ahmet erhan

    1.
  1. şair kişi. 1958'de ankara'da doğdu.çocukluğu ve gençliğinin ilk yılları akdeniz'in çeşitli kentlerinde geçti. ilk ve orta öğrenimini de bu kentlerdeki okullarda tamamladı. ankara'ya gelip bir akşam lisesinde eğitim yaptı. kitapçılık, yayıncılık gibi çeşitli işlerde çalıştı. gazi üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümü'nden mezun oldu. militan dergisinde topluca yayınlanan şiirleri ile dikat çekti.şiirimizin lirizm zenginliklerini, özellikle 1960 sonrası yeni toplum şiirini çeşitli öğeleriyle kaynaştırarak kendisine özgü bir sese ulaştı. şiirleri sanatsal değerinin yanısıra ülkede genç insanın yaşadığı dramın bir güncesi olarak da önem taşır. söylemindeki karamsarlığının gerisinde direnin bir yaşama sevinci etkilidir.
    7 ...
  2. 186.
  3. Mutluluk, bir acının bilincine varıp da onu dönüştürmektir
    Yaşamın sonsuzluğunda karar kılan bir umuda
    Sevgilinin boynuna dokunduğunda duyulan ürpertidir
    Öpülen ilk dudak, içilen ilk sigaradır belki
    Denizden yükselen kokudur sabah karanlığında
    Kabullenmektir yani yaşamı, acısı ve sevinciyle
    aynı boyutta
    Yalnızca yaşamaktır belki de kimbilir...

    Ne yerdedir, ne göktedir o - değil mi Abidin?
    Mutluluğun resmini yaptın mı bilmem
    Ama ben onun şiirini yazmak isterim.
    8 ...
  4. 6.
  5. ankaralı şairlerden.. onlar kadar alkol sevdalısı onlar kadar serüvenli.. her ne kadar istanbula yerleşmiş olsa da hala ankara soluyan şairdir.

    bir kadeh rakı

    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    defterini dürmüş ve bingöl'de bir dağ köyü kadar yalnız
    aylardır aramadınız, yolları da kapanmadı
    ayakizleri betonlarınızın üzerinde saklıdır

    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    taşikardi, ülser ve panik ataklı anksiyeteyle dalaşır
    aşağıeğlence'den çıkın, etlik ilkokulu'nun altında
    ankara'da, bir belediye otobüsü yalnızlığını yaşar
    görseniz bir yerlerden hatırlarsınız mutlaka

    elleri artık titriyor, eski gibi değil
    başını sanki dünyayı taşıyormuşçasına yorgun tutuyor...
    burda, bir ahmet erhan var uzakta
    gözleri şehrinizin bütün dumanlarıyla kaplıdır

    -bir kadeh rakının kırk yıl hatırı vardır...
    7 ...
  6. 183.
  7. Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Kirli, acı bir su gibi yürüdü içimde
    Dokunduğum, gördüğüm her şeye sindi
    Ürperdim, korktum ve biraz şaşırdım
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Yağmur altında ya da karanlıkta
    Bir başıma kalmış gibi.
    Sevgilim böylesine alımlıyken
    Güz kuşlarının güneye doğru akıp gideceği yol
    iyice belirmişken gökyüzünde
    Onarırken, sararken hayat
    Çocukların incinmiş gülüşlerini
    Artık her park yeri bir apartman inşaatı
    Her sokak bir otomobil nehriyse de.
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Soğuk camlara dayayarak yüzümü
    Kuşağımın acısını, kefenlenen gençliğimizi
    Yaşayan ya da artık yaşamayan dostları
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Örterek yüreğime kara bir tülü.
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Kapkara bir gece penceremi dalarken
    Öleceğini bile bile karşı koymanın onurunu
    Yiğitliğin, özverinin, sevginin
    Arkadaşlarımın yüreklerinden çıkan özsuyunu.
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Bir darağacında ya da yolda yürürken
    Bugün oturdum ölümü düşündüm
    Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken.
    8 ...
  8. 2.
  9. istiklal caddesi'nde, kedilere biberonla süt verdiği rivayet olunur. en takip edilesi şairlerdendir.
    6 ...
  10. 136.
  11. sosyal medyada öldüğüne dair söylentiler olan şair. facebook profilinde 14 nisan'da paylaştığı fotoğrafta rachel corrie ve onun yanında aliya izzetbegovic'e ait şu söz var: '' Ölmeye hazır olan insanlar, ölmeye hazır olmayanlara karşı galip gelirler. ''
    5 ...
  12. 5.
  13. Aykırı bir uçurumum yolunun üzerinde
    Elini uzatacağın dalları yamacında saklayan
    Birdenbire patlayan
    Bir çığlığım sessizliğinde
    Ele-güne karşı seni utandıran.

