bilgi yanlısı olan yazarların hısmına uğrayan halkın partisi.
4 yıl önce dıs borcun milli hasılaya oranı %78 di 4 yıl sonra bugün milli hasılaya oranı %45. hadi anektot olarak söyleyeyim 4 yıl önce 178 milyar dolar borc stoku vardı türkiyenin. simdi bu durumda -ak partinin ekonomiyi cökerttiğini varsayıyoruz- ya bu adamlar bizim borcumuzu sildi yada biri bize 250 milyar dolar falan hibe yaptı. baska türlü olması imkansız. hala anlasılamayan bir nokta ise sudur: asgari ücretle gecinen adamın borcu anca bakkala kasabadır. hatta kasaba yoktur borcu cünkü uğramaz oraya pek. ayda bir milyon dolar kazanan adamın borcu ise bankayadır. birinin borcu bin ytl nin cok altındayken diğerinin milyon dolarlar hatta milyar dolarlardır. sence hangisi daha zor durumda...
oy verenlerinin yüzde 25 inin üniversite mezunu olduğu partidir. muhtemelen onlara da 3 aylık burs parası, iş kurmaları için nakit kredi falan vermişlerdir. bir ara altın dağıttığı da olmuştur evlenenler için. ama ispatlayan çıkmadı bu iddaaları. hala namert ve pişkin olarak cirit atıyorlar siyasette, üstelik te koltuk uğruna. olsun bu iddaalar arttıkça, koltuklar değişmedikçe daha da çoşuyor bu parti.
2 kamyon kömürle, 5 ton pirinçle, 4 dönüm tahıl arazisiyle iktidara geleceğini bilse bunların hepsini tüm vatandaşlara hibe edecek olanlar tarafından eleştirilen parti. insanlar biliyor kimin ne halt olduğunu.
2002 secimlerinde Genc Parti'ye, boldugu oylar sayesinde bugun 47% oranla aldigindan daha fazla milletvekili verip tek iktidar yaptigi icin, Deniz Baykal'a ise yaptigi tum stratejim hamleleri akp'ye oy olarak dondurdugu icin okkali bir tesekkur etmesi gereken iktidar partisi.
sadece tek başına iktidarız diyen partilere değil, bizim etnik oylarımız bize yeter diyebilen dtp ye de ağır darbe vurmuş partidir. istikrarı devam ettirebildiği ve gayri safi milli hasılayı 10.000 dolara çıkarabildikleri takdirde, ülkemizde tek partili bir dönem başladı demektir.
beklediği sonuçları almış sanıldığı gibi keyiften dört köşe olmuş partidir.
yaa vah vah! çok büyük hayal kırıklığı değil mi bu durum?..nasıl olsa kimin kime oy verdiği açıklanmıyor..e kural tabi açıklanamaz da zaten..fakat biz bu partiden nefret ederiz ıyy tiksinç bööghh diyenlerin 2 sinden biri bu partiye oy vermiş gibi görünüyor?.nasıl oldu bu iş?..*..
şaşmadım ben..çok öncelerden üzülmüştüm zaten..sonuçları öğrenmek ruh halimi değiştirmedi..bu partinin iktidara gelmesi durumuna üzülmemin sebeplerinden biri de dibimdeki didim'in ingilizler tarafından işgal edilmesi,bizim bile çıkaramadımız zevkini onların doyasıya çıkarmasıdır ve üstelik yabancıların oturdğu konutlara gelen faturalarında kendi dilleriyle yazıldığı yer edindi kulağımda..30 km yakınımda küçük bi ingiliz şehri kurulmuş durumda..
hıı bu ülke peşkeş çekiliyor..özürlülerin gözü yaşlı..şehitlerin sayısı artıyor..iç borç dış borç birbirine girmiş durumda..çitçi ağlıyor.emekliler üzülüyor..meğmurlar sıyırmış..demek bunların hiç hükmü yok..milletin gözü kör karnı aç..20 milyona oy satın alıyorlar..demek 20 milyonluk bütün beyinler öylemi?.20 milyonluk tüm bireysel özgürlükler..iki gıdım ekmek bi gıdım şeker için koskoca ülke satın alınmış daha ne..
şimdi bir de benim kafam dahil olmak üzere her kafadan bir ses çıkıyor sonuçlara göre..kimi abd ne istediyse o oldu diyor.kimi insanların geçim derdi bazı şeylerden üstün geldi diyor..ve daha buna benzer birsürü ses..
benim sesimse şudur : bir müsibet değildir bizim ülke için yeterli olan ki nasihatlerın hiç hükmü yoktur.onlarcası gelmeli belanın problemin.o zaman görmeliyiz ak ve kara hangisi ve cidden aptal olabilir türkiyenin yüzde altmışı..
aldığı yüksek oy oranı için yapılabilecek müspet yorum; artık halkın siyasetin sivilleşmesine, ordu'nun siyasetten elini çekmesine duyduğu istek, muhtıralara, darbelere, militarist yumruğa karşı gösterdiği refleks olabilir. bu tepkinin bir sol/sosyalist parti ya da aday da değil de bir sağ partide vücut bulması da sebepleri çok zor anlaşılır olmasa da ilgiye değerdir.
icraatları ile değil, muhaliflerinin-karşıtlarının yaptıklarıyla tarihi bir seçim zaferine imza atmıştır. meclis içinde şuursuz bir muhalefet anlayışı benimseyen, alternatif üretmeden, halk için bir seçenek üretmeden sadece karşı duran ve karşı duruşlarını kendi varolma sebepleri olan demokrasiyi hiçe sayarak yapan siyasi rakipleri; dışarıda tuhaf korkular-paranoyalar-komplo teorileri ile abuk sabuk tepkiler veren sivil toplum örgütleri; muhtıra yanlıları, ordu yalakaları, darbe sevdalıları...