Annemin sürekli bizi kışkırtması ve bana ''Sen onu döversin''abime ise ''Daha küçücük çocugumu dövemiyorsun'' demesi iki taraf birbirine kinle bakar ve kazanan her zamanki gibi abi olur...yine de abidir sonuçta severim kendisini...
en çok özlenendir. küçük bir çocukken her gece korktuğumda bıkıp usanmadan yanıma gelendir. 3 yaşımdayken komşu teyzeyle birlikte gezmeye giderken teyzenin beni götürüp bana zarar vereceğini zannedip beni kurtarmak için arkamızdan bağırarak koşandır. henüz bebekken kardeşini kimsenin sevmesine izin vermeyecek kadar çok sevendir, en temiz sevendir.
artık bu sevginin hissedilmediğini, hissedilmeyeceğini bilmekte en çok yaralayandır.
ne sorununuz olsa sizin yanınızda olan, anneye babaya söyleyemediginiz sorunlarınızı cözen, cözemese bile konusmasının yettigi insandır, bana hayatta ki herşeyi öğreten kişidir, ama öğretmeyi bitiremeden bu dünyadan ayrılmıstır. cok özlenir ama sizi aglayarak görecegi düsüncesi ile susulur, hep içe atılır. mezarının basında gecirilen dakikalar, saatler yetmez, haykırmak istersiniz, son bir dakika daha konusabilmek elveda diyebilmek icin her şeyinizi vermek istersiniz ama hayat böyledir hesap vermeden en sevdiginiz insanı sizden alır, son bir kere sarılmanıza bile izin vermez..
aslında kız çocuklarının babadan sonra gelmiş geçmiş en büyük aşkıdır abi. ne kadar asabi ve sinirli olursa olsun kıyamaz küçük kardeşine. *
askere giderken sormuştum ona kendimden ve sevgisinden çok emin olarak:
-sen bensiz nasıl yaşayacaksın?
cevap yok, gözyaşı var.
ilk ayrılığımızdı bizim bu. ilk defa soğuk havalarda uyurken ayaklarımı kimsenin bacaklarının arasına sokmadan uyuyabilmiştim. büyüyordum. büyüdüm..
ikinci ayrılığımızı yaşıyoruz... belli etmesen de biliyorum çok özlüyorsun. ettiğimiz büyük kavgalara rağmen hala çok seviyorsun. kıyamıyorsun hala bana biliyorum. yoksa neden her aradığında titresin ki bir insanın sesi?
işkence uzmanıdır, anneye belli etmeden kardeş canı yakmasını bilir, askere gidince özlenir, döndüğünde herşey kaldığı yerden devam eder. (bkz: 4527956)
eğer sizden 7-8 yaş kadar büyükse size maddi konularda çok yardımcı olan ,dertleşebileceğiniz, bütün gece oturup ps oynayabiliceniz, olmadığı zaman yokluğunu hissedeceğiniz , her ne kadar sürekli size laf sokup sizi bok olarak adlandırsada seveceğiniz anne ve babanın sizden büyük olan diğer erkek çocuğudur.
geldin, gidiyorsun.
bu kadar mı az özledin beni?
bu kadar mı geçer oldu nazı sana onun?
bu kadar mı azaldım?
olsun, senin canın sağolsun.
yüzün gülmedi dün hiç.
benim içim buruldu o haline.
hasta olmuşsun, sesin gidip gidip geliyordu. üzüldüm.
konuşamadık pek. biz az ve öz sohbetlerimizle doyururduk birbirimizi.
az oldu da özüne inemedik be abi.
özlemiştim oysa ki anlatacaklarım vardı.
yüzümden anladığın boğazımda ki düğümleri, ne demeye sormadın kenara çekip.
saçlarını topla da yüzünü görelim dedin.
ben buruldum yine toplayamadım.
özür dilerim.
kafamda duran o koca şişliği görme istedim.
nedenini sorma istedim.
görürsen üzülücektin.