    Yaz günü palto giyerim
    Ceplerim dolu dolu şiir
    Gören beni deli sanır
    Adım kaçığa çıkar
    keşke kaçsam
    Keşke kaçabilsem şu dünyadan.

    Aykırı bir şiirim kitabının arasında
    Kargacık burgacık bir yazıyla yazılmış
    Sondan okumaya başla
    Nokta koy her dizenin önüne
    Anlamaya calış..

    * * *

    Bedeninin bir noktasından dalıp
    Yüreğini bulabilirim
    Geceyse, başlar yastığa düşerse
    Ve yorgunsa yüzün
    Yıldızları soluğumla bir bir ateşleyip
    Kandiller gibi başucuna koyabilirim..
    Ey bütün tufanların ardında
    Bulduğum dinginlik!
    Göçmen çiçeği dünyanın
    Kökleri ardısıra sürükleyen çılgınlık!
    Madem ki yaşam bu
    Madem ki taşın taş olmaktan öte
    bir umarı yok
    Bir türkü söyle kadınım
    Yürüsün dünyaya mutluluk...

    * * *

    Yağiyor incecik bir yağmur dışarda
    Yüzün çamurlar üstünde tüten buhur
    Islak toprak kokusu
    Doluyor odama
    Sıkılıyorum
    Kitapların üstüme yıkılacağından
    Korkuyorum şimdi
    Yel esiyor
    Sökuyor duvardaki bir resmi
    Yerine senin yüzünü koyuyor.

    Yüzün şimdi karşımda
    Yüzün akşam karanlığında
    Toprağın üstüne bırakılmış
    Bir demet çicek gibi parlıyor..

    O zaman açıyorum
    Bütün perdeleri
    O zaman yakıyorum
    Bütün ışıkları
    Camları darmadağın ediyorum
    Yüzünü avuçlarıma alıyorum
    Alnını öpüyorum
    Dünyayı öper gibi...

    * * *

    Sana uzanamadığım gün
    Ellerim yok sanıyorum
    Senin bakışlarını yakalayamadığım gün
    Gözlerim yok..
    O zaman bir yumruk
    bütün gücüyle vuruyor
    Eski bir piyanonun tuşlarına
    Binlerce martı
    Kayalıklara çarparak ölüyor
    Ayışığı tutkal gibi
    Yapışıyor pencereme
    Açamıyorum perdeleri
    Şiir yok artık
    Türkü dindi..

    * * *

    Meyvelerini taşıyamayan
    Ağaçlar gibiyim
    Sularını taşıran ırmaklar gibi..
    Bu kadar mutluluk cok bana
    Onu gunlere
    Onu aylara bölmeliyim
    Ve bir tek gülüşünü senin
    Kutlamalıyım yıllarca...
    * * *

    Sana yüregimde bir sürgün yeri
    Göçüp konacak
    Bir toprak yaratsam
    Kadınım, sarışınlığınin bittiği anı
    Gizli bir esmerliğe eklesem..
    göcmen çiçek
    Her yerin yabancısı
    Yolların, yolların ötesinde
    bize bir tek
    Yarınlar kaldı
    Göğün tükenip, denizin
    Başladı yerde...
    4 ...
  14. 146.
  15. Kapatılacak olup kitaplarını ucuza satan bir kitabevi sayesinde tanıştık ahmet abi seninle o kitaptan başka okumasam duygusal olarak derin anlamlar taşıyordun. Notunu düşüyorum kitaba biraz sonra gidip satın aldığım yere bırakacagım kafe şu an orası Izmirde. Bir çay içip kitabı bırakıp gidicegim. Allah rahmet eylesin.
    4 ...
  16. 140.
  17. insan, hele de şu isyan günlerinde, ne kadar kayıp başlayabilirse güne, öyle tarifsiz bir acı var şimdi...

    güle güle acı şair, acıtan şair...
    4 ...
  18. 141.
  19. bir gün gelir de deniz
    kıyılarına vurursa
    sularını ellerim bil
    onu bir de benim için okşa

    ile uğurluyorum seni büyük usta. mekanın cennet olsun.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük