2002'deki seçim bildirgesinde saydığı maddelerden sadece, uluslararası yolsuzlukla mücadele kuruluşlarına üye olmayı becerebilmiş siyasal parti..
* yolsuzlukları kaldıracaklardı, yolsuzluk zirvede, üstelik yolsuzluktan suçlanmış, cezaları affedilmiş, cezaları ertelenmiş, cezalandırılmış bir sürü milletvekili ve bakanı olan bir hükümet, yolsuzlukta bu kadar tecrübeli bir kadroya sahipken (!) bunu başaramamıştır.
* dokunulmazlığı kaldıracaklardı, dokunulmazlıkları kaldıramadılar, hatta kaldırılmasının önünde engel teşkil ettiler.
* başörtüsü sorununu çözeceklerdi, çözemediler.
* yoksulluğa çözüm bulacaklardı, zengin ve fakir arasındaki makas açıldı, orta direk büyük oranda yoksullaştı.
* gelir adaleti sağlayacaklardı, gelir adaleti denen kavram taih oldu.
* özgün politikalar üreteceklerdi, dış politika abd, iç politika ab, ekonomi ve tarım politikaları imf ve ab güdümüne terk edildi.
* sivil toplum örgütleri ile ortaklaşa çalışacaklardı, görüş almaya bile gerek duymadılar.
* toplumun çoğulcu yapısına saygılı olacaklarını deklare edip, seçmen sayısının %26, oy kullanan seçmen sayısının %34, oyunu alıp, %65 çoğunluk elde etmelerini adalet atfedip, toplumun %66'sını hiçe sayıp, kendilerini çoğunluk olarak görmüşlerdir.
* vergi reformu yapılacak deyip, yapamayan
partidir.
2002'de seçim bildirgesinde, "bize oy verin bunları yapacağız" dedikleri ve üstüne 2,5 yıl süre istedikleri, 2,5 yılın ardından her şeyi yapacaklarını söyleyen ancak yolsuzlukla mücadele ile alakalı uluslararası kuruluşlara üye olmak dışında bir arpa boyu yol kat edemeyen, bir 5 yıl daha isteyen, sanki her haltı başarmışlar gibi etrafa caka satan siyasi partidir...
vergilerimizle kendine süper bir parti binası yaptırmış parti. diğer partiler de yapıyor; ama en pahalısını yapmışlar. Yakışır, en çok yardımı onlara verdi tabi hazine. otuz altı milyon dolar harcayarak parti binası yaptırıyorlar. dolar görmeyen insanların yaşadığı ülkeyi yöneten parti. Yolsuzluk dosyalarını şarap yerine koyup eve bile sokmayan parti. imf'ye en iyi boyun eğen parti. atatürk'e karşı programı 1955'ten bu yana en iyi uygulayan parti. varoşu en güzel kandıran parti.
amerika'nın türkiye'nin başına sardığı son beladır. kimileri buna komplo teorisi diyebilir ancak bu partinin genel başkanı olan rte henüz hiçbir sıfatı yokken abd'de devlet başkanı protokolü ile ağırlanmış ardından türkiye'de yapılan 2002 genel seçimlerinde bir katakulli ile önündeki engeller kalktıktan kısa bir süre sonra da milletvekili seçilmiştir. bunlar tesadüftür di mi???
2007 seçimi vaatlerinde YÖK, dokunulmazlık, türban ve terörle ilgili bir konu bulunmayan parti. hoş, olsa ne yazar millet 4.5 yılda neyin ne olduğunu gördü.
Başbakan Erdoğan'ın katılacağı TOKi açılış töreni öncesi Niğde'de tatsız bir olay yaşandı. TOKi Basın Danışmanı, bir üsteğmene yumruk attı.
--spoiler--
türkçe olarak kendi hazinemizin sitesinden okuduğumuz bu metinde, babacan ali'mizin şu şartlar dahilinde abd'den kredi almayı kabul ettiğini görüyoruz:
"Finansman Anlaması çerçevesinde her bir kredi çekilişi, Türkiye'nin, ABD'nin
ilgili yasasında belirlenen koşulları karşılamasına bağlıdır. Söz konusu iki koşul: (1)
Türkiye'nin güçlü ekonomik politikalar yürütüyor olması ve (2) Türkiye'nin, Irak
konusunda ABD Hükümeti ile işbirlii içerisinde olmasıdır."
ikinci maddeye ve "abd'nin ilgili yasası" ifadesine dikkat edelim.
"(that) Government of Turkey is not cooperating with the United States
in Operation Iraqi Freedom, or has unilaterally deployed
troops into northern Iraq (...) the President may suspend or terminate the provision of all or part of such economic assistance"
son virgülden tırnağın sonuna kadarı (şöyle yani)
"başkanımız türk hükümetinin amerika ile operasyon fridım'da işbirliği yapmadığına karar verir ya da türkiye tek taraflı olarak kuzey ırak'a asker yerleştirirse bu ekonomik yardımı durdurabilir ya da iptal edebilir"
...
sevgili ali, babacan ve temsil ettiği hükümet vakti zamanında, setri avretine dikkat etmeden işler beşirlemiş (özel bir terimdir) ve şimdi de inkar ediyorlar.
yazık yahu aldıkları oylara.
eminim çok özel ve yetenekli birkaç oy verenleri haricinde hiçbir türk vatandaşı akp oy vereni mahremlerinin böyle hunharca ve yüzsüzce elin gavur amerikalısı tarafından suistimal edilmesini istemezdi.
yazık.
hayır. bu basit bir şey de değil; setri avret. yazık yazık.
4 temmuz gecesi kocaeli/bekirpaşa'da seçim afiş ve bayraklarını itfaiye görevlilerinin astığı parti... komik bir görüntüydü, insanlar geçerken duruyorlar, etrafta kimse olmayınca işe devam ediyorlardı...
4,5 yıl çaldılar, çırptılar, bütün memleketi özelleştirdiler, ab, dediler abd dediler, imf dediler, rher amanki gibi rezalet bi hükumettiler, ama ırkçılardan* kötümüydüler, yoksa şu zamana kadar aldığı tüm oyları anadan babadan geçme oy olan, sözde atatürkün partisi, solcu gözüküp, en sağcı partiden daha mı kötüler*, ve ya bir mafyadan, bir susurluk sorumlusundan daha mı kirli abdullah gülün geçmişi*, bende beyenmiyorum, rte yi, ancak abdullah gül ve abdüllatif şener gayet işinibilir bir çizgide ilerledi, her zaman durumu kurtardılar, yıllarca 12 eylülde bizi astılar kestiler diyen chp şimdi darbe istedi işine geldiği için, enn azından evet abd nin yardakçısıyız, şeklinde alenen gösterdiler, efendiler şeriatçı onlar diye geçiniyorsunuz, acaba akp din sömürüsü mü yapıyor, yoksa chp laiklik sömürüsü mü yapıyor? türbanlı cumhurbaşkanı eşi istemediniz, bu memleketin belki yarısına yakını türbanlı ve %80e yakınının da başı örtülüdür. kadrolaşma diyorsunuz hangisi yapmadı kadrolaşma hey yavrum be, ananı da al git yanlış ben size burda rte yi savunmuyorum sadece, o sevdiğiniz ırkçılardan daha iyiler kötünün iyisi bile değiller ama çeyrek adım da olsa daha öndeler diğerlerinden
halkın bir zamanlar çoğunun oyunu almış olan birkaçyıl istediğini yapan* ama konu daha net daha somut olaylara gelince (örneğin cumhurbaşkanlığı ve terör sorunun) topu sağa sola atan çözüm üretmek yerine kriz yaratmak yolunu seçen parti. halk gene aynı desteği verir mi bilinmez fakat yarattığı sanal büyümelerle işsizliği bir yerden alıp başka bir sektöre taşıması ve bunu marifet gibi söylemesi halkı kandırmaktan başka birşey değildir. altındaki tüm devlet organlarını kendine kullanan bir partidir. alternatifi varmıdır bilinmez fakat akepe ile nereye kadar? yan komşumuz haritaları bölsün amerikan jetleri bizim buralarda uçsun bunlara bir genelkurmay karşı çıksın... bu genelkurmayın haddini aşmasından değil akepe'nin sorumsuzluğundandır.
aldığı kararların arkasında durmadığı sürece yawaş yawaş küçülecek ve ampülü patlayacaktır.
türk siyasal tarihinin bölüm sonu canavarıdır. mahallelerden çıkarılacak milyonerlerin, muhakeme yeteneğinden yoksun nesillere tekabül edecek serüvenlerinde, gelinen nokta bakımından milli tükenmişliğimizdir. kavimler liderlerini seçerken geçmiş dönemi baz aldı medeniyet sürecinde. fakat evrensel standartın altında kalan liderlerle birlikte, kavimlerde sahip oldukları herşeyi kaybettiler oysa.
şimdi gelinen sonuç bakımından iktidarda kim olursa olsun bu entrynin hala çalışacak olmasıdır sorun.
Son günlerin adeta son dakika golü atmak isteyen hırçın golcüsü tadın da davranan, halk arasında akepe olarak soylenen yurdum partisi dir. Şaka bi yana adamlar çok güzel çalıştılar; Süleyman Demirel ve gilleri nin 60 senede satıp satıp bitiremediği memleketi yaklaşık 4,5 sene gibi rekor bi zamanda satıp bu alanda ne kadar iddalı bir parti olduklarını kanıtlamış olmaları bir yana, Baba'nın* süreç itibariyle kendilerine imrenerek bakmakta olduğu gözlerden kaçmamaktadır.
kendi ulkemizde yabanci insan konumuna dusmemizi saglamis olan , oy verenlere neye dayanip verdiniz istediginiz oldumu demeden edemedigim parti . (bkz: kina yakmak)