üzül istemedim.
yeterince yorgundun, bilirsin ben kıyamam sana.
kıyanları da sevmem ama sırf senin hatrına * sevdim onlarıda.
sen dişlerim iltihaplandı sanıp daha az üzülürken.
benim içim iltihap kaplıydı ve ben kazıyamadığım o acıyı sana gösteremedim abi.
affet, gösteremezdim.
beynimin içinde büyüyen sancılarımı görecek kadar dikkatli bakmadın mı bana?
kan aldırmaktan korkarım bilirsin, bugün biliyordun gideceğimi "geleyim mi?" demedin.
sormadın "neden?" diye
canın sağolsun.
sen bilipte üzülme.
aldıramadım yine korktum.
korktum da sen arayınca söyleyemedim sana.
söyleyemedim otobüste yığılıp kaldığımı.
söyleyemedim sancılarım geri döndü diyemedim.
bu defa beni de alacaklar diye korkuyorum diyemedim sana.
yarın yola çıkıyormuşsun.
yolun açık olsun.
eğer siz iki kardeşseniz ve bir melekten farksız bir abiniz varsa, çok şanslısınız demektir. bildiğiniz türk abisi normlarının dışındadır ve çoğu zaman sizinle dertleşebilme potansiyeli taşıyordur. size her zaman en doğru yolu gösterecek kişidir.
o'na söyleyemezsiniz ama anne babanızdan bile daha çok sevdiğinizi farkedersiniz. sabah işe giderken yüzünüze parfüm sıkıp, sizi uyandırması bile özlenir bazen. 2 gün görmeseniz, 3. gün siz uyurken yanınıza yatar, sarılır ya da yanağınıza küçük bir buse kondurur ama bunu farkettiğinizi hissettirmezsiniz, o anı bozmak istemesiniz çünkü.
insan görünümünde bir melek mi acaba diye çok defa düşünmüş olabilirsiniz.
en acısı onu askere yollamaktır. askere gidene kadar "ya gitse de rahat etsem" triplerinde olabilirsiniz ama askere gidince anlarsınız ki meğer o' ymuş sizin birçok şeyiniz. aradığında, anneniz bile konuşabilirken, siz konuşamazsınız. çünkü sesini duymak bile ağlamanıza kafidir.
anne babadan gizli iş çevirdiğinizde, destek alabilirsiniz. kızsa da kıyamaz, dikkatli ol der ve öpücüklerin en büyüğünü hakeder ve tabi bu durumun rol değişimi de vardır.
hem anne hem babadır, anne-babasız geçen bayram sabahında. elini öper, bayramını kutlarsınız.
yeri gelir, karşılıklı iki sigara yakar, konuşmadan anlatırsınız herşeyi birbirinize ya da yemekten sonra sigara içmek istersiniz, baba evdedir, "sen iç ben zannederler", der ve üstüne alır suçu.
ve bir kız sever bir gün. en az kendisi kadar melek bir kız. nişan yüzükleri vardır ve bir kaç aya kadar da karı-koca olacaklardır. her heyecanlarına ortak olursunuz. ama abi bile olsa, evlenip, evinizden gideceği için, boğazınıza o yumru saplanır bazen. kimse bilmez, akan gözyaşının sebebini. hem söylerseniz inanmazlar ki. çünkü sadece abla veya kızkardeş evlenirken ağlanır zanneder herkes, siz de öyle zannetmiştiniz o gözyaşlarınıza engel olmaya çalıştığınız o ana kadar. oysa abidir o, candır, kandır, bitanedir. hep mutlu olsun istersiniz. ve mutludur da.
sizin canınızı yakanın dünyasını yakar bilirsiniz. kılınıza zarar vereni affetmez, eminsinizdir.
yapabileceğiniz en büyük şımarıklıkları o' na yaparsınız. uyurken üstüne oturmak olabilir, o maç izlerken kumandayı alıp tv yi kapatabilirsiniz..örnekler çoğaltılabilir.
sizi imaj maker ilan etmiştir. giydiği çoğu şeyden onayınızı ister. ama her giydiğinizi onaylamanız sizin lehinizedir. saçlar mükemmeldir, kahretsin çok yakışıklıdır, bu nasıl bir zevk sahipliğidir, vs...
abidir o. abi. anne-baba tamam da, abi işte. can. koruyucu bir melek. belki de gerçekten melek.
