Birleşmiş Milletler (BM) sisteminin tümüyle ve etkin bir şekilde devreye girerek, mülteci sorunu daha da büyümeden BM'nin alacağı tedbirlerle sorunun önüne geçilmesinin büyük bir önem taşıdığını söylemiş bakan.
birleşmiş milletler güvenlik konseyi'nde yaptığı konuşmada birleşmiş milletler'e suriye ile ilgili 5 maddelik yeni bir plan önerisi sunmuş dışişleri bakanı.
son bir aydır tüm gelişmeler gösteriyor ki maalesef Davutoğlu nun Başbakan ile yürüttükleri strateji Türkiye'nin yalnız bırakılması üzerine BM'de dramatik bir şekilde çökmüştür.
iktidarın o çok böbürlendiği her dakka kendi medyasından pompaladığı " türkiye artık bölgesel oyuncu ", " türkiye artık Küresel güç " , " arap baharındaki model ülke " olma hayalleri fos çıkmıştır.
normalde çoktan istifa etmesi veya emekli olması bir göl kenarında dinlenerek günü iskeleden balık avlayarak geçirmesi gerekirdi ama şartlar da ülke de anormal olduğundan halen o makamı işgal etmeye devam ediyor..
19. yüzyıl ideolojisi olan ulusçuluk Avrupada feodalite ile bölünmüş yapıları bütünleştirdi. Bizde ise tarihten gelmiş organik yapıları dağıtarak geçici, suni karşıtlıklar ve kimlikler ortaya çıkardı. Hepimizin bu ayrıştırıcı kültürle hesaplaşma zamanı geldi. Herkesin kültürel kimliği, dili başlı başına insanlık birikimi açısından değerlidir. Ama bu bölünme değil birleşme vasıtası olarak değerlendirilmeli. kelamını buyurmuş zat.
Görende amerika birleşik devletlerinin tarihsel çelişkilerini yaşamışız zannedecek, ulusçuluk kavramını anlatacak değilim, ancak bir gerçek var, batının içinden gelen davutoğlu doğuyu bir oryantalist gibi okuyor. bu okuma yanlış.
çok kısa bir ifade ile belirtip geçiyorum, ulusçuluk, emperyalizmle mücadelede kilit bir paradigmadır. türkiye'nin ulusçuluğu emperyalizme karşı bir referanstır. kendine ait çelişkileri bulunmaktadır, 80 yıldır yaşadığımız bir süreci bir çırpıda rafa kaldırır gibi bir kenara atmak, kaldırmak?! ... bunu siz kaldıramazsınız zaten tarihin gerilimi an be an yaşanıyor. pkk'yı öne süreceksiniz hemen, kürt kimliğini, kürt kimliğinin yadsınması cumhuriyetin kurucu iradesinin değil, inönü'nün( ki kendisi de kürttür ) dünya konjonktürü itibariyle yaptığı yanlışların sonucudur, sonrasındaki hükumetler bunu devam ettirmiştir, akp dahil, kürt dosyası ayrı bir olaydır, tartışmaya açıktır. ve kürtler bu ülkenin kuruluşunda ve devamında bir kazanımdır; yadsınamaz. gel gelelim bu referansı terk ederse türkiye, osmanlıcılık mastürbasyonuyla dolduramaz bu düşünsel hareket noktasını. elinizde patlar, nitekim başarısız dış politikanızla ne olduğunuz da ortada.
divide et impera derler, roma'dan bu yana tüm emperyal devletlerini biricik politikasıdır. Avrupa, balkanlarda uyguladı. Amerika ortadoğuda uyguladı,ve dahi uyguluyor. osmanlı ( yine roma'dan miras kalan) kendi tarihsel fetih taktiğidir. şimdide ulus zeminini parçalayarak kendimize uyguluyoruz. bu işin sonu felakettir.
en sonunda eteğindekileri dökmeye başlayan şahıs.
Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi, buyurmuş.
ulusçuluk nedir, caiz midir diye soran akpliler gördüm bugün gazete yorumlarında. stratejik derinlik diye manasız bişey tutturup ortalıkta dolaşan, uçakla ordan oraya memleket memleket gezen bu bakan, kendi kitlesinin dilinden konuşmaktan bile aciz duruma düşüyor.
ama pilli tavşan olmak tam da böyle bir şey işte, gazeteciyi karşına alır bir ton cümle kurarsın, aslında röportajda kin bile kusarsın ama kuyruğuna takılmış kesim ne dediğini anlamaz veya anlayamaz kapasitesi de yetmez birikimi de yetmez.
işte bu şahsın partisi böyle bir güruhtan besleniyor hep beraber görmüş olduk.
fırsatım olsa kürtçe öğrenirdim, demiş gören de çok çalışıyor tüm zamanını ülkeye adamış uykuya bile zamanı yok zanneder..
Gün itbariyle bir gazeteye verdiği söyleşide facebooktan bir arkdaşın "Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu: Komşularla sıfır sorun stratejisi için "Biz bu rüyayı terk etmeyiz" diyor. Birinin onu bu rüyadan uyandırıp etrafta komşu momşu kalmadığını söylemesi lazım:) dediği kişi.
''milliyetçilikle hesaplaşma zamanı geldi''diyen müptezeldir.sen dış politikada sıçıp sıva sonrada milliyetçilikle ilgili ahkam kes.hepinizin derdi milliyetçilik olmuş demekki zamanında milliyetçiler hepinize iyi koymuş.
politikadan uzak bir yerde olması gereken şahsiyet. yaptığı o cesur politikaları gördük. şu an sınır komşularımızla aramız kötü, terör azmış, abd'nin kuklası olmuş durumdayız.
Türk dış politikasının bir numaralı ismi olan beyefendi ''komşularla sıfır sorun'' diye yola çıktı ancak neredeyse tum komşularımızla düşman olduk.kendisi bu iktidarın kabinesinde kalmaya devam ettiği taktirde başımıza taş yağacağından korkmaktayım.
ümit özdağ kendisi için "16. YY. rüyaları gören bir akademisyenin, 21. YY'da Türkiye Dışişleri Bakanı olması ülke için talihsizliktir" demistir
yazinin devami icin http://www.yg.yenicaggaze...zargoster.php?haber=24254
kendi ülkesinde oluk oluk şehit kanı akarken kafayı suriye ile bozmuş düşişleri bakanı nam ı diğer pilli tavşan.
" suriye de risk almalı " diyerek verdiği beyanat sonrası hem asıl patronunu hem de müdürünü zorda bırakıyor.
kendisi için endişeleniyorum, obama nın masasının kenarında hazır duran beyzbol sopasının boyu neredeyse kendi boyu kadar ..
bir iki güne amerikaya talimat almaya çağırırlar sanırım. kendisine bir özeleştiri yapma imkanı varsa değil bir ülkenin dış işlerini yönetmek ayakkabı boyacısı olamayacağını görecektir.
içimizde aldığı talimatı başka yere iletme işini yapamayacak var mı?
Temmuz ayında tamamlanan ve 7 ay süren davada mahkeme Kamu görevlilerini yaralama suçundan Trakya Üniversitesi öğrencilerinden i.K., S.V. ve H.G. ye 18er ay hapis cezası verdi.
Mahkeme, hapis cezasını paraya çevirerek 10ar bin liraya hükmetti, 4 güvenlik görevlisi de beraat etti.
Önceki hafta öğrencilerin yaptığı itirazı değerlendiren Yargıtay Ceza Dairesi yerel mahkemenin verdiği 30 bin liralık cezayı onadı.
Cezanın Yargıtay tarafından onanmasının ardından Trakya Üniversitesinde toplanan Edirne Gençlik Derneği üyesi bir grup öğrenci, kararı protesto etti.
üniversitede okuyan bu öğrencilerin bu kadar okkalı parayı ödeyemeyecekleri aşikar, ailelerine yük olacak.
bu sayede diğer aileler, benzeri başına gelmesin diye belki de çocuklarına ekstra otokontrol uygulayacak.
işte biz buna ileri demokrasi diyoruz.
aynı pilli tavşan suriye de halkın yeterince demokratik şartlarda yönetilmediğini de iddia ediyor..
