yakalandığı zaman türk özel harekatçısıyla girdiği diyalog:
+şimdi sana bazı şeyler sormak istiyorum.
-....
+gözlerini kapatmana gerek yok. suyla silelim mi?
-(hayır anlamında kafasını sallıyor)
+yani bantın şeyi rahatsız ediyorsa silelim gözlerin rahat etsin. sen şimdi bizim misafirimizsin. rahat ol yani kendini sıkıntıya sokma. eğer istediğin bişey varsa...
-Türk milletini severim. Annem de Türk'tür. Eğer bir hizmet imkanım olursa yaparım. Şimdi bana bir şey sormayın. eğer bir hizmet gerekirse yaparım.
davaya bağlılık, cesaret, asalet vb bütün duyguları barındırıyor bu diyalog. hala bu adamı önder olarak görenler var ya. bence gidin usta splinter veya şirin babayı önder kabul edin bundan daha iyidir.
sempatizanlara not : eksileyin hiç önemli değil. ama bir yandan da düşünün yazdıklarımın hiç mi haklılık payı yok. objektif bir şekilde yaklaşmayı deneyin konuya ve önder olarak gördüğünüz adamın şu duruma düşmesini bir sorgulayın.
binlerce masumun ölümüne sebep olan rezil rüsvadır.
bu kişiyle birlikte bu adama eğitim veren onu bu hale getiren, insanları hayvan öngören fikirler edinmesine sebep olan eğiticileri de tez zamanda ortaya çıkarılmalıdır.
cezaevi koşullarının kötülüğü hakkında laflayanlar eşit gelir dağılımı, adalet, sağlık, eğitim, etnik baskı, toprak sorunu, feodal yapı, anadilinde konuşma hakkı gerekçeleriyle yollara dökülseydi de alkışlasaydık.
öcalan kendi anlayışı ve algısına göre elinden geleni yapmış ve hapsi girmiş, sorumluluğununu devretmiş huzurlu, o tenkit etmemize sözde mani olması gereken sıcak yatağında. bırakın artık da samimi gibi durun.
ne yüzsüz bir kişiyse yattığı yerde her şeyden şikayetçi olmaktadır. yok havasız, yok ışıksız, yok sinek var, yok böcek var.. komedi resmen. canı sıkılmasın aslında, wii de yollayın arkadaşa. çaylar da benden.
infaz edilmediğine şükretmesi gerekirken, yüce hükümetimiz tarafından rahatına rahatlık katılan ve hükümet tarafından gösterilen bu hoşgörüyü(!) kullanarak, onda bunda kıl tüy* arama hakkını kendinde bulan vatan haini piç!
senelik cirosu 2 milyar doları bulan ve parayı silahlanma için harcadığını düşünürsek çoğu devletten daha fazla silahlanma bütçesi olan neredeyse türkiyeye denk silah bütçesi olan, 30 yıl boyunca kucağına oturmadğı devlet bırakmamış ama bu sayede de natonun en büyük ikinci dünyanın en büyük 5nci ve konvansiyel anlamda en büyük 3üncü ordusunu 30 yıl boyunca oyalamış, soğuk savaşı, körfez savaşını vs gibi değişken politik durumların hepsinden bir şekilde sağlam çıkmış, bir anlamda tarih yazmış yazdırtmış -iyi kötü anlamda demiyorum- türkiye gibi yine oralama üstü bir devletin tarihinde yer almayı becermiş bir terörist grubun lideri olan bir adam olarak, 17 cm için çıkarılan olaylara bakıldığında artık tasfiye sürecinin başlatıldığını ve bunun kendisinin de farkında olduğunu söyleyebiliriz.
gider ayak 17cmlik birşey verirlerse üzülmeyebilri çok ayrıca.
yakalandıktan sonra uçaktaki o zavallı bakışları, mahkemede kafesin içindeki o bunalım, isterik halleri zevkle seyredilen organizma. bu zavallı görüntülerini tüm pkk eylemcilerine ve dtp'ye armağan ediyorum.
mhp'nin iktidarda olduğu dönemde idam'dan kurtulmasıyla türkiye'deki demokrasinin ne kadar uyduruk olduğunu anlamamıza sebep olmuştur. ruşen çakır'ın çok güzel bir tespitine şahit oldum, "aslında tüm çarpıklıklar refah partisinin kapatılmasıyla başladı. refah partisi kapatılmasaydı şu an bambaşka bir türkiye konuşuyor olacaktık."
bu olaydan sonra "iktidar olmanın muktedir olmak anlamına gelmediği" düşüncesi anlamsız şekilde dsp, mhp ve akp tarafından kabullenildi. abdullah öcalan bu çarpıklık sayesinde, o zaman kanunlarda yer alan idam cezasını hak ettiği halde infazdan kurtuldu.
zamanında asılsaydı, bugün kaypak hükümete imralı canisini dikkate alın diyecek adam kalmazdı. terörün bittiği sanılan 1999'dan itibaren bir kaç yıl içinde sahiden pkk'nın hiç bir eylem yapmadığını gözlemlersek, apo'nun o süreçte asılmaması tam bir aptallıktır. zira pkk yeniden yapılanmış ve apo'nun yaşaması da bunda epey etkili olmuştur. bebek katili bugün avukatları aracılığıyla pkk'yı yönetmeye devam ediyor ve malesef hala hayatta. idamı yasaklayan ab uyum yasasını yürürlüğe koyan milletvekilleri, apo'nun asılmasından sonra bu yasayı yürürlüğe koyabilecekken, bu vatana en büyük kötülüğü ederek apo'yu astırmamışlar ve yasayı neredeyse apo için onaylamışlardır...
bebek katili. hala kimi kürtler'in bu adamı lider olarak görmelerini kabullenemiyorum.