*Karate filmi izleyip teknikleri kız kardeşi üzerinde denemeye kalkandır.
*Okula başladığınızda sınıfınıza gelip üst sınıflardan bir abiniz olduğunu gösterip gövde gösterisi yapandır.
*ilk tenefüste yanınıza gelip kantinden gazoz ısmarlayandır.
*Çocukken okuldan kaçıp atari salonuna gittiğini annesine söylerse "kızım bak çok pis döverim" diyendir.
*Kız kardeş baleye giderken o tekvando yapandır.
*Kız kardeş evde kuğu gölü balesine çalışırken tekme atıp düşürendir.
*Sonra da "ne var kızım bizde çalışıyoruz" diyendir.
*Lise döneminde kart sesiyle her sabah şarkı söyleyerek uyandırandır.
*Kız kardeşine yan gözle bakanı döven sonrada kardeş; "abi adam bişey yapmadı baktı sadece" dediğinde, kızıp "senin yüzünden. Giyinme böyle" diyen "ama abi pantolon giydim ne var bunda" dediğinde ise "güzel olmuşsun ya lan daha ne olsun çıkma böyle" diyebilendir.
*Bir kıza aşık olduğunda kardeşe sevimli görünüp taktik almaya çalışandır.
*Kız kardeşine yemek hazırlatandır, ütü yaptırandır. Yalvarandır, rüşvet verendir.
*Zorla kendine alışveriş yaptırmaya götürüp söylediğin hiç bir şeyi beğenmeyip bok atan, sonrada "yakıştı lan tamam tamam alayım" diyendir.
*Kardeş ağladığında sebep her ne olursa olsun onun ağlatanı dövenmeye kalkandır.
*Kardeşi üniversiteye gittiğinde etrafı kolaçan edendir. Düzenli bir şekilde aynı saatlerde onu arayandır.
*"Abi para lazım" dediğinde elinde ne varsa gönderendir
*"Abi telefonmu aldın ne güzelmiş"" dediğinde sana verendir
*Uzaklarda kendini yalnız hissettiğinde arayıp güven verendir.
*Gözüne yakışıklı görünüp sevgilisinden kıskandığındır.
*Hiç bir kızı ona yakıştıramadığındır.
*Zaman zaman en tehlikeli silahındır. Arkanda duran bir dağdır.
*Araba kullanmayı öğretirken her seferinde "balataları yedin kızım hadi yeter bu kadar kızla buluşmaya gidicem" diyendir.
*Kardeşinin sevgilisi olduğunda dünyanın en iyi çocuğu olsa dahi o "lavuk" diye bahsedendir.
*O "lavuğu" dövmeye kalkandır
*"ABi" süperdir. Kavga etsen de deli etse de en kıyamadığın can yarısıdır.
nazardan korumak için pek bahsetmediğim, süper bir sohbeti olan, çok sevdiğim ama bazen dünyanın en gıcık insanı olan erkek.
bana the big bang theory dizisini ilk izlettiren, kendisi gibilerinden* bahsedildiği için bayıldığına inandığım büdü'm.
deli gibi özlenen;
hayatta benimle baş edebilen tek insan,
18 yıllık yaşamım boyunca toplam 3 ya da 4 kez ciddi ciddi kavga ettiğim,
çocukluğumun, en zayıf anlarımın, en zor zamanlarımın tanığı,
aynı şehirde, aynı gökyüzüne bakıp da bir aydır yüzünü göremediğim,
simsiyah gözlerindeki ışıltıyı deli gibi özlüyorum,
yüzünün sadece bana ait olan ayrıntılarını unutmamak için defalarca resimlerine bakıyorum,
konuşmadan anlaştığımız, böğüre böğüre güldüğümüz, omuz omuza ağladığımız zamanları hatırlıyorum,
hayatımı anlamlandıranım seni çok özlüyorum.
