(bkz: ilhan selçuk geberdi gözünüz aydın) diyebilecek rezil ve mide bulandırıcı taraftara sahip partidir.
kendisi gibi taraftarları da aynı paralellikte rezilmiş, bugün onu gördük.
her ne yaparlarsa yapsınlar yavşak bir zihniyetin alkış tutacağı bir partidir.alkış tutanlar yarın bukalemun gibi başka partiyi destekleyip akp ye bile küfredeceklerdir.
bu parti yüzde 47 oyla iktidar oldum; halkın oylarıyla iktidara geldim; herşeyi yapabilirim; sizde gelin sizde yapın; millet bunu istiyor diyor ya. sanırım kendine oy vermeyen yüzde 53lük kesim bu milletten değil. bu parti 47lik oy oranı var istediğimi yaparım diyememeli. millet bunu istiyor diyor, millet bıktı sizin gibilerden diyor. sorarlar adama hangi millet. millet sadece akpciler mi sana göre? bence bu yanlıştan dönüp artık "akpciler bunu istiyor" demeli veya "bana oy verenler bunu istiyor" demeli.
Adalet ve Kalkınma Partisi,3 Kasım 2002 tarihinde iktidar olmuştur.Birinci döneminin ilk 2 senesini toplumsal refahın yükselmesi ve diğer ülkeler ile olan ilişkileri düzeltmek için harcadıktan sonra kadrolaşma,rüşvet,dini sömürme,toplumsal refah yerine milletvekillerinin refahını koruma,diğer ülkeler Türkiye'ye ne yaparlarsa yapsınlar onlara yaranmaya çalışma gibi faaliyetlerde bulunan bir siyasi partidir.
2002 senesinde seçildiklerinde, "hey dünyalı biz dostuz" dediler. sevgi böcüğü öpücük oldu her yer. ne yaparlarsa halkla, stk ile, muhalefetle yapacaklardı. nasıl da mutluydu herkes! en azından ülkenin yarıdan fazlası höhey, hoyda demekteydi.
zaman ilerledikçe sevgi böcüğü, kozaya girdi. ahali bekliyordu ki kelebek çıksın. amerika menşeili radyasyonun etkisinde kalan kozadan çıkanın "tazmanya canavarı" olduğunu görünce önce garipsediler, sonra "saldırgan ama, hebelüleelebbele diye konuşuyor nekaa da sevimli" deyu azıcık sevmek istediler. röankrrrr diye hiddetlendi ve başladı herkesi düşman bellemeye.
ananı da al git dediği halk ile başladı, askerlik yan gelip yatma yeri değildir diye askerleri karşısına aldı, sonrası basın ve üniversite ile devam etti. bir basın grubunun yayınları izlenmesin, okunmasın fetvası verildi. rektörlere, siz kimsiniz ki bize karşı tavır alıyorsunuz harrrrrrr! dendi. işte diğer tazmanya canavarları da kozalarından çıkmıştı. bizim adımız akp değil, ak parti diye başka bir sinir harbi yaşattılar aleme. hep beraber üçüncü sac ayağını karşılarına aldılar. hukuk düzeni.
terör olaylarının artması sonucunda, kendileri ak kaşık olduklarından, önce basını suçladılar, sonra ab'yi, ufaktan bdp eklediler serilerine, biraz da leblebi. ak kaşık tazmanya canavarları, satabildiklerini sattılar, satamadıklarını zapt altına almak istediler olmayınca da karşılarına aldılar. güç onlarda olduğundan, sayın sayın dolaşıyorlar halen etrafta.
düşman belleyecek kimse kalmayınca, youtube ve google'ı sardılar en son. kaldı mı ki başka bir cenah bilemiyorum. adamlar ne görse, belirledikleri bölgelerine kim girse ateş açıyorlar.
sırada ne var diyeceğim? sanırım hepsini bitirdiler. herkes haksız, bir onlar haklı.
dağlarımızı ormanlarımızı madenciliğe açmış partidir. binlerce maden ruhsatı vermiştir. örneğin Çinliler dağlarımızı, ormanlarımızı talan etmekte mermer aramaktadır.
'istiklal marşını okumasak ne olur?' başörtüsünü ikdidara gelince unutan din istismarını en iyi yapan hukuku gukuk haline getirmeyi en iyi başaran bir benzeride mısır da aynı amblemi kullanan ışığı ile Irak amerika israili aydınlatan anadolu coğrafyasını karanlığa mahkum eden gemicik sahiblerinin en yiyici en zengin kulübü.