sürekli gülen başbakanımız. kasım erken seçimlerinden sonra chp ile kurulan koalisyonda eğitim, birikim seviyesi diğer akp'lilerden yüksek olduğu için chp-akp arasında adeta bir köprü görevi görecek müstakbel başbakan.
kemal kılıçdaroğlu ile mizaçları da benzediği için anlaşmada sıkıntı yaşayacaklarını düşünmüyorum tabii çok mübarek(!) uzun adam burnunu sokmazsa.
yine uzun adam karışmazsa ülkenin gördüğü en istikrarlı hükümette başbakan olacak adam. umarım kendisini uzundan bağımsızlaştırabilir yoksa takdirde bilimden, mantıktan gelen 2 zihniyetin anlaşamaması için bir sebep yok.
umarım 2016 yılı bu seneden çok daha hayırlı olacak ülkeye.
aslında ülkeye çok da iyi bir liderlik yapabilecekken recep tayyip erdoğan faktörü yüzünden yapamayan entellektüel insandır . tarafsız gözle bakarsak olaya ahmet davutoğlu hoca sıfatını layıkıyla taşıyan kişilerden biriydi . seçim zamanında recep tayyip erdoğan'ı taklit etmesi hoca imajını zedeledi ve inandırıcı durmadı onda bu sahte kabadayı tavırları. şimdi 23 ağustos tarihli cumhuriyet gazetesinde bu konuyla ilgili güzel bi analiz yapılmış ordan bir bölümü hemen paylaşayım ;
" ezcümle , davutoğlu ve erdoğan arasındaki en büyük fark , bilgiyle kurdukları ilişki . Tam da bu nedenle erdoğan'ın davutoğlu'na hükmetmesi üç dil bilen ekmeleddin ihsanoğlu için " Yahu biz tercüman mı arıyoruz ? " tepkisini veren zihin yapısının " yerel düşünceyle evrensel düşünce arasında irtibat kuralım " demiş bir profesörü sürekli açığa çıkarması bu ülkenin geleceğine siyasetin ötesinde zarar veriyor. "
Zeynep miraç bu konuyu bir de şu güzel örnekle açıklıyor ;
" Diyelim ikisine de birer kutu puzzle verdik . Davutoğlu önce uzun uzun varılacak son resmi inceler , onun bir Dali resmi mi yoksa monet mi olduğunu öğrenir , parçaları tek tek renklerine göre göre ayırır .
Erdoğan hemen işe koyulur , puzzleın uyumsuz parçalarını zorla birbirine geçirir . Ve ortaya çıkan resmin doğru olduğuna inanmazsak masayı devirir.
"ama bu dali " demeye kalkarsak da bu bilgiyi zihnine yerleştirmek yerine , bizim kendisine büyüklük tasladığımızı iddia eder .
işte bu güzel analizde de ülkede gazla hareket eden kitlenin bilgiye hükmetmesini çok da güzel özetini görüyoruz .
birkaç oy alacağım diye şehit çocuğunu önüne koyacak kadar ilginç (!) bir adamdır. gol attığımızda bile çocuk sevinmedi. sevinemedi lan, çocuğun babası gitmiş sikindirik maç umrunda mı ? bu da çocuğu bırakmış takımı alkışlıyor. madem bir bok yapıp getirdin yanına, elini bırakmayacaksın. çocuk kimsesiz kimsesiz bakıyordu etrafa. belki 10 sene sonra, en kötü anılarından biri bu olacak. babasının ölümüne dolaylı yoldan da olsa sebep olmuş biriyle maç izledi.
Cok sevdiğim futboldan bile bu gece sogutan, izlemeye bile utandiran adam.
Kim sikler onca şehidi? Sandığa gidilecek nasilsa kos tribune..
Yazik, gunah. O çocuğun elinden tutup el sallamaya yüzü olan bir insana ben ne soyliyeyim ki.. allahinizdan bulun.