çocukluğa sığdırılabilecek her türlü işkenceye maruz bıraksada uyuz olduğu kadar çok sevilendir. büyümeye başladıkça işkencelerin dozu azaldığı için değeri ve sevgisi daha da büyüyen... her ne hikmetse yıllar geçtikçe şikayet edilen tüm kavgaların büyüdükçe özlendiği... ne olursa olsun ne yaparsa yapsın en sevilen erkektir.
zaman zaman çatışmalar yaşansa da küçükken olduğu gibi en güzel sohbetlerin yapıldığı, her şeyin paylaşıldığı, 'olmasaydı' ihtimalinin düşünülmediği, yine küçükken olduğu gibi yaptıklarını yapmakta hiçbir sakınca görülmeyen, aile içinde ki eşit parçan.**
aydınlığı desteklemekte ve türkiye'deki insanların beyinlerindeki bütün örümcek ağlarını temizleyen, gençlerimizi güzel yollara sevkeden ve abd' deki bir kahramanın emir ve istekleri doğrultusunda türkiyemizin dört bir yanına yayılmış bulunan ilim irfan kurumlarının sonucu ortaya çıkmış bir kavramdır. ve bu kavram sadece erkek öğrencilerin beyinlerini açabilmek ve özgür düşüncelerini sağlamak amacıyla uğraşan erkek çoğunlukla üniversite öğrencilerinden ibarettir.
bu kişiler maklube denen bir yemek yapıp gençlerimizin zihnini bu muhteşem, büyülü, kutsal ve mutlaka bir yerlerde bir hadis tarafından desteklenmiş yemek vasıtasıyla açmakta ve açılan bu zihinlere de tertemiz, dosdoğru ve sağlıklı fikirler akıtmaktadırlar. her zaman işe yaramış ve işe yaramakta olan muhteşem bir kurum da bu abiler kurumudur. desteklenmesi gerekir.
yalnız bu kurumda da her kurumda olduğu gibi belirli kurallar vardır. birkaç örnek olarak mesela;
-risaleye kur'an dan daha değerli olduğunu düşündüklerini düşünebileceğiniz kadar saygıya zorlayacaklardır. korkmayınız.
-fethullah gülen diye birisinin zamanın en değerli islam alimi falan olduğunu söyleyecek ve bunu sizin de kabul etmenizi isteyeceklerdir. korkmayınız.
-vatansever ayaklarına yatıp sizin aklınıza kendi fikirlerini sokmak falan için değil sadece o güzel düşünceyle sizi nurlandırmak için yavşayacaklardır. fakat dikkatli bir gözlem sonucu çoğu zaman tek bağlı olduklarının sadece eskilerden bir adam ve şimdi yurtdışında kalmakta olan bir adam olduğunu anlayacak, vatan namına pek bir halt yapmadıklarını görecek ve kandırılmaya çalışıldığınızı anlayacaksınız. korkmayınız.
bunlardan dediğim gibi korkmayınız. bunlar çok cici insanlardır asla beyin yıkama gibi bir işlevleri yoktur. içinizi rahat tutunuz. onların size anlattığı fikirleri benimseyerek ne kadar mutlu olabileceğinizi düşününüz. dinlettikleri ilahilerle ve izlettikleri muhteşem filmlerle de kültürel yönünüzü zenginlendirip nurlanınız.
tüm bunları yaptınız mı? tebrikler! iyi bok yediniz! koskoca bir nurcusunuz ve dünyayı çözmüş durumdasınız. şimdi hemen koşunuz ve etrafta gördüğünüz düşüncesi hür bütün insanlara bu entrynin bir kopyasını ulaştırınız. ulaştırınız ki hür insanlar daha da özgürleşsin canıııım değil mi, aydınlansın? aydınlık da hoş bir kelime gelmiyor değil mi ayrıca? evet bence de, nurlansın.
bu yazı bu heriflerin dışını da içini de görebilme imkanı bulmuş, ülkesine gelemeyen bir adamın vaazlarını dinlemek yerine uyumayı tercih edip saçmalıkları kafasına sokmayı reddettiği için üstüne bir de dışlanmış bir nurzede tarafından yazılmıştır.
zaman zaman çekinsende, korksanda candır o. güvendiğin kolları sana her zaman açıktır. "bacım" demesi baldan tatlıdır. bir gün evlenir, çoluk çocuğa karışır.... o zaman pabucunun dama atıldığı hissiyatına kapılırsın ama abin o sıcak elini elinden hiç çekmemiştir...
bir tane daha olsa zor olurdu eminim ama olsaydı keşke.
doğduğunuz an başlar aranızdaki çekişme daha siz fark etmeden. tabi ailenizin tutup da "bak kardeşin gelirken sana ne aldı?" zekiliğini gösterip bir pasta, balon, hede ya da hödö getirirse, ilk zamanda herhangi bir boğma tehlikesi geçirmezsiniz. ama yıllar içinde yaşayacağınıza garanti verebilirim.
çocuklukta resmen sidik yarıştırırsınız. erkek de olsanız kız da olsanız evde iki erkek yaşıyormuş havası vardır, bir abi varsa. çünkü abi ev içi top oynama, araba yarışı, misket, taso atraksiyonları yaşayacakken adam bulamazsa hiç ayırt etmez cinsiyet falan. küçük yaşlarda aile birine ne aldıysa ötekine de almak zorunda kalır çoğu zaman. ee yarış bu iki pantolon eksik olamaz kimse kimseden.
atari çıkar meydana o senelerde. vicdansız abi her seferinde " bu can da yanarsam, vereceğim sana" diye bekletir bir umut. beklersiniz, bakarsınız, mario'dur, street fighter'dır o da size bakar, alevlenen duygular gene ilişkiye boğuşmayla son verir. anneden gelen oklava ya da terlikse dengelerin bulunmasında yardımcı olur.
abi okula başlar. siz evde boşluklara düşersiniz. annedeki tüm ilgi sizde. atari sizde. misketler sizde. "yok ağa yok, boğuşmaya o kadar alışmışım ki böylesi hiç tat vermedi" diye düşünürsünüz. bocalarsınız bir müddet. gitsin okula diye gözünün içine baktığınız abinizi kapının önünde servisi gelsin diye beklersiniz artık. ona türlü sürprizler hazırlarsınız o yokken. resim yaparsınız, çocukları üter taso toplarsınız falan filan. ama öylesi de mutlu etmez. başlarsınız sabahları "ben de okula gidecem" diye ağlamaya. okula da erken yazılırsınız abi aşkına. öyle bir alışkanlıktır abi. candır, kandır, canandır.
ergenlik gelir. iki erkekse o evde durulmaz ben deyim ana baba terk etmelidir. bir erkek bir kızsa, kız evi terk etmelidir, yazıktır, günahtır. evin erkeği olur abi bir anda. eser, gürler. ilk defa babaya bağırırken görür korkarsınız. "abim bizi artık sevmiyor mu ki acaba? neden böyle kötü davranıyor?" dersiniz. bakarsınız, lan harbi harbi siz bu herifi kaybetmekten korkuyorsunuzdur ha.
büyürsünüz, büyükçe güçlenir bağınız. karı-kız davalarınıza yardım eden adam, para olay oldu mu önce bir güzel tartışan sonra da hepsini size veren yufka yürek, varlığı sizi rahatlatır bir nebze olsun. özellikle de anneyi rahatlatır, baba iş seyahatlerinde falansa.
abidir, kavgacıdır, yarı-paylaşımcıdır, kopuktur, "allahım bu sefer de annemin attığı terlik ona isabet etsin" dileklerinde geçen adamdır ama ne olursa olsun atılmaz da satılmaz da. candır, kandır, bidenedir, abilerin de gülüdür.