ahmet hamdi tanpınar

entry340 galeri28
    220.
  1. "
    birtakım mekteplerimiz var; birçok şeyler öğretiyoruz. fakat hep eksik olan bir memur kadrosunu doldurmak için çalışıyoruz. bu kadro dolduğu gün ne yapacağız? çocuklarımızı muayyen* yaşlara kadar okutmayı âdet edindik. bu çok güzel bir şey! fakat günün birinde bu mektepler sadece işsiz adam çıkaracak, bir yığın yarı münevver* hayatı kaplayacak... o zaman ne olacak? kriz...

    "

    huzur - 1949
    6 ...
  2. 221.
  3. "Bazen düşünüyorum, ne garip mahluklarız. Hepimiz ömrümüzün kısalığından şikayet ederiz, fakat gün denen şeyi bir an evvel ve farkına varmadan harcamak için neler yapmayız."

    https://galeri.uludagsozluk.com/r/1400076/+
    8 ...
  4. 222.
  5. ya amina koyim, adamin yazdigi kitaplarin isimleri ne kadar net bak ; huzur, beş şehir, mahur beste gibi basit isimler. En kompleks isim saatleri ayarlama enstitüsü amk.

    gelmis adamin hakkinda poetik falan filan yaziyorsun, adam okusa su yaziyi anlamaz ve ne anlatiyor bu degisik der amk. Mezarinda rovasata atti adam senin yuzunden.

    Git uyu.
    2 ...
  6. 223.
  7. ağlama

    Ağlama, gözleri kızarmış çocuk!
    Tek damla yaşın düşmesin yere.
    Bak, tek güzelliğimiz yokluk,
    Sana bir öğüt; ağlama boş yere.

    Ne olursa olsun hiçbir şey değmez,
    Senin bir damla göz yaşına.
    Ağlayana kimse boyun eğmez.
    Kimse bakmaz kimsenin yaşına.

    Ne kadar kötülük, pislik varsa;
    Sen her şeyi tertemiz öğren.
    Eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
    Seni garip sanır her gören.

    Ağlama sakın çocuk, ağlama!
    Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
    Sevgini hep söyle, sakın saklama.
    Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
    11 ...
  8. 224.
  9. Çok uzun zaman bir metafizikçi olarak tanıdım, fakat topluma dair yaptığı analizler o kadar başarılı, o kadar çok yönlü ki beni hiç beklemediğim bir noktada bambaşka bir ahmet hamdi olarak yakaladı dünyaya baktığı nokta.

    Bir defa insanların kademe kademe yaratıldığını, herkesin kendisine ait bir en noktası olduğunu ve onun ötesine geçemeyeceğini biliyor. Sistemi de bunun üstüne kurguluyor. Bu benim çok az yazarda gördüğüm bir şey. insanları aşağılamak pisliklerini yüzüne vurmak yerine düzeltebildiğince düzeltiyor, düzeltemediği noktada da dalgaya alıp bu da geçer demeyi biliyor.

    Sonra doğunun bütün iğreti taraflarını yazdıktan bir dakika sonra aynı kafayla aniden batının fenalıklarını sayıyor ve bu dönüşüm onu hiç etkilemiyor, sanki 1000 yıl içinde biriktirmiş de sadece öylesine çiziktiriveriyor, öyle rahat..
    2 ...
  10. 225.
  11. 226.
  12. Ben de severdim zamanında da bir programında yamulmuyorsam murat bardakçı saatleri ayarlama enstitüsü ve beş şehir'in sanki böyle arak olduğunu ima etmişti -yahut ben öyle anladım-. O ara gözümden düştü.
    2 ...
  13. 227.
  14. 228.
  15. Bir adın kalmalı şiirini ezbere bildiğim kıymetli şair. Doğum günüymüş, kutlu olsun. Vayt moka'nınki de.
    5 ...
  16. 229.
  17. insanoğlunun içerisinde sıkışıp kaldığı dördüncü boyut olan "zaman"ı aşmayı başarmış güzel insan, kaliteli yazar.

    Eserlerinde rüya, gerçek, hayal, geçmiş, gelecek temlerini başarıyla kullanmış; üslubuyla bütün bu zıt kavramları tek bir noktada toplamayı başarmıştır. Her kitabı sindire sindire okunmalıdır.
    3 ...
  18. 230.
  19. Nedense huzur romanını okurken insanın içini anlamsız bir huzursuzluk kaplıyor.
    1 ...
  20. 231.
  21. Dili günümüze kıyasla oldukça ağır, tüm edebiyat kitaplarında fikirlerine yer verilen, suretinden dahi kültür akan aydınımız.
    0 ...
  22. 231.
  23. Türk Edebiyatı'nın kıymetli yazarlarından.

