türkiye'de yaşayan amerika karşıtı cahil insanların dini duygularını istismar ederek oy toplayan amerika yanlısı partidir.
amerika'nın ortadoğu projesinde "eş başkanlık" görevini yürüttüğünü söyleyen bir genel başkan,
israil en iyi dostumuzdur diyebilen bakanlar,
ırak'ta bulunan abd askerlerine mektup yazan yöneticiler,
ve amerika müttefikimizdir şeklinde açık seçik açıklamalara rağmen(bunlar sadece sıradan bir kaç örnek akp'nin abd hayranlığı bunlarla sınırlı değil) sadece "türban"a önem veriyor saçmalığı ile oy toplayabiliyorlar.
uyan artık uyan..
pek zeki biri değilim, kafam da pek çalışmıyor. abd'ye de israil'e de hiç gitmedim. malum öğrenci adamız, milyonlarca kişi gibi, 4 milyona tabilot yemek yiyen, paso gösterip 90 kurusa otobüse binen, gece şarap içen, dilenci para istediğinde "yok ben öğrenciyim" diyen tipleriz. nereye mi gelecek muhabet? bir kaç yıl önce üniversiteye geldiğimde o yediğim tabilot 2,25 liraydı. otobüs bileti 60 kuruştu, yurt parası 54 ytl'di. ev kiraları da 250 civarıydı. kendi şehrimden bahsediyorum. az bir zaman geçti, seçimler oldu, vaatler söylendi, enflasyondan istatistiklerden bahsedildi bol bol konuştu akp. tv'lere vatandaşlar çıktı, alım gücüm arttı falan dedi. ben de mi sorun var yoksa bende mi sorun var rahat alamıyorum anlamadım, aslında almak da istiyorum da diğer vatandaşlar gibi onlar rahat alıyormuş ya, neyse işte. verdikleri öğrenci bursu bile , hani şu bursu bilmem kaç katına çıkardık diyorlar ya o burs işte, nedense yaptıkları ufak zamlara gidiyor gene. otobüs 1,5, yemek 2 şarap da ki en sinir olduğum olay 4 kat arttı. herkes kendi tarafından bakıyor olaya. ben de öyle bakmak istedim. yaptıkları zamla otobüs paramı bile karşılayamıyorum. dedim ya alışım kuvvetli değil öyle her boku da alamıyorum çarşıdan.
sanırım türkiye'nin sorunu da benim gibiler. fazlasını istemiyor işte kimse. herkesin mantık karınımı doyurayım, elime biraz para geçsin, zam olmasın. bizi böyle yapan da baştakiler işte. neden daha çok param daha çok işim, daha çok yemeğim olamsın ki? daha huzurlu yaşayım? yadırgamıyorum, insanlar kandırılıyor ve buna muhtaç bırakılıyorlar hep ve o pazardan meyvesini alıyorsa "başbakanımız çok iyi, süper yönetiliyoruz" diyor. hakediyor muyuz bunu? hayır. daha fazla isteyecek miyiz? gene hayır, alışmamışız çünkü. böyle yönetilmeye devam edecek miyiz? evet. bir şeyler satılacak ve günü kurtaracak çözümler bulunacak mı? gene evet.
korkarım biz istatisliklere çok inanıyoruz, biraz da gerçekleri görüp biraz daha fazla istesek? "neden ben bu haldeyim, lanet olsun koskoca ülke, açlık sınırındayım." desek olmayacak zaten.
döviz kuru politikası ile ihracatçıyı bitirmiş parti. büyük ihtimalle kendilerinden sonra gelen parti develüasyona gidecektir ve kabak onların başına patlıyacaktır. zira yurt içi tıkanan ticareti açmanın başka yolu gözükmemektedir.
anayasa mahkemesi aldığı türban kararı ile pekte uzak olmayan geleceğe ışık tuturak filmin sonunu yazmıştır. senaryosu belirlenmiş hazin öykünün başrol oyuncusu.
% 47 nin işe yaramayacağı anlaşılmış kapatılmaya aday liboşlar grubudur. yok değildir ne oldukları belli bile değildir. bukalemun gibidirler. bugün yeşil, yarın mor.
edit: eksilesenizde değişmeyecek gerçekler mor işte*
bir partinin, ismine bu kadar da zıt olması durumudur. adalet kelimesi var, yolsuzluklar kapatılıyor, zengin daha zengin; yoksul, daha yoksul yapılıyor. kalkınma kelimesi var, ithalat almış başını gidiyor, enflasyon uçmakta, işsizlik rakamlarını vermeye bile gerek yok.
şayet ülke rejimi şu an bu siyasi partinin savunduğu şekilde olmuş olsaydı ( ılımlı islam cumhuriyeti ) bu seferde biz bu rejimi istemeyüz daha başka alternatifler olsun diyebilecek partidir. ülkenin rejimi, türban, şu bu hepsi bahane amaç ülkede kaos yaratmak ve hizmet ettiklei emperyalist güçlerin planlarına ortam hazrılamaktır. yani niyetleri üzüm yemek değil bağcıyı dövmektir.
iki defa üstüste tek başına iktidar olan partidir. çokça eleştirilir, göbeğini kaşıyan adamın partisidir denir. ancak kendini aydın olarak gören kişiler neden göbeğini kaşıyan adama doğruyu göstermeyi becerememektedir diye sorarsanız (bkz: kuşum aydın)
iktidar parti.
otoyollar ve şeker fabrikalarını sene sonuna kadar mutlaka satacaklarmış.
hem de araplara.
zaten artık yabancılar senin toprağında hak iddia edebilecek yasayı geçirdiler çoktan.
sıkıştıkça satıyorlar.
memleketin yollarını satıyorlar yahu.
az kaldı,
yakında kıçındaki donla kalacaksın ama yetinmicekler ellerinle oy verdiğin seni de satacaklar.
--spoiler--
AKP Gaziantep Merkez Şehitkamil ilçe Başkanı Avukat Hüseyin Çolak, trafikte tartıştığı 52 yaşındaki Seyfettin Erdem i tabancasıyla bacağından yaraladı.
--spoiler--