genelde teyzelere anne yarısı denir ama gerek kendimden gerek çevremdeki abla kardeş ilişkilerinden yola çıkarak söylüyorum, abladır anne yarası.
ne kadar kızdırsanız da kalbini kırsanızda size kin besleyemez hiçbir isteğinizi geri çevirmez, 2 kardeşli bir ailede anne babanızdan daha iyi anlar sizi.
her zaman destekçinizdir, sizin için anneyi babayı karşısına alıp deli gibi sizi savunur, yapmak istediğiniz her şeye fırsat yaratır, gözünüzde bir şey kalmasın diye uğraşır.
olması gerekendir. bende bir ablayım, aslında sayılırım kardeşimle aram az olduğu için pek abla gibi olamasam da bana abla dediği için sağolsun biraz hissedebiliyorum o duyguyu sayesinde. hep benimde bir ablam olsun istemişimdir olmamış ama öz ablam gibi sevdiğim bi ablamda var hayatımda bu yüzden şanslıyım neyse ki.
orjinal adı "bi gelsene" olan, saat 6 oldumu bilgisayar kavgası yapılan, yeni bir kıyafet aldığı zaman daha o giymeden sizin giydiğiniz, ödevlere yardımcı olan, özel şeylerinizi paylaştığınızda sır olarak saklayan, evlenip gittiğinde oh be artık rahatım dediğiniz, ama günler geçtikçe değerini anladığınızda "şimdi ablam olsaydı...." dediğiniz, en güzel şey.
bende 1 tane var bundan. dünya tatlısı ama muhabbet edemiyoruz. evlenip gidecek. bense üniversiteye. sanki aylardır sohbet edemiyoruz gibi geliyor. yakın ama uzak ilişki bizimkisi. her abla-kardeş gibi biz de birbirimizi çok severiz ama şartlar ve koşullar bizi uzak tutuyor bazen. uyuşmadığımız nedenler de yok değil. temizlik yüzünden insanların birbirine küstüğü mü olurmuş demeyin oluyor. bal gibi oluyor. ama yine de onun yüzüne söyleyemesem de onu çok çok seviyorum.
benden 4 yaş büyük bir kızkardeşim olmasına rağmen ömrüm boyunca kendisine hitap olarak hiç kullanmadığım kelime . alışmadığım için burada bile ' ablam '' diyemiyorum . annem ağzıma biber sürmekle tehdit etse de çocukken şımarıklığımdan abla diyememiştim , sonra da bir türlü ağzımdan bu kelime çıkamadı . saçlarını yolduğum , yaşından ötürü güçlü olduğu için beni döven kıza bir türlü abla diyemedim . bana 10 - 15 yıl öncesinde yapılanı bile affedemeyen bir yapım var . beni tokatlayan ilkokul öğretmenimle de tüm isteklerine rağmen sonradan görüşmedim . http://www.uludagsozluk.com/e/23214058/
bu bir türlü ablam diyemediğim kızkardeşim geçenlerde doktor olarak ilk maaşını aldığında pragmatist bir adilikle '' abla bu kardeşine biraz para ver , 1 yıl sonra okul bıtınce öderim '' diyecektim ki , '' abla '' kelimesi bir türlü ağzımdan çıkmadığı için borcu da isteyemedim . onunla yaşıt kızlara abla demişliğim var oysa ki .
en son 4 ay önce "bi daha ne evime gel ne de beni ara" dediğinden beri bir kez olsun telefonda dahi görüşmediğim, haklı olmama rağmen sırf canımdan, kanımdan olduğu için, şu güzel günde bile arayamadığım için vicdan azabı duymama sebep olan parçam.
yeğenim konuşmaya başlamış artık iyiden iyiye. beni unutmuştur diyordum içimden ama annem fotoğrafımı gösterdiğinde "dayı gel" diyormuş. tanıyormuş dayısının gülü dayısını... çok özlüyor insan be sözlük!
neyse, şu güzel günde tek duam allah seni çınar'a bağışlasın ablam.
sahip olunabilecek en güzel şeylerden biridir, kıymeti bilinmesi gerekendir. eğer gerçekten iyiyseniz ve bizi sevecekseniz, zarar vermeyecekseniz lütfen ama lütfen kader mi kısmet mi ne ise artık bizi birleştirsin. kardeşlik güzel şey, o kalpleriniz taşlaşmamış olsun lütfen. en azından bize karşı.
insana hem dert hem deva olan kişi. Gözün nurudur. Onlar için neler neler yapılır. Güzel hatırları için el taşın altına da sokulur, kavgaya girilip kaş gözde kırılır. Ne kadar yorsa, ne kadar kızdırsada o "Kardeşim" demeleri yok mu reset tuşudur insana.