"Apo, dünkü açıklamalarıyla barışa büyük bir katkıda bulundu.
Eğer bu çizgisini "gücünü göstermek" için değiştirmezse bu toplumun barışa kavuşmasında büyük bir rol oynar, eminim ki bu toplum da "barışa" yardım eden Apo'ya borcunu bir gün öder."
yazıdan anlaşıldığı gibi abdullah öcalan'a karşı bir saygı gösterilmemesi "apo" ünvanının kullanılmasıyla apaçık ortada. bahsi geçen yazı sadece bir olay tahlilidir. apo'yu genel olarak barışçıl bir insan olarak göstermemektedir. bu yazıya dayanarak ahmet altan'ı pkk yanlısı gibi lanse etmek çok yersizdir. doğru mu yapmıştır? hayır. ama çok büyük bir yanlış olduğu da söylenemez. her insan gibi barışın nasıl geleceğini, kendi fikirlerini bizlere sunmuş.
başlığı değerlendirecek olursak; aponun barışa katkısı savaştır. onun sayesinde barışa giden yolu aramaktayız.
bu gibi söylemler daha doğrusu şövenist yaklaşımlar sadece reyting kaygısı ile yapılmış şeylerdir zaten ahmet altan iyi bir yazar olsa taraf gazetesinde yazmaz en azından gazete isminin aksine taraf olmaz.
bir kürt olarak bir insan uğruna bukadar insanın cezaevine düşmesini, bu kadar insanın ölmesini asla tasvip edemem. olayları mantık çerçevesinde ele alıp yorumlayan insanlarında benimle aynı kanaaate varacaklarından eminim. ortada ''kürt sorunu'' diye bir sorun var, bu abdullah öcalan sorunu değildir. abdullah öcalan'dan öncede bu sorun mevcut idi. abdullah öcalan'ın şuanki tavrı tamamen kişisel zaafları yönünde hareket ettiğini gösteriyor. bir insanın odasının birkaç cm2 si için kaç kişinin öldüğünü gözlerimizle gördük. bunun mantığı nerede? barışa katkı sunmaya çalışan bir birey neden ''beni koydukları oda bir kaç cm2 daha küçük, ortalığı yaygaraya verinde, bir kaç kişi ölsünde benim birkaç cm2 bana geri versinler'' gibisinden avukatlarına talimat veriyor. bence kendisi için ölen her insan için egolarında patlama oluyor kendini tatmin etmek için kendi insanlarını öldürüyor. barışa böylemi katkı yapılır? kesinlikle yapılmaz!
kendisine bahşedilen yaşamı için bu devlete minnet duyması ve oturduğu yerde adam gibi oturması ile gerçekleşebilecektir.
Türk ve Kürt halkı zaten kardeştir. Birbirlerinin komşusu, dostu, iş arkadaşı, öğretmeni-öğrencisi, asker arkadaşı, işvereni-işçisi, millet vekili-halkıdır. Barıştan kastedilen nedir? ulkemin toprakalrında başka bir ülke özlemi midir? Eğer öyleyse biz her birimiz birer savaşçıyızdır. ülkemin mevcut topraklarını nasıl kazandığını herkes bilir. türk milleti dedesine ihanet etmez ve ettirmez. aksini düşünenler, bunun bir baris açılımı olduğunu düşünenler, pespembe bir ruya görmektedirler.
10 Kasım'da Atatürk ile ilgili tek bir kelime bile yayımlamayan Taraf gazetesi yazarı Ahmet Altan'ın komik duruma düşmesini sağlayan yazısı, umarım bunu yazı dizisine dönüştürmez.