başbakan demişti ya değişerek gelişiyorum diye akp'de kaptılarak demokratikleşiyor.
Bundan 6 ay önce elimizde deli gibi anayasa değişikliği metinleri vardı, tartışıyorduk şu şöyle olsun bu böyle olsun diye, uzun uzun. Sonr türban geldi anayasaya, diğer değişiklikler uçtu gitti, sap gibi kaldık ey okur.
Gel zaman git zaman akp kapatılma yumurtası dayandı bir yerlere. Bir ada demokratik bir anayasa değişikliği ama hepsi değil sadece parti kapatma için geçerli olanı sürülecek bu sefer önümüze. Üstelik süper demokrat AKP'nin süper liberal hocalara hazırlattığı 6 ay önceki anayasa taslağını ilgili maddeleri tam da 82 anayası gibiyken, kendisinin de yeteri kadar demokrat değilmiş. Hemen değişverdi, kapatılırken demokratlaştı. Sormazlar mı demiyorum soruyorum, 6 ayda sizin kapatılmanız dışında değişen ne oldu da kendi hazırladığını anayasa taslağı bile statükocu kaldı?
yandaşlarında inanılmaz bir şekilde sık "darbe" sözcüğünü kullanır.
bu anlaşılmaz gerçekten. ilk olarak 22 temmuz seçimleri öncesinde farkettim bunu; bir tartışma programı, birileri diyor ki, partiniz(akp), insanları bölüyor, cumhuriyetin temel ilkelerini sarsıyor, böyle giderse bu parti uzun süre varolamaz. buradan bizim anladığımız, ya size dava açılır ya da sandıkta gidersiniz demek istiyor ama karşıdan hemen şöyle bir cevap; "ne demek bu? darbe mi olacak? darbe ile mi tehdit ediyorsunuz?" tabii herkes şaşkın. bunu başka zamanlarda da gördük.
sözlükte dahi, akp yandaşı biriyle, gayet düzgün bir konuşma içindeyken ki kendisi gayet aklı başında yorumlar yapmaktadır, ben kapatma davasını savunan biri olarak tayyip erdoğan başbakanlıktan indirilmeli gibi bir cümle kurdum, belki sert bir cümledir ama cevap beklenedi, "bu ne demek darbe mi olsun?"
sonra programları takip etmeye devam ettim, ne zaman akp karşıtı sesler yükselse ve bir gün akp'nin iktidarı kaybedeceği söylense hemen aynı cevap "darbe mi olacak yani?"
sonra iyice abartıldı işler ve akp karşıtı her söylem, darbecilik oldu.
en son tayyip erdoğan kapatma davasını savunanlar için, kaybeden ben değil darbe cığırtkanları olur demiş.
öte yandan akp karşıtı kesimden, birkaç önemsiz ses hariç, askeri bir tavır koymaya dahi çağıran olmadı. ama uzun zamandır her lafa darbe mi yani? diye karşılık vermelerinin artık bıktırdığını ve kendilerini komik duruma düşürdüklerini farketmeleri lazım.
uff amma konuştum, kesin darbe istiyorum, deli oluyorum askerler gelse hepimizi alsa içeri uff ne eğlenceli olur. laikçi faşist regulus nolcak?
bazı mensuplarında artık utanma ve arlanma da kalmadığı aşikar olan parti.
--spoiler--
TEDAŞ'ta işe girmenin yolu AKP'den geçiyor
TEDAŞ'a alınacak 15 işçi için Yusufeli'ndeki yerel bir gazeteye verilen ilanda "ilgilenenlerin AK Parti ilçe Başkanı Muharrem Aytekin'e başvurmaları rica olunur" dendi. Aytekin "Yardım istediler. AK Parti ilçe Başkanı yazmasak daha doğru olurdu" dedi.
ARTViN'in Yusufeli ilçesi'nde TEDAŞ'a 15 işçi alımıyla ilgili yerel Yusufeli Haber Gazetesi'nin 27 Mart tarihli sayısına ilan verildi. ilanda "Yusufeli TEDAŞ işletme Şefliği'nde çalıştırılmak üzere 15 kişi alınacaktır. ilgilenenlerin AK Parti ilçe Başkanı Muharrem Aytekin'e başvurmaları rica olunur. irtibat Tel: Muharrem Aytekin 0 532 226 47 40" dendi.
"iNSANLIK NAMINA"
TEDAŞ'a alınacak işçilerin AKP ilçe Başkanı'na yönlendirilmesi, kadrolaşma ve partizanlık iddialarına örnek gösterildi. ilanı görüp başvuru yapan 6 kişiyi TEDAŞ'a gönderdiğini ve bu işi "insanlık namına" yaptığını belirten Muharrem Aytekin şunları söyledi: "Yusufeli TEDAŞ'ta enerji hatlarının bakım onarım çalışmaları özelleştirildi. Bu ihaleyi taşeron müteahhit Metin Ergül aldı. Bölgeyi tanımadığı için beni arayarak yardım istedi. ilana AK Parti ilçe Başkanı yazmasak daha doğru olurdu ama o anda böyle bir şey düşünmedim."
CHP ARAŞTIRIYOR CHP Yusufeli ilçe Başkanı Zafer Atalay ise, Aytekin'in tutumunu kınadı. Bu ilanın Türkiye'de olduğu gibi Yusufeli'de de işlerin nasıl yürüdüğünü açıkça gösterdiğini belirten Atalay "Bu tutumun etik olmadığı açıktır. ilanı görünce çok şaşırdım. Başvurular kendilerine yapıldığına göre elbette işi de kendi yandaşlarına veriyorlar. Şu anda biz ihaleyi alan firma ile AKP arasındaki bağlantıyı araştırıyoruz" dedi.
--spoiler--
beye bak beye, kendisini nasıl savunmuş hele, "Yusufeli TEDAŞ'ta enerji hatlarının bakım onarım çalışmaları özelleştirildi. Bu ihaleyi taşeron müteahhit Metin Ergül aldı. Bölgeyi tanımadığı için beni arayarak yardım istedi." ihalenin sonuçlanmasında da etkili oldum desen tam olacakmış be başkan?
çok şanslı partidir bu akp. karşılarında televizyon dizilerinden, yarışma programlarından fener-cimbom atışmalarından kafasını kaldırıpta ne olup ne bittiğini göremeyen, görse bile ilgilenmeyen cahil bir toplum vardır.yine çok şanslıdırlar ki karşılarında kendilerine aydın diyen demokrasi ve özgürlük adı altında akpyi savunup destekleyen bir kesimde vardır. ne diyor sayın başbakan çoğu gitti azı kaldı, bakalım yolun sonunda akpnin demokrasi anlayışının neresinde olacaksınız ?
hem solcu, hem sağcı;
hem komprador, hem millici;
hem küreselleşmeci, hem üniterci;
hem liberal, hem faşist;
hem emperyalist amerika işbirlikçisi, hem iran dostu;
hem ab dostu, hem ab düşmanı;
hem ılımlı islamcı, hem şeriatçı;
hem mağdur, hem mağrur;
hem milli görüşçü, hem milli görüş gömleğini çıkarmış;
hem değişimci, hem muhafazakar;
hem ikinci cumhuriyetçi, hem osmanlıcı;
hem laikliğin koruyucusu, hem laiklik karşıtlarının odağı...
kısacası kinder yumurtası gibi sürprizlerle dolu bir parti.
yakında muhalif yapıların köküne kibrit suyunu tamamen bo$altacak ve sonsuz islam iktidarını türkiye'ye getirecek partidir. tasfiye ilhan selçuk'tan ba$ladı. hmm, yakında bizi de içeri alırlar sanırım.
islami faşist diktatöryayı adım adım kurmaya çalışan siyasal yapı. kendi sermayesini oluşturdu. sadık kalemşörleride var artık. yürüyün be aslanlarım kim tutar sizi. durmak yok yola devam...
stalin "faşistler ülkemizi ele geçirmek istiyormuş." der ve suyundan bir yudum alır. " onların kafalarını ezicez." diyerek konuşmasını noktalar. serbest çağrışım. tamamen serbest...
Milli eğitim politikasını fethullahcılara teslim etmiş partidir.
oruç tutmadıkları için din öğretmeni ve okul pansiyon müdürü tarafından baskı gören dört alevi öğrenciye sahip çıkan öğretmeni görevinden uzaklaştıran, baskıyı yapan öğretmen ve pansiyon müdürüne ise ihtar cezası verebilen yöneticileri atamış iktidardır.
zorla oyumu verdirtecekleri partidir. şu ana kadar hiç oy vermemiş olan ben (hiç bir partiyi oyuma layık görmediğim için) sırf türkiyede her şeyi kendi keyiflerine göre yapabileceklerine inanan ,laikliğe bir din gibi tapan , atatürkü yalnız kendilerinin lideri sanan ve rantları elden gidince de çirkinleşen elitlere inat; bu partiye oy vereceğim.
yıllardır övündüm; dindarım ama rp ,fp ,sp ,akp'li değilim diye. ama bu kez sırf bu nedenle oyum akp'ye . % 70 nasıl oluyormuş görün diye. hep akp'yi ve manifestosunu yeterli görmemiştim ama siz bu kadarına bile layık değilsiniz diye!
