cuma namazı esnasında antalya cadde ve sokaklarında minibüslerini gezdirip bangır bangır "başbakanımız ve ak parti genel başkanı sayın recep tayyip erdoğan 8 mart 2009 pazar günü antalyamıza gelecektir" diye bağırtan parti.
hayır kardeşim yapın propagandanızı, gezdirin arabalarınızı tamam namaz esnasında da seçim çalışmanıza ara vermiyor olabilirsiniz ama hiç olmazsa namaz sırasında caminin bulunduğu yerde bağırtmayın şu arabalarınızı.
bu kadar soygun, vurgun yapıp da hala mazlum edebiyatını sürdüren ve rabbime sorduğumda insanları bir türlü anlamamama sebep olan parti. maliye bakanı rahatsızlanıyor, türkiye'deki sağlık sistemine güvenmediği için abd'ye gidiyor. tayyip bey davos'ta peres'e posta koyuyor, sonra ben moderatöre dedim diyor, israil'le hala askeri anlaşmaları sürdürmeye devam ediyor. biz filistin'de veya dünyanın başka yerlerinde insanlar acı çekerken milli menfaatlerimizi düşünecek kadar insanlığımızdan uzaklaştıksak yazıklar olsun! o milli menfaatler de israil ve abd gibi emperyalist, savaşçı iki ülkeyle kesişiyor. ben bu siyasette en ufak bir onurlu taraf göremiyorum.
akp'lilere sorsam hepsi israil'i abd'yi kınarlar, eminim. e kardeşim bu hükümet değil mi bu ülkelerin peşinden giden, kamu kuruluşlarını özelleştiren, kapitalizmin ne gereği varsa yerine getiren. bir parti islami değerlere sahip çıktığını iddia ederek, memleketi soyma, ne kadar kamu kuruluşu varsa özelleştirme, ülkeyi abd'nin, imf'nin peşinden sürükleme hakkını kendinde nasıl görüyor anlayamıyorum. bu hak acaba amerika'dan mı geliyor?..
her geçen gün fakirleşiyoruz, haklarımız elimizden alınıyor. böyle bir ortamı insanlar görmek istemiyorlar mı, yoksa bu gidişatın sorumluluğunu başka yerlerde mi arıyorlar çözebilmiş değilim.
yani bunları görmek için cleveland'da kornea ameliyatı olmak gerekiyorsa parası neyse örgütlenip veririz. el feneri yardım derneği. paraları bana yollayın, ben işleri organize ederim.
ha bi de çıkıp da televizyonda bin dolarlık baş örtüsüyle ağlayıp şiirler okuyarak gazze'ye yardım eden(!) emine hanım var. gazze'ye dualarınızı yollamanız yetmiyor malesef.
israil bombalasın, biz para toplar göndeririz. bu nasıl bir bozuk ahlak anlayışıdır, nasıl insanları geri zekalı yerine koymaktır, anlayamıyorum. ama daha çok da insanların oturup bir düşünmemesine kızıyorum. tayyip bey van minüt, öldürmeyeceksin dedi ya tamam... tüm dünya adam gördü! ne gaz arkadaş, uludağ gazoz.
yine de tebrik ediyorum. pragmatist bir tutumla içerde ve dışarda farklı politikalar sürdürerek milyonlarca kişinin oyunu almayı başardılar. bir taraftan yeşil sermayenin ta kendisi olarak emekçileri sömüren, diğer tarafran da halka biz sizdeniz hezeyanını yaşatan, demokrasiyle uzaktan yakından alakasız bir parti iktidar oluyorsa muhalif kesimlere çok iş düşüyor gibi gözüküyor.
v for vendetta filmindeki bir replikteki gibi insanların simgelerden fazlasına ihtiyaçları var. ama tabi talep ediyorlarsa.
bütün iftiralara rağmen, her sonucu kötü olayın bu partiye bağlanmasına rağmen, tüm oyunlara rağmen gene 1. parti olarak seçimlerde boy gösterecek olması diğer partilileri artık gerçekten icraata davet edecek olan parti.
partinin adı "adalet ve kalkınma partisi" yerine daha çok "ak parti" olarak kullanılmakta ve halkın bilinç altında ak dürüst bir parti imajı yaratılmaya çalışılmaktadır. AKP'nin başarılı sayılabilecek bir reklam girişimidir. diğer taraftan akp'nin kendini aklamaya çabaladığının farkında olanların bulunması da umut vericidir. sonuç olarak her reklama inanmayınız.
demokrasi lafını ağzından düşürmeyen, tek parti dönemini ısrarla ısıtıp ısıtıp 1940'lar ile bugünü karşılaştıran ve kendisini demokrat zanneden parti.
istanbul'daki tünel açılışları öncesindeki tavırları göstermişlerdir ki, her zaman eleştirdikleri tek parti zihniyetinden zerre farkları yoktur. hem de günümüzde!
kağıthane-piyalepaşa tüneli açılışı için istanbul'a gelecek olan başvekil için tünel açılışının gerçekleşeceği ve başbakan'ın güzergahında olan yerlerdeki diğer parti bayrakları ve afşlerini indiriyorlar, yerlere atıyorlar! akp bayrakları kaldığı gibi yeni akp bayrakları ve afişleri asılıyor güzergaha. üstelik bunu yapanlar belediye çalışanları, parti görevlileri değil! belediyenin resmi araçları kullanılıyor.
işin ironik tarafı başvekil programına bu açılışları ekleyerek harcirah alıyor, devletin araçlarını, uçaklarını kullanıyor! hepimizin cebinden çıkan vergilerle sefasını sürüyor beyimiz, hepimizin cebinden çıkan parayla partisinin şovunu yapıyor utanmadan!
açılış yamak bir parti faaliyeti değil de bir devlet faaliyetiyse, neden sadece kendi partinin bayrakları orada var arkadaş? üstelik diğer parti bayrakları kesiliyor, indiriliyor, çöp gibi bir kenara atılıyor! tek parti anlayışından farkınız ne bu davranışınızla? muhalefete tahammülsüzlük ne menem bir demokrasi? mhp'yi eleştirirken "biz kafatası milliyetçisi değiliz" derken bu yaptığınız davranışın faşizmin hangi kısmında olduğuna bir cevap verseniz?
sizin demokrasi anlayışınızın ta hımıl gıı bızzz mıfff!
kararsızların, varoşların, cahil kesimin, iş adamlarının, kolay kandırılanların, ham ve kaba softaların son olarak ve esas daha da vahimi hortumcuların partisidir kesinlikle.
onların kulakları var duymaz,
onların gözleri var görmez,
onların gırtlakları var doymaz.
kalkındıramadığı kesin olup, adaletli oluşu tartışılır parti. yönetimi eline almasından bu yana; halk daha da fakirleşmiş, suç oranları artmıştır. daha fazla yazarsam kötü kelimeler çıkabilir parmak uçlarımdan. o nedenle burada kesiyorum.
şu sıralar pek bir sevdiğim, liderinin gözüme izmir' de güneş batarken pek bir tatlı, pek bir karizma göründüğü partidir. liderinin seçim afişlerinde saçlarının 30 yaşında gibi simsiyah olması da güzel bir ayrıntısıdır. eskişehirlilere "anadolu mutfağı" adında içinde ıslak mendil bulunan bir yemek kitabı dağıtmış ve içinde seçim vaadi olarak " dar gelirli vatandaşlarımızın peşinat ödemeden, kira öder gibi ev sahibi olmaları sağlanacak." sözünü barındırtmıştır. ayrıca eskieşhir' de neden iki belediyede de kendi adamları varken neden seçim vaadlerini uygulamadığını sormak istediğim halkın sesi olan ama halkın hareketi olamayan siyasi parti.
- sen oyunu kime verdin ?
+ tabiyki akp ye !!?!
- hımmm... neden peki ?
+ eeee.... dini bütün bi parti... hem dürüstler...
- yaa.. demek öyle, anladım.
ilceler nasıl bolunerek yenı ılceler yaratılır dersi veren parti. sen kazanamayacagını bildigin bornova'nın yarısını bayraklı'ya, kazanamayacagını bildigin konak'ın, hatay'ın yarısını karabaglar'a baglayabilirsin, hatta kayseri'den, konya'dan izmir'e oy da kaydırabilirsin ama izmir'den gene sana oy yok....
(bkz: anlamazdın anlamazdın)