her dediğinizi yaparlar, bir dediğinizi iki etmezler.
öyle hisli insanlardır ki size sadakatini son nefeslerine kadar gösterirler. düşman atağa kalksa da onlar odunlarını kesmeye, madenlerde altın aramaya devam ederler.
ne zaman ki hain düşman bu köylülere kılıç vuracak kadar yaklaşır; işte o zaman ellerinde ne varsa; keser, balta, kürek... saldırırlar hain düşmanın üzerine.
ama düşman gaddar, düşman güçlü.. silahlı.
yeri geldi ev yaptı, yeri geldi tarlada çalıştı,yeri geldi madende çalıştı,yeri geldi avcı oldu...tüm bunların karşılığında oyunun sonlarına doğru ömrü bir delete tuşuna basarak son bulan köylülerdir.***
keşke hak ettiği değeri görebilse bu zavallı köylü. yeri gelir ağaç kestiririz yeri gelir zırhlı asker sahibi olmak için öldürmek zorunda kalırız. kısacası kafasına vur ekmeğini al.
kapitalizmin ne kadar sikik bir sistem olduğunun resmidir. yeri gelir odun toplar, yeri gelir inşaata gider, yeri gelir avlanır yeri gelir kurtların saldırısına uğrar yeri gelir düşman askerine karşı göğüs göğüse çarpışır. hiç hayır demez allahın salak herifi. işte kapitalizm böyle yürüyor, insanlar bir bıraksa eyvallah demeyi ne güzel şeyler olur lan.
her daim age of empires serisi için söylediğim "kusursuz" ifadesini alt üst eden karakter. hayır bu kadar kusursuz olan oyunda cin ali çizimi kadar sıradan tasfir edilmesi kusursuz kelimesini kusurlu hale getiriyor. yahut bilemedim ben bunu tam olarak.
yapay zekadan mahrum köylüdür. yapay zeka uygulansa ''bu ne biçim hayat lan o mahsul toplasın ben burda odunculuk yapayım madende çalışayım sikerim böyle imparatorluğu tutturmuşsun bi imperial çağ gidiyorsun hileci şerefsiz'' diyebilecek olan köylüdür. sen ye iç sonra isyan çıkar. çok ayıp!