geçenlerde aşiyan mezarlığında fahrettin paşanın mezarını ararken mezarını gördüm. yanı başında da yahya kemalinki vardı. hatıra fotoğrafı çektim tabi. mezarın hemen altında 'ne içindeyim zamanın, ne de bütünüyle dışında' gibi birşey yazıyordu.
aşiyan mezarlığının böyle olduğunu bilmiyordum. arasıra gideceğim.
kimsenin ideolojisi önemli değil, hepsi bizim tarihimiz.
''Ben şimdi saatlerimi üşengeçliğe ayarladım. Yarına üşeniyorum mesela o yüzden bugün dün. Yahut bira içmek çok yorucu geliyor sodayla sarhoş oluyorum. Üzerimi örtmektense üşümem lazım. Bunları düşünmemek için de mektup bekliyorum. Mektupta her şey yazacak. Ben okumayacağım, tahmin edeceğim ama fazla da düşünmeyeceğim. Böyle böyle zaman lastik gibi uzayacak. Bir elimden bırakacağım yarın olacak dün.”
--spoiler--
“Ben aşktan daima kaçtım. Hiç sevmedim. Belki bir eksiğim oldu. Fakat rahatım. Aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. Şu veya bu şekilde... Fakat daima ödersiniz… Hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz.”
--spoiler--
Çok güzel bir roman yazarıdır. Bir o kadar iyi şiirleri de mevcuttur. Aynı zamanda edebiyat tarihçisidir. Bu alanda da gayet iyidir. Çok yönlü bir kişiliğe sahip olduğunu edebiyat kaynaklarından okuyabilirsiniz.
En önemli eserleri: saatleri ayarlama enstitüsü, huzur, beş şehir, sahnenin dışındakiler, mahur beste, yaşadığım gibi, aynadaki kadın, 19. Asır türk edebiyat tarihi. ( dediğim gibi en önemli eserleri bunlar. 3 4 eseri daha var. Onlar bu kadar revaçta değil.)
Saatleri ayarlama enstitüsü, edebiyatımızda aşılamayan romanlar kategorisine girmeyi başarmıştır. Allah rahmet eylesin. Saygı ve sevgiyle...
Abdullah efendinin rüyaları adlı kitabında kendi hayatını anlatır fakat hikayenin biyografik nitelik taşımamasını istediğinden mekanlar ve olaylar arasındaki ilişkiyi tersine bir kurguyla ele alır.
Babasının memuriyetinden dolayı ailece ırak’a gitmek zorunda kalmışlardır kitaba adını veren abdullah efendiyse babasının seyisidir.
"ben aşktan daima kaçtım. hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahatım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde! fakat daima ödersiniz. hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz."
türk romanının en güçlü temsilcisi. eserlerinde türk toplumunun modernleşme sürecinde geçirdiği sancıları apaçık görmek mümkün. bununla birlikte türk edebiyat bilimine 19. asır türk edebiyatı tarihi gibi yeri hâlâ doldurulamamış muazzam bir şaheser bırakmıştır.
Onun sayesinde bir çok yeni kelimeler kazandım ve bu kelimeleri gündelik hayatımda kullanır oldum. Edebiyatçı dediğin tanpınar gibi olmalı. Eserin yanında okuyucusuna bir şeyler kazandırmalı.
bir çok insan gibi benim de hayalimdir. eski zaman yaşayışlarını yakalayabilmek, o dönemin insanlarının soluduğu havayı solumak. eski fotoğrafları didik didik ederim. o dönemlerden bir detay yakalamak için. zaman algısını kırmak isterim.
kendisi bunu başarmış ender insanlardandır. zamanı, rüyaya yaklaştırarak insanın elinden uçup gideni rüya ile yakalamış ve hafızasına hapsetmiştir. modern çağımızın zaman ve rüya seyyahıdır.
kökü bende bir sarmaşık
olmuş dünya sezmekteyim
mavi, masmavi bir ışık
ortasında yüzmekteyim.
"Fikrin kapısı ve eşiği hürriyettir. Korku en tehlikeli şeydir. oynamaya gelmez. karşısındakini korkutmak, korku içersinde yaşatmak isteyen daima ilk ve en son korkandır."