ülkenin gittiği durumu görüp de nasıl hala bu kadar oy verebiliyorlar bu partiye diye düşünmeyi artık bırakmak lazım zira bu parti o kadar iyi kadrolaştı ki devletin öyle kademelerine öyle insanlar yerleştirdi ki ve sade vatandaşları sadece kendini partilerine oy verdiler diye öyle iyi nemalandırdı ki... ideolojisi olmayan insanlar toplumun çıkarlarını zerre şeylerine takmazlar, sadece ama sadece kendi çıkarlarını düşünürler. işte bu insanlar için de ülkenin ya da toplumun gittiği yer zerre umurlarında değildir tek düşündükleri kendi konumları.
artık bundan sonra akp'ye oy veren hemen çok kişi sırd sağladığı kaynaklar ve nemalandığı durum değişmesin diye verecektir, herkes biliyor ki akp iktidarı gittiği anda bu iktidardan nemalanan ya da hak etmediği halde bir yerlere gelenler, cumhuriyet'e küfredip başbakanlık müsteşarlığı yapanlar alaşğı edilecektir.
iktidardan nemalananların sırd kişisel çıkarlarına ters düştüğü için daha da oy oranını artıracağını tahmin etmemek için % 47'lik çoğunluğun içinden olmak lazım ki bu da azin nesin'in defterinde %60'a tekabül eder.
akp iktidarı düştüğü anda durumları felaket olacak insanlar kendilerini haketmedikleri yerlere getiren bu güce bağımlı olmak zorundalar.
ben olsam iktidar düşerse neler yapabiliriz diye düşünmeye şimdiden başlardım eğer akp destekçisi olsaydım...
kendi cikarlari dogrultusunda anayasayi komple degistirmelerinden korktugum, avrupa ve amerika destekli, eski refah/saadet partisi uzantisi, simdisi ise ne oldugu belli olmayan oy veren yuzde 47 lik kesimin kurtarici olarak baktigi, geri kalan yuzde 53 luk kesimin ise surekli acigini kolladigi Akil fikir partisi.
durmayan, pes etmeyen, bitmez tükenmez yola sahip, doymayan parti.
fettos birbir aklanırken hakkındaki davalardan cumhuriyetçi köşe yazarlarını çete sucundan toplatan parti.
demokrasinin kitabını yazan parti.
kapatılsa da artık cok gec olan parti.
soruyorlar televizyonda emekli bir amcaya,
"ekmeğe yüzde yirmi beş zam gelmiş, nediyorsunuz?"
amca gayet güleryüzlü;
"olacak evladım,hükümetim devletim sağolsun"
amca surda rte için canını var desen onu da verecek, o biçim...
muhabir saskın, izleyen biz saskın,
nasıl uyuşturdunuz lan bu milleti bu kadar.
kapatilan partinin oyu artar masali ile kendini avutan partidir. halkimiz da genellikle yaptigi gibi bu tezi verilerle desteklemeden baliklama inanmaktadir. gelin inceleyelim, kapatilan partilerin oyu artmis mi?refah partisi kapatilinca yerine acilan fazilet partisi'nin oyu dustu. fazilet partisi kapatilinca yerine acilan saadet partisi'nin oyu dustu. fazilet partisi'nin kapatilmasi akp'yi yaratti. akp kapatilirsa yerine ekstra ilimli islamci bir parti cikmasi kuvvetle muhtemeldir. kimse yuzde 70 hayallerine kapilmasin. dava surecinin akp'yi ne kadar yipratacagi henuz bilinmiyor. kendilerini savunmak icin ne kadar laik olduklarini anlatmaya calisirlarsa karizma cizilecek. kabadayilik yaparlarsa karizma daha beter cizilecek. bakalim onumuzdeki bir yil neler gosterecek bizlere.
sistemin kapatmak için uğraştığı parti.
sistemin kapatmak için uğraşarak yanlış yaptığı parti.
sistemin en baştan açılmasına engel olması gerekirken açtırdığı parti.
her kesimin siyasi beklentilerini karşılamalıyız bakış açısı ve fazla demokratlık bazılarının kendilerini ifadelerine mahal veriyor ne yazık ki, günün birinde toplumda kapkaççılar ve dolandırıcılar çoğunluk olursa onların siyasi ve toplumsal beklentilerine göre de parti kurulacak mıdır merak edilmektedir.
demokrasinin çoğunluk diktatörlüğü değil, azınlık özgürlüğü olduğunu unutmuş olan parti. karşısında sosyal-demokrat,liberal,sol,aşırı sol'a ait bir parti olmadığı için, engellenemediği için anti-demokratik yollardan kapatılırsa, karşı çıkacağım parti.