dinler konusunda en objektif ve en karmaşık inanışlardan biridir. iki uca da çekilebilir. şöyle ki:
-tanrı'nın var olup olmadığını akıl ile algılayamam çünkü eğer tanrı varsa, bana aklımı sınırlı bir ölçüde vermiştir. ben aklımın sınırları kadar yani tanrı'nın dünyayı algılamamı istediği kadarını çözümler ve bilebilirim. bana düşen sadece inanmaktır. sınırlı aklım beni yanıltabilir. akıl ile tanrının varlığını sorgulayamam bu yüzden bir tanrının varlığına ancak inanabilirim ve ona teslim olabilirim.
diyen de vardır
-insan tanrı'nın varlığını gördüğü yaşadığı ve bildiği şeylerle algılayabilir. insan dünya üzerinde ne görüyorsa tanrı'sını da ona benzetir. insan, tanrı'nın neden meleklere, tahtlara, cennet ve cehenneme ihtiyacı olduğunu sorgulamaz çünkü dünyada yaşadığı düzen gereği başka bir şey bilemez. bu bir papağanın duyduğu sesleri taklit etmesine benzer. dolayısı ile insan tanrıyı kendi beyniyle şekillendireblir. insanın sınırlı aklı da bir tanrıyı şekillendirmeye yetmeyeceğinden bir tanrının var olup olmadığı bilinemez.
kendi dusuncemin olduguna inanırdım. taaki ben bu yollardan gecerken donenlerin oldugunu gorene kadar. ancak dusuncemin zaten var olan bir felsefe olması sanılanın aksine bende cok daha fazla bir tatmin yarattı..
nihayetinde bana mantıklı gelen sey bir sürü insana haberim yok iken mantıklı gelmisti...
vicdanı olan ve vicdanı rahat olan insanların özellikle nesnel bakıs icinde buldukları en mantıklı yol sayılır.
pascal; ''dünyada iki tür insan vardır bunlar inanan ve inanmayanlardır. eğer bir yaratıcı varsa inanmayanların sonu daha kötü olacaktır'' der. yani arada kalmak daha kötü lan.
dinlere inanmazlar ..tanrı var mıdır yok mudur bunun ispatlanamadığını düşünürler ,,(bkz: dinler kısmına katılıyorum ,insanlığın başına ne geldiyse dinlerden geldi)
dine inanmazlar. tanrının var olması ya da olmaması umurlarında değildir. çünkü tanrının yokluğu ve varlığı ispatlanamaz. bilim adamları genelde ateist değil agnostiktir. ateistlik de tanrının kesinlikle olmadığına inanan koyu bir inançtır. bilimsel değildir.
allah ın yaratmış olduğu akıllarının allah ı algılayamadığını iddia eden aklını kullanmaktan yoksunların saçmalamasıdır.
allah kendisini algılayamayacağımız bir akıl değil aksine kendisini sadece düşünerek bile algılayabileceğimiz bir akılla,bir donanımla yaratmıştır bizleri.yani inanmak istemyince saçmalamaya gerek olmadan bunu izah etmek daha mantıklıdır.
varlığın sırrı saklı senden, benden;
bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben
bizimki perde ardında dedikodu:
bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben
(bkz: hayyam)
la ya allah varsa ne işleriz diyen ateistlerin geliştirdiği çevir şişi yanmasıncılığa dayanan akımdır...ateizm tüm ürpeticiliğine rağmen bu akımdanda delikanlıcadır...çelişkili ve kaçak dövüşen bir düşüncedir...ya teist ol ya ateist ama azıcık sağlam ol..madem(allahın olmadığı) savına güveniyorsun...bunun arkasında durda teistlerin karşına öyle çık...deizm ve agnostiklik kurnazlıktır,sinsiliktir başka birşey değildir..
bilinemezcilik.
neyi biliyoruz ki. ya da neyi bildik ki zaten. tarih öldü, tanrı öldü. körfez savaşı bile simülasyondu canım jean baudrillardcığıma göre. ne kaldı ki geriye. baudrillard öldü.
savaş yalan. diğerleri ölü. barış yok. işte tek bilinen bu. realite arıyorlarsa şayet agnostikleri çürütmek için, işte bari burdan yola çıksınlar.
bütün dinleri reddeden felsefi görüştür. dünyada ki binlerce dini reddeder. fakaat islamiyet, hristyanlık, musevilik gibi dinlerden sadece 1 din daha fazla reddeden inançsız kimsedir.
bilineyemeyen soyut kavramlara inanmayan, hiçbir zamanda bilineceğini düşünmeyen muhterem felsefi akımın savunucularıdır. ayrıca mantıklı bir felsefi akımdır.
Allah'ın varlığını vicdanen ve aklen çok iyi bilen. Ama kibri ve içgüdüleri yüzünden inkar edip, ateizme sahte bir masumluk uydurabilmek için ortaya atılmış, temeli Allah'ın varlığının hiç bir şekilde bilinemeyeceğine dayanan, bu yüzden araştırılmaması gerektiğini söyleyip yoğun bir kitleyi içine çeken, düşünce tembelliğinin en son aşaması olan, insanları sağduyudan yoksun sahte bir yaşamın içine çeken, farklı bir dinsizlik aldatmacası.(kanmayın!)
'Doğru olduğu kanıtlanmayan bir şeye inanmamak için onun yanlış olduğunu kanıtlamak zorunda değilsin' cümlesiyle anlatılabilecek bir düşünce biçimidir.
bir yaratıcının varlığını kabul edip, ina inanma ve ölünce ona ulaşılacağını savunan inanç biçimi. inanç diyorum çünkü işin özünde "inanma" var. diğer dinlerden bir farkı yok. sadece "allah" ya da "tanrı" diye nitelendirilmemiş.
empati kitabında anlatılan agnostizm hikayeleştirilmiş. sanki hepsi o olay sonra eski inancına döndü, büyülenmişlerdi ve büyü yok oldu gibi gösterilmiş. ama böyle değil. buna inanan insanlar var. hem de azımsanmaması gereken kadar.