"politika alanında dev bir imkanı kişisel hatalarından kaybettik. ben son zamanlarda siyasallaşmak istedim. bunun için çeşitli arayışlarım oldu. beklentilerim çok büyüktü. 1991 yılında, dep'e oy vermeyen herkesin tavuğunu bile öldürün diye talimat verdim. ancak bunun bir hata olduğunu anladım. talimatımınadeta birkatliamadönüşeceğinidüşünemedim."
türkiyemizi bölmek isteyen çapulcu, adi şerefsiz kendilerine pkk diyen grubun imralı'da çürüyen başı.
şunu anladık ki işin kökü bu herif değilmiş. köküne inmek lazım bu soysuzların.
not : (05.10.2008 14:59) yazdığım bu yazı, (16.12.2009 08:16) tarihinde " bu entry sözlüğü yasal yönden zor durumda bırakabilir" gerekçesiyle silinmiştir ! ben yeniden yazdım. Buyrun yasal açıları görelim !
yakalanıp türkiyeye getirildiğinde türkiyeyi yalarım yutarım taşşağını bile yerim demesine rağmen en az 10 milyonluk hayran kitlesine hala sahip olmayı başarabilen koyun sürüsü çobanı.
eli ayağı yok, hücresinde 3 adımdan fazla adım atamıyordur ama dtp li şereften yoksun vekiller, sanki bu dallamanın kara şovalyeleri. sadece uzaktan izliyor ve emirlerini bir bir yağdırıyor. dtp liler de harfiyen uyguluyorlar büyük bir zevkle...
kürt halkının temsilci kabul ettiği kişi olduğunu , dtp gibi partilerin kürt halkı tarafından kabul gördüğünü gözlemlerken ve düşünürken ( bunu tenkit amacıyla ya da kötülrmrk amacıyla söylemiyorum ) şu ifadeyi okuyup ''Politika alanında dev bir imkanı kişisel hatalarından kaybettik. Ben son zamanlarda siyasallaşmak istedim. Bunun için çeşitli arayışlarım oldu. Beklentilerim çok büyüktü. 1991 yılında, DEP'e oy vermeyen herkesin tavuğunu bile öldürün diye talimat verdim'' acaba yanılıyor muyum dememe neden olan zat. zira kürt halkı dışında kalan kesim dtp , hadep vs. gibi partilerin aslında kürt halkını temsil etmedğini , bu partilerin zor kullanarak ya da korkutaak oy aldığını düşünür. ben aksini düşünürken bu ifade apo nun ağzından çıkmış.arda kalan kesimi suçlayanların da şunu görmesi gerekir ki sizler de sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz. ne sistem ak ne de karşı çıkanlar.ben empati kurmaya çalışıyorum. dinliyorum . hak veriyorum çokca ama tarafların kürt -türk ,sağ-sol , laik-antilaik vs. sürekli karşı tarafı tamamen kötülemesinden bıktım. ortada bir suç , bir sorun varsa hiçbir taraf tamamen suçlu ya da tamamen masum değildir. bu düşünce şeklini benimsemedğimiz sürece , çözüm adna , barış adına bir milim bile katedemeyiz.hani bir hikaye var , demiş yılan sende bu evlat bende bu kuyruk acısı varken zor.hayır adam kuyruğa , yılan evlada dokunduğunu kabul etmeden , her ikisi de hatasını görmeden bu iş zor. ama herkes dönüp kendine bakarsa belki mümkün olabilir çözüm. karşı tarfın hatasını zaten biliyoruz , dönüp içimize bakalım. kürtler bi içlerine dönüp vicdan muhasebesi yapsın , türkler dönsün bi vicdan muhasebesi yapsın. ortda bi sorun varsa iki taraf da bu sorunun ayrılmaz bir parçası ne yazzık ki . o halde çözüm de iki tarafın müdahil olmasıyla sağlanabilir.
son olarak bu apo denen kişinin hiç vakit kaybedilmeden örgüt , dtp ve ben,m bi,lmediğim diğer organlar tarafından tasfiye edilmesi lazım .daha donanımlı ve en azından toplum vicdanında daha masum birileriin bu süreçte lider olması gerektiğini düşünüyorum. kendisinden haz etmiyorum , karaktersiz ve çapsız oldugunu düşünüyorum . sözkonusu kürt halkıysa , koskoca bir toplumsa lider olarak çok daha iyi birini hak ettiğini ve kendilerini bu adama ve bu adamın zaaflarına teslim etmemeleri gerektiğini düşünüyorum.
yattığı koğuş değişen ve yanına 4,5 arkadaş verilen şahıstır. 35 40 bin Türk gencinin yaşamına son vermiştir ancak ne hikmetse T.C bu şahsa ''gül'' gibi bakmaktadır.
''Bir ara da dini duygulardan dolayı dini kullandım. Halep ve Roma'da kendimi isa'ya yakın hissettiğimi söylemem tamamen taktik gereğidir. Öyle bir Kürt milliyetçiliği oluşturun ki karşı tarafta Türk milliyetçiliğini savunur hale gelsin ve bloklar oluşturulsun dedim.''