    ''evin üzerime çökmüş gibiydi. bu hislerden kurtulmak için müsveddelerini okumağa karar verdim. ne hazin şeyler. vazgeç mümtaz, hiç istidadın yok. her cümlende yazacağın şey tükeniyor. hiç de kısırlığın o bereketli kısırlıklardan, insana yeni ufuklar açan sihirli zorluklardan değil. beş on sayfa okuduktan sonra, bu masa başında çektiğin sıkıntıları düşündüm ve sana acıdım; şair, muharrir olmanı hiç tavsiye etmediğim halde! –vazgeç mümtaz, vazgeçmezsen bile hiç olmazsa şiire ayırdığın kelimelerle öbürlerini yazmaktan vazgeç. otuz sahipe okudum, bir satır bile hoşuma gitmedi. daha okurdum, bilirsin ki seni beğenmem, fakat severim! ama senin insan talihinden bahsetmeğe ne hakkın var mümtaz? aşk gibi tabii bir iş üstünde bu kadar geciken bir insansın! sen sevgilinden bahset; onun güzelliğini öv; boğazda ışık oyunlarını seyret; mezar taşında keramet, eski musikide dirayet vehmet! görmüyor musun dışarıda geiş hareket var! insanlar istiye istiye ölüyorlar. zannetme ki onları da beğeniyorum. fakat ne olsa biraz anlıyorum. sen insanlığın asıl tecrübesinden gafilsin! açlığı, sefaleti bilmiyorsun. yanlış anlama, bütün hayatından sıkıntı akıyor, fakat tabiatın, terbiyen onu görmeğe müsait değil. önünde gelecek diye bir vehim aynalanıyor, ona doğru koşuyorsun! sen insan talihinden bahsetme! kendinden bahset!''
    0 ...
  24. 232.
  25. 233.
  26. ''biz şimdi bir tepki devrinde yaşıyoruz. kendimizi sevmiyoruz. kafamız bir yığın mukayeselerle dolu; dede efendi'yi wagner olmadığı için, yunus emre'yi verlaine, bak'yi goethe ve gide yapamadığımız için beğenmiyoruz. uçsuz bucaksız asya'nın, türkistan'ın o kadar zenginliği içinde, dünyanın en iyi giyinmiş milleti bulunduğumuz halde çırılçıplak yaşıyoruz.

    coğrafya, kültür, her şey bizden yeni bir sentez bekliyor; biz görevimizin farkında değiliz. boşu boşuna başka milletlerin tecrübesini yaşıyoruz."

    huzur, a. hamdi tanpınar
    2 ...
  27. 234.
  28. kitaplarının yanında yazdığı oyunlar da muhteşemdir.
    0 ...
  29. 236.
  30. Fransızcayı Siirt' te papaz mektebinde öğrenmiştir.
    3 ...
  31. 237.
  32. Karanlığın güzelliği bir adam.

    "Bendedir korkusu biten şeylerin
    Çelik gagasında fecri taşıyan
    Mavi Kartal benim...
    Pençelerimde
    Asılmış bir zümrüt gibidir hayat
    Sonsuzluk ısırır güzel kavsimde
    Susamış bir ceylan gibi zaman!"
    3 ...
  33. 239.
  34. Ahmet Hamdi Tanpınar, bir mektubunu bitirirken, "Özledim." demek yerine "Çok göreceğim geldi." diyerek bitiriyor.

    Çünkü eski insan farkı.
    4 ...
  35. 240.
  36. Niçin kadere bu kadar bağlı olan insanlar, bir türlü ona razı olmaz?
    -Hiçbiri kendi hayatını yaşamıyor da onun için.
    3 ...
  37. 241.
  38. şu sözünü arada bir hatırlar, üzerine düşünürüm;

    insanoğlu insanoğlunun cehennemidir. bizi öldürecek yüzlerce vaziyet vardır. fakat başkasının yerini hiçbiri alamaz.
    3 ...
  39. 242.
  40. türk edebiyatındaki en sevdiğim roman (bkz: saatleri ayarlama enstitüsü)dür. ahmet hamdi tanpınar'ın
    1 ...
  41. 243.
  42. Biz evvela kelimeleri öğreniriz,
    Sonra yaşadıkça teker teker manalarını...
    1 ...
  43. 244.
  44. tanpınarı anlamadan kendimizi anlayamayız.
    3 ...
  45. 245.
  46. türkçe edebiyatın akışını değiştirmiş yazar, düşünür.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük