avrupayı fetih etmek üzereyken rus ordusu tarafından bastırılan yüzyılın alman kasabıdır. inanılmaz derecede projeler üretmiş, doğa üstü olayları araştırarak yenilmez bir ordu kurmaya çalısmıstır.
kardeş az sonra hatun gelecek. bi iki dolaşıp dönüp gelecez, terlemeli falan sevişicez sonra. hani baya baya nefis bi cuma gecesi olacak.
yarak var gibi beklerken sözlüğe bi bakayım dedim. kafama sokayım! sol framede bu başlığı gördüm herhalde, sonrasında okumaya başladım. hem de yarak var gibi.
sonra baktım ki, biz bitmişiz birader. en çok oy alan entrylerde bile bu adama gıpta eden, takdir eden entryler var. dünyanın amına koymaya yeltenmiş, ne olursa olsun, seversin sevmezsin yalın haliyle bi kavmi dünyadan silmeye çalışmış bi adamdan bahsediyoruz. hani bunun a'sı b'si yok be aga. bi kasaptan bahsediyoruz.
demek ki herkes böyle düşünmüyor. hatta bu adamı takdir eden baya baya bi insan var aramızda. bu kadar okumuş, etmiş adam içinde hem de.
kendime kızdım. sözlüğe baktım, yarak var gibi. git giyin sonra hatunla çık seviş demi? sana ne amk hitlerden, faşist ötesi kasap sempatizanı güruhtan. hatuna hitler mitler deyip tavır yaparım artık "sizden ötürü".
tanımsızlıktan siliğe düşmesin: ölü mölü fark etmez yavşak cani bir kasaptı amk ibnesi.
10 mart 1938 tarihinde gerçekleşen oylamada, kullanılan oy pusulası en az kendisi kadar ilginçtir.
evet-hayır bölümlerinin farklılığı/şekli/büyüklüğü sonucun %99.73 ile evet çıkmasında muhtemelen önemli bir rol üstlenmiştir.
oy pusulasının fotoğrafı için,
(bkz: http://www.kalemsuare.com...in-ilginc-oy-pusulas.html)
sanıldığı gibi almanya'nın başına geçen bir kasap, bir manyak değildir tam anlamıyla. çok katliamlar, çok kırımlar yapmıştır. ama bence bu adam bir dahi. şimdi dedesi nenesi toplama kamplarında toplu fırınlarda yakılanlar veya yakılmayanlar bu fikrime karşı geleceklerdir. aslında uzun uzun okuduğum kitaplardan edindiğim tecrübeyle çok şey yazmak isterdim amma velakin canım istemiyor gece gece. "be pezevenk, madem siktir git yat!" diyebilirsiniz, siz de haklısınız.
adolf hitler, halkı etkilemeyi çok iyi bilen bir adamdı en başta. 1933'te iktidara geldikten sonra, o ve partisi nsdap, her büyük oy alan, çok desteklenen liderde olan hitabet ve etkileme özelliği had safhada olan bir adamdır. ki konuşmalarından sonra, hani şu bağıra çağıra yaptığı konuşmalardan illa ki bir ikisini izlemişsinizdir, çok yorgun düştüğü, bitkinleştiği ve dinlenme ihtiyacı hissettiği de çok yerde yazmaktadır. ister halkı kendi yanına çekmek için olsun ister içten gelen dileklerle olsun halkı etkilemeyi başarmıştır.
adolf hitler, idealist bir adamdır. 1926-27'de tamamladığı mein kampf kitabında bile yahudilere olan nefretini ve sovyetlere karşı olan hırsını görebiliyoruz. ki yahudilere olan nefreti öyle çocukluktan falan gelmez. birinci dünya savaşı'nda almanların mağlubiyetindeki en büyük payı yahudilerde görür. zira yahudiler alman siyasetinde söz sahibi olmuşlardır birinci dünya savaşı'ndan sonra ve adolf hitler'in özlemlediği ari alman ırkına çok uzakta kalan olaylar gerçekleştirilmektedir savaş sonrası almanyası'nda. sonuç olarak hitler, savaşa katılan bütün devletler, yahudi sermayesi ve silahlarıyla beslenirken, buna sovyetler de dahil, almanya ikinci dünya savaşı'ndaki tüm ordu gücünü, uçağından tankına topuna tüfeğine kadar, kendi üretmeye çalışmıştır ve almanya savaşa girerken muazzam bir savaşım gücüne sahiptir. ve berlin kuşatılana kadar rus cephesindeki alman ordularının geri çekilmesini hazmedememiştir adolf hitler. sürekli verdiği emirlerin anlaşılamadığından veya cesurca uygulanamadığından yakınmıştır. bu bir miktar doğru olmakla birlikte, adolf hitler sadece savaşın başlarında bir kez cephede görünmüş,savaşın geri kalanını hep karargahlarından yönetmiştir. stalin de farklı bir şey yapmamıştır gerçi.
adolf hitler, otoritesini sağlamak için cana kıymaktan da çekinmeyen bir adamdır. göreve geldiğinden beri karşısındaki adamları genellikle kurşuna dizdirmiştir. buna rağmen, nazi almanyasının tanınmış simalarından goebbels, göring, himmler gibi adamlar hitler'e bağlılık yemini ettikleri halde berlin kuşatılınca pılı pırtısını toplayıp kaçma yoluna gitmiştir. hitler intihar edene kadar sürekli führer'i berlin'den kaçırma istekleri aktarılmıştır adolf hitler'e. ama hitler, berlin'den kaçmaktansa kafasına sıkmayı tercih edeceğini söylemiş ve çok büyük olasılıkla yapmıştır da.
adolf hitler, buna rağmen çok da sağlıklı bir adam değildir. geceleri genellikle uyuyamayan, doktorlarının uyaran iğneleri olmadan ayakta duramayan, göz torbaları morarıp çökmüş bir adamdır 1942'den itibaren. hele hele 1944'ten itibaren tamamen ölmüş bir vaziyettedir. savaş başlangıcına kadar bağırıp çağıran, nutuklar atan, alman ırkının üstünlüğünden haykırarak bahseden hitler'den eser yoktur. en büyük korkusu olan rusların eline geçmektense cesedinin bile yakılması emrini vermiştir.
toparlamak gerekirse adolf hitler, tek başına en büyük güçlere meydan okumuş bir adamdır. bunu kimisi onaylar, kimisi kınar ama gerçek budur. savaş açtığı sadece ingiltere, abd, sscb değil yahudilerdir. 6 milyon kadar yahudi'nin öldürülmesinden sorumlu tutulur adolf hitler dönemi. falan da filan. uykum geldi olum.
ömrü vefa etse akplileri görse idi yahudileri bırakıp müslümanlara düşman olurdu bu rahmetli amca. fenerbahçe gibi ben tek siz hepiniz demiş amcadır vaktiyle aleme.yanında bir tek beşiktaşlı egemen gibi hem o kaleye hem bu kaleye gol atan italya vardı fasulyedendi o da.
stalingrad ve der untergang adlı filmler izlendiği taktirde hem şeytan evliyası hem de kapitalizmin çarklarında çıldırmış olan insanlığa bir tanrı cezası olduğu anlaşılacaktır.
bu adama en ufak bir sempatiyle bakanın ciddi psikolojik sorunları vardır.
sanıldığı gibi sadece yahudileri katletmemiştir. ingiliz, alman, rus, dolaylı olarak japon, polonyalı, fransız ve bir çok ulustan insanı; bu insanların asker olanlarını geçiyorum ufacık bebelerden tutun da suçsuz günahsız kadınlara kızlara kadar bir çok kişiyi katletmiştir.
eğer cani katil sapık biriyse stalin ve lenin kadar, cuhurcill kadar russvelt kadar olmayan kişi. ne o zoruna mı gitti!! savaşı kazanan taraf masumdu dimi, gene unuttum. adam yenildi ya sallayın arkasından. hitlere bir yahudinin, bir fransızın bir ingilizin kin beslemesini anlarım da bir türkün kin beslemesini anlayamam, hele hele hitlere sövüp de lenin ve stalin gibi katillerin naralarını atanlar var ki beyin bedava dedirtiyor insana.
savaşta yenildiği için tarih aleyhine yazılmış diktatör şahsiyet. sevdiğimden hitler reyiz haklıdır dediğimden değil yanlış anlaşılmasın ama o savaşta mihver devletleri galip çıksaydı bilinen tarih de böyle olmayacaktı.
2. dünya savaşında komutanlarını hiç dinlemeyen başına buyruk insan. 2. dünya savaşında resmen red alert oynamıştır. hem bu kadar büyük bi hedefinin olması ve bunu tüm dünyaya karşı tek başına yapmaya çalışması sonunu getirmiştir. keşke en iyisini ben bilirim oynamasaydı da şu anda dünyanın anasını belleyen ülkeler ve ırklar hiç olmasaydı, ondan daha piskopat olan şerefsiz stalin bu kadar sempati duymasaydı, beyin fakiri komünistler hiç olmasaydı. dünya çok güzel bi yer olurdu.
Adolf Hitler, 20 Nisan 1889 yılında Yukarı Avusturya'nın Braunau kasabasında doğdu. Bir gümrük memuru olan Alois Hitlerve Klara Pölzl (1860-1907) 'ün altı çocuğundan dördüncüsüdür.
ilk tahsilini doğduğu kasabada, orta tahsilini Linz şehrinde yaptı. On üç yaşında tüberkülozdan babasını (Hitler'in memur olmasını isteyen babası Alois Hitler ile arası açılmıştı çünkü kendisi sanatçı olmak istiyordu), on sekiz yaşında (1907) annesini kaybetti. Orta öğrenimini başarısız bitirince ressam olma ümidiyle Viyana Güzel Sanatlar Akademisi sınavına girdi ancak başarısız oldu.
Alman Tarihi derslerinde Akademideki profesörlerin Yahudi olduğu, ve Yahudilere karşı ilk kinin burada oluştuğu anlatılır. Bir başka teze göre ise Hitler'in annesinin ölüm anında gelen doktor bir Yahudiydi. Adolf Hitler annesinin ölümünü kabullenemeyip, bu Yahudi doktoru sorumlu tuttu. Ve bir çok bilim adamlara göre Hitler'in babaannesi Yahudi'dir. Bu yüzden bütün doğduğu yerleri yakmıştır.
1912'de Viyana'dan Münih'e geldi. 1914'de I. Dünya Savaşı çıkınca Hitler, Bavyera ordusuna gönüllü olarak girdi. Alman mağlubiyetinden sonra Hitler, arkadaşı mühendis Feder ve altı kişi tarafından kurulmuş olan Alman işçi Partisi isimli gizli bir fırkaya katıldı ve kısa sürede bu fırkanın reisi oldu. Fırkanın adını NSDAP (Nationalsozialistische Deutsche Arbeiter Partei/ Nasyonal Sosyalist Alman işçi Partisi) olarak değiştirdi ve nüfuzunu arttırdı. Taraftarlarına kısaca "Nazi" ismi verildi. Kendisine de, taraftarları, rehber anlamına gelen "Führer" lakabını verdiler. Parti 25 maddelik bir program hazırladı. Bu programın ilk maddesi Almanya'yı Versay'ın zilletinden kurtarmak idi. Alman vatandaşlığının yalnız Alman kanını taşıyanlara hasredilmesi lazım geleceği programın temel maddelerindendi. Aynı zamanda büyük sermayeyi devleştirmek de yine programın esaslarından birini teşkil eder. Völkischer Beobachter adlı gazeteyi yandaşları çıkarıyordu. Josef Goebbels bu gazetenin tamamen parti bülteni halini almasını sağladı. Gazetede partisinin fikirlerini açıklayan makaleler yayınladı.
1924'de Münih'ten hükümeti devirmek için teşebbüslerde bulundu fakat başarılı olamadı. Bunun üzerine 10 ay hapse mahkum edildi ve bu zaman içinde "Mein Kampf" (Kavgam) isimli bir kitapta fikirlerini yazdı. Şimdilerde bu kitap Almanya'da antisemitizme yol açtığı gerekçesiyle yasaklanmaya çalış çok sıkışıyordu. Bu kitapla birlikte yeni teşebbüslerine de yol gösterdi. 1924 ve 1929 yılları arasında partisi başarısız oldu. Ancak Dünya Ekonomik Krizinden sonra daha fazla oy kazanabildi (1929). 1930 seçimlerinde yüzde 18 oy ile SPD'den sonra ikinci büyük parti oldu. Hitler'in oyları Katoliklerden daha fazla Protestanlardan, şehirlerden daha fazla kırsal bölge ve kasabalardan, işçilerden daha fazla orta ve üst kesimden geldi.
Seçimle işbaşına gelen Adolf Hitler kısa zamanda anayasa değişikliği hakkını elde etti. Hemen ardından diğer partileri yasakladı. Almanya'da aşırı artık gösteren işsizliği savaş hazırlığı için kullanarak, iş sahası oluşturdu. Ülke genelinde büyük otobanlar inşa ettirdi. Batı Avrupa ülkelerini ve Rusya'yı karşısına aldı. Bu cephe genişliği II. Dünya Savaşı'nın sonucunu belirleyen en önemli etken oldu. Savaş sonucunda Almanya'nın yenilgisini gören Adolf Hitler ümitsizliğin iyice artması üzerine 30 Nisan 1945'te Berlin'de karısı Eva Braun'la birlikte aynı anda siyanür hapı içip, önce Eva Braun'u sonrada kendisini bir silah vasıtasıyla vurarak intihar etti. Kendi isteğiyle Führerbunker bahçesinde benzinle cesetleri yakılmıştır. Hitler'in bunu istemesinin sebebinin Sovyet ordusu tarafından yakalanıp teşhir edilmek istememesi olduğu iddia edilmektedir.
Hitler ölmeden önce ikili vasiyetnamesini yazdırmıştır: Siyasi ve Özel Vasiyetname. Hitler'in siyasi vasiyetnamesi bir hınç çığlığıdır. Ona göre; Almanya bütün milletler için bir zehir gibi tehlikeli olan Yahudileri ve Bolşevizm'i kovalamaktan asla vazgeçmemelidir. Almanya'nın geleceğini tartışmasız bu olgu belirleyecektir. Hitler, savaşa girmekte haklı olduğunu savunuyor ve yenilgiden korkak yalancı generalleri sorumlu tutuyordu. Özel Vasiyetinde ise, tüm hayatı boyunca topladığı sanat eserleriyle doğduğu şehir olan Linz'de bir müze kurulmasını istedi. Tüm şahsi mallarını partiye eğer parti kalmamışsa devlete bıraktığını söylüyordu.
