kardeş okulu yeni bitirmiştir. çalışmaya da pek niyeti yoktur hani. babanın bir arkadaşının temizlik şirketi vardır. kardeşe de şirkette telefonlara bakmak, bilgisayarda kayıtları tutmak gibi bir iş düşünülür. abla başka bir şehirdedir. telefonda geçer diyalogumuz.
A: Git bana su getir!
K: Kendin al be..
A: Nankör! Ben sen ne istesen yapıyorum ama..Bi daa görürsün sen!
K: Tamam lan getiriom.
A: Kulağına geğiririm bak!
ulus ta ki patlama haberinden sonra tüm aile telefona sarılmış witch i aramaktadır. ablalardan en büyüğü de bir kere aramış ama telefon duyulmamıştır. ikinci aramada duyulur, hemen açılır:
abla: niye açmıyorsun telefonu? meraktan ölücez burda.
witch: ulus ta değilim abla, merak etmeyin iyiyim ben.
abla: iyi olucaksın tabi! ne işin olur senin ulus ta! gitme sakın!
witch: ?? yok abla bir yıldır bir kere bile gitmedim zaten ulus a ben.
abla: tamam, çıkma sen kampüsten sakın.
witch: tamam ablacım çıkmam. *
k: 300... 300... 300...
k: gidelim mi lan bugün 300 e.
k: hadi gidelim, hadi... süpermiş bak.
a: yarın sınavım var.
k: this is sparta... sınav dediğin nedir ki, hayatın önemsiz kısmı.
a: di mii, di mii... asıl önemli olan 300 spartalı.
k: o da bi kısım. bu kısımlar hayatımızı oluşturur küçük çekirgeee.
a: peki master. o zaman bana gel de feodalizmi anlat. hatta elin değmişken aydınlanmayı falan da anlat.
k: feodalite kolaydır. derebeylik kavramı zor olmasa gerek.*
a: peki modernizmin anahtar fikirleri? aydınlanmada bilim ve gelişme?
k: bilim, teknik ve endüstrinin gelişmesi, zevkin sade ve işlevsele yönelmesi.
a: peki, benim çalışacağım şey de bu kadardı zaten. tek kelimeyle işliyoduk tanımları.
k: ee anahtar fikirleri dedin, az ve öz işte.*
a: hayır işte on tane var o fikirlerden, bi de onların tanımları var.
reason, empricism, universalism, progress...
k: vampirism. kih kih kih
a: sonraaa... individualism, toleration, freedom...
k: özgürlük, oleyy
a: uniformity...
k: tamam ya tamam yeterrrr...!
a: secularism...
a: heh şöyle yola gel, bi daha da bilmişlik taslamazsın bana.
a: hadi yavrum işim var gittim ben.
k: git git hadi aydınlan da gel... spartaaaaa...
a: teyyyyyt....
kardeş: ben jack in öd kesesiyim...
abla: heee...
k: bana şu özürlüye benzeyen smileyimi yollasana.
a: yok bu msn de.
k: var.
a: yok diğerinde var.
k: diğerinden girsene o zaman. öd kesesini dinle hadi...
a: dinliim mi... ne dion bee....
k: jack ben olmadan sindirim yapamaz...
a: bekle bi yollıcam.
k: beyaz atli prens değilim... çiplak bir kizilderiliyim... kisrağimi ariyorum...
a: sen bi gitsene başımdan.
k: neyse... bak ben jack in öd kesesiyim... gelcem akşama ben eve.
a: öd mü gelcek jack mi?
k: jack in ödü işini görür. ben jack in sol böbreğiyim.
a: ya ben neyiyim?
k: sol ....
a: seni öyle bi döverim ki.düzgün konuş
k: şaka len şaka.alınma hadi....
1 saat sonra:
k: sen niye dışarı çıkmadın?
a: annem bana temizlik yaptırdı ühüü...
k: iyi aferin. çıkmıcan mı peki.
a: yok ya bu saatten sonra.
k: çıksana be dışarı. git evimizden.
a: sen hayatımdan git yaa.
k: hadi artık yolla özürlü smileyimi.çikiçii baabaa
a: sen kendin özürlüsün smileye ne gerek var...
aralarında 5 yaş olan kuzenlerim(abla-kardeş)ve khaos(ben)başından binlerce kez geçmiş olay...
khaos:
-bir ki üç diince başlıosunuz tamam mı mızıkçılık yok!
kardiş:
-tamam khaos.görürsün sen şimdi abla!(hıhıhı)
abla:
-asıl sen görcen lan ne biçim konuşuosun öle!
khaos:
-biiiir ikiii üç!
veee boks maçı başlar...!sonrasındaa...
khaos:
-vay be süper bi maçtı nası koydu sana ablan,sende iyi tekme attın hani..
abla-kardeş bi an bakışırlar veee..
khaos:
-ahhh ughh napionuz lan!
booo'yu annesi arar. para lazımdır bi hışım telefon açılır. kardeş çıkar telefona:
-alo booo abla naber? çok özledim ben seni...
-iyiyim canım noolsun işte yaa..bende özledim hadi annemi ver telefona öptüm seni.
-abla ben fen bilgisinden 90 aldım biliyo musun?
-aaa ne güzel tatlım yaa aferim sana. hadi anneyi ver telefona
-matematikten de 80 aldım...
-hmm süpersin..
-son dershane deneme sınavında da 3. oldum...
-harika gerçekten. *
-abla hadi ben kapatıyorum telefonu , annem alışverişte zaten ben öylesine aramıştım
-* :)
booo odasında ders çalışmaktadır aniden kapı açılır booo'nun yüreği ağzında kapıya bakar, giren kardeşidir, volumü oldukça yüksek bi şekilde , girer girmez:
_ablaaaaa!!!!! kurbağaların çişinde üre mi var ürik asit miiiiii!!!????
_allaa belanı senin manyak, defol git kızım ne biliym ben yaa...
--Canııım Ablaam
--Ne var yine
--Param bitti sadece
--E banane
--Ya abla nolur
--Kaybol
Biricik kardesim benim dunyanin en guzel kizkardesi cinimm..
- param yok, su getiremem, bakkala gidemem ders calisiom
- allah cezani vermesin ben istemesem seni yapmiyolardi ama
u : abla napiyosun?
b: iyi bitanem işteyim. sen napiyosun.
u : yemeğe gitmiycen mi?
b: ha evet saat 12.30 olmuş,çıkarım şimdi.
u: ya evet ben de yiycem yemek, ama param yok ablacım..!!!!
b: ???????????
kardeşe normal bir insana fazla gelecek kadar yemek verilir. ama kardeş doymaz. evdeki herşeyi yediği için başka şey yemek ister.
+: çık dışarıda bişeyler ye...
-: abla param yok
+: al cüzdanımdan...
kardeş parayı alır. ablanın maaş günü olması dolayısıyla kardeş devam eder.
-: abla ya biraz daha alsam da x'le birlikte gitsek yemeğe,geçen gün o bana yemek ısmarlamıştı bugün de ben ısmarlayayım.
+: ok al daha...
kardeş gider, aradan 2 saat geçer ve kardeş geri gelir.
+ yedin mi ablacım, doyabildin mi?
-: yok abla ya para seninken harcamak çok kolay gelmişti ama benim cebime girince kıyamadım harcamaya *
abla da, kardeş de, konuşurken birbirlerine 'ablam yaa' şeklinde hitabediyorlarsa ve eğer kardeş de kız ise, aralarındaki yaş farkına aldırmaksızın, etraf tarafından 'bi dkk ya hangisi abla, hangisi kardeş?' sorularını dimağlarda oluşturacak türden diyaloglardır. (bkz: ablam yaa)
ablanın arabası 2 günlüğüne isteneceği için yavşama girişimleri başlamıştır.
a.p: şöyle uçlara röfle yaptırsan var ya süper görünürüsün.
a: zaten süper görünüyorum
a.p: ehhem. tabi canım hep süpersin zaten ama daha bi güzel olur öyle
a: hmm. bişey mi istiycen sen yine?
a.p: oha nası anladın?
a: arabayı mı istiycen?
a.p: oha
a: yok sana araba.
a.p: sağlık olsun. saçların hala güzel ama.*
a: yok araba.
a.p: ama geçen sef...
a: yok.
ms:abla hani hatırlıyormusun senin bi kahverengi kazağın vardı?
msa: evet de benim çok kahve tonu kazağım var.
ms: hani benim şu çok beğendiğim.
msa: hayır giyemezsin şimdiden söylüyorum.
ms: zaten giymek için söylemedim, artık öyle bi kazağın yok diyecektim.
msa: nasıl yok, var ya kızım kazağım.
ms: o kazak yalan oldu desem.
msa: gel buraya cadı ne yaptın kazağıma. (bağırmakta ve beni kovalamaktadır evin içinde)
+ bugün kırmızı kazağımı giyeceğim.
- ben de.
+ offf.
- dişlerimi fırçalayım çıkacağım.
+ ben de fırçalayım.
- sen de mi kırmızı kazak giydin ben ddeğiştireyim o zaman.
+ ben de giymekten vazgeçtim.
- yeter be her yaptığımı yapmasana.
küçük kardeşin ablasına özenmesi sonucu kıyafetler genelde aynı alınırdı. bu sebeple ablanın aleyhine kardeşin lehine durumlar artardı.
abla eqin kendisine ait evin bir başka köşesindeki odasında takılıyordur. eqin'de kendi odasında müzik dinleyip, sözlük okumaktadır. diyalog msn'de vuku bulur.
a.e: len bana da yollasana limp bizkit'i. e: ohaa bu sesi ben az duyuyorum, senin odana nasıl geliyor bee. a.e: kişisel iletinde yazıyo salak. e: haaa.