etkileyici olmaktan öte dizi. tamamiyle duvar işçilerinin sağlam ustalığı sonucu cuma gününün mübarekliğine mübareklik katan yapım. "cidden şu yapımdan çocukları uzun tutun, maazallah." denilesidir.
öyle bir dizidir ki hep bölümün ortalarında dizi saçma gelir size ama dizi bittiğinde hepsinin mantıklı olduğunu anlarsınız. Ben acayip hikayelerin tüm bölümlerini izledim ve bir bölümde bile saçmalık görmedim.
Bu arada gece gece o kadının sırtındaki yaratığı görmek hoş olmadı rüyamıza girecek rüyamıza.
ne kadar kötü dense bile türkiye'deki öncü ve cesur yapımlardan biridir. göreceksiniz ki ileride buna benzer yapımlar çoğalacaktır. bazı bölümler vasat gibi gözükse de dizi gerçekten bir acayip.
Tipik Türk insanının anlamadığı, anlamadığı için de beğenmediği dizidir.
Bu bölümde Türk televizyonlarında göremeyeceğimiz bir konu olan şizofreni tüm mükemmelliğiyle işlendi. Bir insanın sanki fabrika imalatı gibi hep aynı şekilde doğacağı yok değil mi?
Ama harbi harbi bu 6. bölüm tırstırdı.
edit: haftaya da idil fırat varmış. Önyargılı olup büyük bi beklenti beklemicem.
edit2: unutmuşum yazmayı ya, bu siyah-beyaz doktor bu bölüm niye görünmedi? Tam da onun kalemiydi asıl. "ona su verin, sevgi verin".
her bölümü ayrı kalite kokuyor. hemen hemen her bölümde olan doktor ve hemşire dün akşam yayınlanan bölümde yoktu. doktor ve hemşirenin gözükmemesinin sebebi nedir bilemiyorum ama onlarda işin içine girseydi daha süper olurdu. tv'de izlenecek birkaç diziden birisi. emeği geçenleri kutluyorum. beğenen kitle katlanıyor bu yüzden sonu hayrola.
edit: doktor ve hemşireyi göremedim belki çişe giderken kaçırmışta olabilirim.
spoiler içerir.
6. bölümde levent üzümcü'nün de mükemmel oyunculuğuyla resmen beynimize kramplar girmesine sebep olmuş dizidir. tamam, şizofreni çoğu dizide sık sık kullanılan bi hastalık. açıkçası bu bölümün de şizofreni değil de başka sebeplere bağlanmasını isterdim. ama yine de verdiği mesaj ve işleyiş açısından çok iyi olmuş. levent üzümcü yerine başkası oynasa bu kadar etkili olmazdı belki, ama fenaydı yine de.
özellikle bazı bölümler ve söylemler fantastik olsa da demode geliyor insanlara bunun nedenini açıklamıştı galip tekin bu izlediklerimiz 80 lerde yazılmış ve o dönem için son derece sağlam hikayeler.ama şuan için bi kesime demode yada basmakalıp gelmesi doğal demişti
6 bitti herhalde.son bi kaç bölümde yine bi ivme yakaladı 13. bölüme kadar süreceği kesin zaten
galip tekin zaten bu yayınlananlardan bile bi ton yer kesiliyor demişti 13 den sonra kalan hikayeleri kesemeyiz de gibi bi şey söylemişti.keşke devam etse ama bakalım ne olacak..
behzat ç de bugün 2 şizofren izlemiştik zaten...şimdi de levent üzümcünün canlandırdığı selçuk...daha iyi bir yaratıcılık olsa iyi olurdu. hayko cepkinin 2 elli sunumu daha orjinal geldi bana... o değil de, levent üzümcü saç ektirmiş, kafasının arkasında belirgin bir şerit var, e kardeşim biraz daha uzun bırakaydın saçını...
ama oyunculuğun çok başarılı...beyzanın kadınlarından sonra şimdi de burada psikopat çıktın, dikkat et de rol üstüne yapışmasın.
levent üzümcü'nün oynadığı "öldür beni" bölümü, cem yılmaz'ın 46 dergisi için verdiği bi' kaç pozu hatırlattı bana. cem'e deli demişler lan! ha tabi galip tekin'in kim bilir hangi zamanda yayınlanmış bi' çizgi öyküsü. o ayrı. *
