gökten kar yerine kan yağıyor
    kar altında üşümüş bir çocuk ağlıyor
    yaşlı gözleriyle bana bakıyor
    akan gözyaşını içesim gelir.

    i̇şte böyle karanlıklar içinde
    devriyeler adım adım gezende
    yar uykuda ben yine penceremde
    doğacak güneşi göresim gelir

    ------------------------

    ahmet kaya - neden

    bir adım bir adım bir adım
    üç adımda biter bu odam
    neden neden neden neden neden neden neden neden
    daracık yaparlar bu evleri
    pencereden görünen gökyüzüne inat

    bu evde bir çocuk, bir çocuk, bir kadın ve ben yaşardık
    neden neden neden neden neden neden neden neden
    bırakıp çekip, çekip gittiler
    uzaklarda görünen güzel günlere inat

    bir adım bir adım bir adım
    üç adımda biter bu odam
    bir adım bir adım bir adım
    takılır düşüncelerim
    takılır düşüncelerim
    takılır düşüncelerim
    takılır düşüncelerim
    takılır takılır takılır takılır...

    -------------------------

    ahmet kaya - büyüdün bebeğim

    aklın ermez mahpusluğa
    bahçede sarı ışığa.
    onüç tane yaş döküldü
    ranzamdaki yastığa.

    büyüdün yavrum sende
    hasret sende sevgi bende
    akşamlar döner geceye
    geceler gebe gündüze.

    karanlığa bakıp durma
    beni orada arama
    ben güneşin içindeyim
    beni sabahlarda ara.

    geleceğim bir gün bende
    sevgi büyüt ellerinde
    akşamlar döndü geceye
    geceler gebe gündüze.

    ------------------------

    ahmet kaya - çiğdem çiçek

    aylar oldu yıllar oldu
    ben yüzünü görmedim.
    yüzüne hasret kaldım kız
    yüzüne yüzüm sürmedim.

    gülen aya sordum seni
    küstü yüzünü sakladı
    yıldızlara sordum seni
    yüzüme bile bakmadı
    yıldızlara sordum seni
    yıldızlar kan ağladı.

    aksam olur ay gecede
    çiğdem çiçek şenlenir
    vallah/billah düşünmesem seni
    derdime dert eklenir.

    bıçak sapladım sineme
    eskidi yaralarım
    sabah olsun gelmeye eğer
    kendimi yaralarım.

    -----------------------

    ahmet kaya - yaşamadın sen

    sensiz geçmiyor bu günler biliyor musun
    yüreğine beni, beni soruyor musun
    öyle yalnız, yalnız kaldım biliyor musun
    türküler söyledim sana duyuyor musun
    yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
    bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun.

    bir kuş oldun gökyüzünde, uçamadın sen
    nehir oldun ırmak oldun, taşamadın sen
    çocuk oldun sokaklarda, oynamadın sen
    doğdun da büyüdün ama yaşamadın sen
    yıllar oldu oralardan çıkamıyorsun
    bağlanmış elin ayağın kaçamıyorsun.

    -----------------------

    ahmet kaya - sorgucular

    kimileri hep suçluyor
    kimileri sorguluyor
    yaralı yüreğime kara çalıyor.

    i̇hanet zincirini tutan utansın
    dönüp arkasına bakan utansın
    dost diye bağrıma bastığım insanlar
    arkamı dönünce vuran utansın.

    durmadan hep soruyorlar
    aç bırakıp gülüyorlar
    emekleyen yüreğime usta diyorlar.

    usta değil acemi bir işçiyim ben
    onurlu bir kavganın neferiyim ben
    dostun dostu, düşmanımın eceliyim ben
    bilip de söylemeyen diller utansın

    ----------------------

    ahmet kaya - çek mustafa çek

    genç kadınları kültürümüzle etkiledikten sonra
    vesta kızlarına, rahibelere saldırdıktan sonra
    leylakları yaktıktan bulutları gömdükten sonra
    elimize ne geçti
    akademide bir koltuk ve bir de çek defteri
    çek mustafa çek çek
    çek çek rakı çek
    senin ömrün hep böyle çekmekle mi geçecek
    (senin ömrün hep böyle ahkam kesmekle mi geçecek)

    müzeleri havaya uçurduktan sonra
    ün peşinde koşup
    o kadınla yattığımızı düşledikten sonra
    gazetelere geçsin diye adımız
    yalvar yakar olduktan sonra
    elimize ne geçti
    akademide bir koltuk ve bir de çek defteri
    çek mustafa çek çek
    çek çek rakı çek
    senin ömrün hep böyle çekmekle mi geçecek
    line (çek bir de benim için akademik rakı çek)

    -----------------------

    ahmet kaya - doğum günü

    i̇nsanların yüzlerini göremiyorum
    boğazım düğüm-düğüm çözemiyorum
    i̇stesen de yanına gelemiyorum
    tutsam şu karanlığı
    tutsam da yırtsam
    ah elim tutuşmasa, elini tutsam
    susmasan konuşsan sesini duysam
    tutsam güzel yüzünü bağrıma bassam.

    doğum günüm bugünüm
    doğum günüm gülüm
    doğum günüm diyorsun.

    doğum günün kutlu olsun
    mutlu ol senelerce
    sana boncuktan kuş yaptım
    konacak pencerene
    karakollar beni alır sorgular gecelerce
    hiç bekleme belki gelmem, gelemem senelerce
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük