Ajanslara düşen ve hillary clinton ile çakkkk bi beşlik yapan fotorafı ile suriyede ülkemizin çıkarlarını konuşacağına bir kere daha inanmadığım kişilik. Politikaları ile Türkiye yi orta doğuda tek başına bırakan bu adam 3. dünya savaşını çıkmasında da baş rol alabilir.
Türkiye'nin dış politikasına vizyon kazandırmış bakanın,stratejik derinlik anlayışıyla tüm dünya Türkiye'nin bölgedeki rolünü,komşularla sıfır problem anlayışını,arabulucuk ve yumuşak güç politikasını takdirle karşılamışlardır daha düne kadar ny times,the economist ,guardian gibi gazeteler türkiye'nin politikalarını pek dikkate almazken bugün dış basın ciddi oranda türkiye ile ilgili haberlere yer vermiş şimdilerde new ottomanisim (yeni osmanlıcılık) anlayışını türkiyeye uygun görmüş/yakıştırmış ,Türkiye'nin neden batıdan uzaklaştığını sorgulamaya ve türkiyeyi bir global aktör olarak görmeye başlamış ve değerini anlamıştır.Kimilerinin belki haklılık payı da var ama ütopik diye adlandırdığı dış politika hiç kuşkusuz Türkiyeyi önümüzdekiş dönemde daha da güçlendireceğini söyleyebilirim.
Ahmet davutoğlu dökülen dış işleri bakanlığını halen sorunları olsa da düzeltmiş ,yeni birimler açmış yeni diplomatların kendilerini daha çok geliştirmeleri için her türlü desteği vermiş ve şimdilerde farklı mesleklerden insanların da hariciyeci olmalarının önünü açmıştır.
üstün bilgi birikimiyle bir çok batılı meslektaşını kıskandırmıştır (40 bin kitaplık bir kütüphanesi olduğu biliniyor ancak binlerce kitabı da bağışlamış).Türkiye'nin böyle adamlara hep ihtiyaç duyacağı kuşkusuzdur.
atom karınca, anadolu aslanı gibi ünvanları hak eden, enerjik ve stratejik yetenekli bir dış işleri bakanı, işini büyük bir özveri ve geleceği görmeye çalışarak yapmaya çalışan profesör ünvanlı devlet adamı ve diplomat.
işte budur dediğim adam. diğer emperyalizm yalakaları gibi 'dear sir' diye başlamıyor. 'sayın temsilciler' diye başlıyor. aslında çok iyi yabancı dil bildiği halde yapıyor bunu.
keşke senden 5 tane daha olsa diyorum.
kıbrıs konusunda acele hareket ettiğini düşündüğüm kişidir. bugün yaptığı açıklamada, kıbrıs meselesi çözülmeden ve adada birleşik bir hükümet modeli ortaya çıkmadan, rumların devralacağı bir ab dönem başkanlığının türkiye açısından sıkıntı yaratacağını ifade etmiştir. rumların dönem başkanı olduğu bir ab yapılanmasının bizim açımızdan muhatap alınamayacağı doğru bir yaklaşım. ancak bunu başlı başına bir mesele haline getirerek olayı çözmek amacı ile acele etmek pek çok geri dönülmez hata ile sonuçlanabilir.
bırakalım bunu avrupa sorun etsin, biz değil. zaten ab'nin doğrudan kıbrıs meselesine müdahil olması sorun oluştururken topu doğrudan ab'ye atmak sıkıntı yaratabilecek neticeler verebilir. birleşik kıbrıs'ın bizim menfaatlerimiz açısından ne derece faydalı olacağı bile anlaşılmadan fevri hareket etmemek gerekir.
ulan zaten 7 sulalemiz lozanda yapilanlari oduyor, ahmet davutoglu nun yaptiklari(!) onun yaninda deve de kulak.
ne yani katil israil ozur dileyinceye kadar iliskilerimizi dondurmamiz cilginlik mi? biraz seref biraz onur kaldiysa su bakanin israile cikislarinin amatorluk olarak algilamayin. tabi ki devlet teroru kelimesi bir milattir, tarihte israile soylenmis en agir sozdur ve dahasi mi: