laik olmayan,üstü kapalı şeriat partisi.cumhurbaşkanının imam hatipli olacağı günler yakındır diyerek bunu doğrulamıştır parti liderleri abd sempatizanı şahıs.
seçimlerden zaferle çıkınca ilahi modunda bi müzik yayını yapan parti. Sözleride nasıldı ''yeniden Türkiyem yine yeni yeniden''. Bu görüntüleri tüm dünya kanallarının takip ettiğini düşünürsek dış basın tarafından ''çalışmalara başlamışlar'' dedirtecek bi müzikti, iğrençti.
secim sonuclarindan memnun olmayan msn gencliginin iletilerinde a.q partisi olarak can bulan partidir. istatiklere göre her 2 kisiden biri bu durumdan sikayetcidir.
an itibari ile her iki ki$iden birinin oyunu alan ve demokrasiye tahammul edemeyenlerin turk milletinin %90'i aptaldir ve bugun darbe olsa oynarim gibi fa$ist \ militarist soylemlere ba$vurduklari parti.
aldığı yüzde 50 oy ile seçim sloganı yaptığı, ''tek bayrak, tek devlet, tek millet''i iyiden iyiye tartışma konusu yapacak olan ve üniter yapı ile rejim niteliklerini açıkça sorgulamaya başlayacak olan siyasi parti.
türkiye'deki iktidarının kalkmasının, çok ciddi bir ekonomik krize bağlı olduğu parti.
ülkeyi yabancı kısa vadeli yatırımcılar için cazibe merkezi haline getirerek, sıcak para ekonomisi takip ediyordu ak parti. bunun için türk lirasına yüksek faiz sunuyor; karşılığında da piyasaya giren sıcak parayla doların değerini düşüyordu.
bu politika dinamizm devam ettiği sürece işe yarayabilir. fakat kırılma noktaları, ekonominin alarm verdiği noktalar olacaktır. sonuçta elinizde olmayan paranın konforunu yaşamak, borç döndürmek adına kısa vadeli bir çözümden öteye gidemeyecektir.
dolar bir süre daha düşük, faiz bir süre daha yüksek devam edebilir. ama bir ekonomik krizin meydana gelmesi bir tedbir alınmadığı sürece aşikar.
ak partinin sonu olacak, olabilir; ama ülkenin ve bizlerin krize tahammülümüz ne kadar, nedir ne değildir ince ölçmek lazım.
her şeyin ötesinde, bu tür dış müdahalelere karşı kırılgan ekonomik politikalarla türkiye dış siyasetinde "amerika'ya sordum haberler iyi" mantığından daha ileriye gidilemeyeceği de aşikar.
Demokrasinin d'sine, eleştirinin e'sine tahammülü olmamasına rağmen kendilerini demokrat diye pazarlamakda üzerine olmayan parti..Halkı fırçalamanın, halka ve eleştiriye tahammülsüzlüğün onlarca örneğini sergilediler, sergileyecekler..
-Dokunulmazlıkları neden kaldırmıyorsunuz?,
-PETKiM'i yabancılara neden sattınız?
-Başbakan Erdoğan'ın oğlu 2.5 milyon dolara nasıl gemicik alabildi? ey akepeliler??
üzüntüm, türk halkının yaklaşık yüzde 48'si gerçekten bu kadar nasıl duyarsız, bu kadar beyni yıkanmış hatta bu kadar kör nasıl olur anlamak, idrak etmek mümkün değil.demokrasi bu değil bu olamaz, en azından siyaset biliminde demokrasi böyle tanımlanmıyor, ülkeyi satanlara gelin beş yılda bizi yönetin demek nasıl tanımlanırsöylemeye dilim varmıyor..
satılmamış toprak parçası, stratejik önem taşıyan az yer kalmış, devlet kaynakları yene, yene bitmemiş, kadrolaşmalar yeterince yerine oturamamıştı,önümüzdeki yıllarda artık hatta güneydoğu'da kürdistan kurulma aşamasına gelir, ab'nin oyuncağı olmaya devam ederiz, 5 yıl yeterli olur bunlar için,böyle başa böyle traş, hayırlı traşlar..
cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ciddi bir şekilde hakkı yenilen(demokrasi çerçevesinde), bu yüzden de mazlum göründüğü için halkın oyunu yanına alarak tek başına iktirdar olmuş partidir.
yoksa halk artık ekmek, şeker, mercimek muhabbetini yemiyor.
kazanmalarının en büyük nedeni;
1-(en önemlisi) rakip partilerin cidden çok gerzekçe seçim politikası izlemeleri.
akp nin hiçbir uydurma seçim vaadi bulunmamasına karşın, chp ve dp nin gp den kopyaladığı seçim vaadleri vardı. hele o "rodosa yüzerim, sokağa çıkmam" muhaBBETler iise ciddi anlamda 'stand up' idi. mhp biraz "kafa bulayım' moduna girip ip şovunu başlatınca da tayyip "sen yakaladın apoyu, niye aslmadın!" diye ayarı verdi.
2-akp zamanındaki devamlılık, süreklilik
akp nin başardığı en büyük şeylerden birisi bu oldu. ancak bu kapalı kapılar arkasında oldu. yoksa ekonomi cidden çok iyi değil. sadece devlet malları satılıyor ve birşeyler için kullanılıyor. arada yatlar alınıyor, çocuklar okutuluyor yurt dışında, eskişehirspor a futbolcular alınıyor, "1. lige çıkın ronaldinho benden" deniyor. oluyor böyle kazalar. ancak bundan önceki dönemlerde, özellilke bülent ecevit zamanında, bir deprem bir de ekonomik kriz atlatan halkın da en azından daha fazla vergi vermeye tahammülü kalmamıştı. adamlar bunları sabit tuttular. ha o vergiler yeter mi? fazlasıyla yeter de artar ekonomiyi düzeltmeye. kazandığımızın %40 ı, harcadığımızın %30 u vergiye gidiyor. işte burda da gemicikler devreye giriyor zaten.
çünkü bu, türkiyede siyasetin birinci maddesidir. tepeye çıkana kadar yedirir, sonra da ne bulursan yersin.
akp kötüydü. ama bundan öncekiler çok daha kötüydü. akp dine çok çomak soktu. laikleri fazlasıyla kızdırdı. ama laikler zaten önceki dönemden geçinemedikleri için kızgındı. şimdi bu olay ile çok daha fazla kızdılar. ama ikinci kesim olan dindarları mutlu ettiler. zira dindarlara hem para boşalıyor hem de bir çok kamusal alanda bu adamlara haklar veriliyordu.
kısacası bir değişim başlamış oldu. ve değişim devam edicek. bir parçası olsanız da olmasanız da.
ancak halkın %25 inin açıkça "ben şeriat istiyorum" dediği bir ülkede yaşıyorsanız böyle bir parti başa geldiği zaman da "vay anasını nasıl olur yaaa?!?" diye de ağlamayacaksınız.
türk halkının mazlumdan yana olduğunun en büyük göstergesidir. muhtıra, demokrasi mitingleri, c.başkanlığı seçimi gibi pek çok hususta mazlum rolünü çok iyi oynayan akp bu seçimlerden son zaanlardaki en büyük ve türk siyasetinde ikinci defa ortaya çıkmış zaferle ayrılmıştır.
mükemmel duygu sömürüsü yapan bir parti. genel başkanları her çıktığı yerde konuşmasının %25'ini hakaret, %25'ini yaptıkları, geri kalanını da duygu sömürüsüyle geçiriyor. bize şunu dediler, bize bunu yaptılar şeklinde. adamlar bunu o kadar güzel yapıyorlar ki turhan çömez'in açıklamaları bile onlara yaradı.