kim ne derse desin türkiyenin bölünmesini 50 yıl geciktirmiş kişidir. o öldükten sonra zaten türkiye yavaş yavaş amerika kontrolüne girdi. onun haricinde bu işgale kimse karşı çıkamazdı. şimdiki ülkücüleri görüyorsunuz. kimi şeriatçı oldu kimi ihaleci oldu, kimide akp li oldu. aslında türk milliyetçiliği dağılmış durumda şu an.
bu dört kişi, ürkek adımlarla 56 no'lu apartmana girdiler. 2 numaralı dairenin önüne gelince, bellerindeki silahları çıkardılar. ercüment gedikli, kapıyı zorladı, açamadı. zile bastılar.
kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar.
içeride, türkiye işçi partisi üyesi beş öğrenci vardı:
odtü elektrik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki serdar alten..
ankara devlet mimarlık mühendislik akademisi öğrencisi, 26 yaşındaki hürcan gürses.
ankara iktisadi ticari bilimler akademisi gazetecilik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki efraim ezgin.
hacettepe üniversitesi istatistik bölümü öğrencisi, 20 yaşındaki osman nuri uzunlar.
aynı okuldan, 20 yaşındaki latif can.
televizyon seyretmekte olan öğrenciler, elleri silahlı dört kişiyi görünce şoke oldular.
saldırganlar da şaşırdı. evde beş kişi olmasını beklemiyorlardı. bildikleri, en fazla üç kişi olduğuydu.
hemen hemen aynı yaşlardaki saldırganlar, evdekilerin ellerini arkadan bağlayıp, yüzükoyun yere yatırdılar. odaları dolaşıp arama yaptılar. haluk kırcı, "böyle devrimcilik mi olur, evde bir silah dahi yok," dedi.
evde silah yoktu. saldırganların evde bulabildikleri, genç öncü, çark başak ve yürüyüş adlı dergilerdi. ve başta aziz nesin olmak üzere, bazı ünlü yazarların kitapları...
saldırganlar, evdekilerin sayılarının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. bir de arabada bekleyen reis'e danışmaya karar verdiler. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, dışarıya çıkıp durumu anlattılar.
abdullah çatlı, kürşat poyraz'ı yanına alarak: "ben şimdi geliyorum, beni bekleyin" dedi. çatlı ve poyraz otomobille hareket edince, ercüment gözcülerin yanına gidip onları uyardı: "aman dikkat edin, sinek uçsa bize haber verin."
kısa bir zaman geçti.
reis çatlı, gittiği yerden döndü. onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, eteri ve pamuğu alıp eve girdiler.
yere yatan beş gencin yüzüne sırasıyla, etere batırılmış pamuğu bastırdılar.
tam o sırada, kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi gecenin bu saatinde?
kapıyı açtılar. iki kişi daha gelmişti. türkiye işçi partisi üyesi faruk erzan ve salih gevence. evde bulunanların sayısı, bir anda, 7'si tip'li gençler olmak üzere, 11 kişi olmuştu. tekrar reisleri çatlı'ya koştular, durumu haber verdiler.
çatlı, 'soğukkanlılığını' kaybetmedi. emrini verdi: "sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin."
kürşat poyraz ve haluk kırcı, salih gevence ile faruk ferzan'ı, çatlı'nın otomobiline getirdiler.
kürşat poyraz otomobilin önüne, çatlı'nın yanına, haluk kırcı ve tabanca tehdidi altındaki iki tip'li genç, arka koltuğa oturdular. araba, bahçelievler'den çıkıp süratle istanbul-eskişehir yoluna yöneldi.
10 dakika sonra, balmumcu yolunun 13. kilometresine vardılar. otomobil durdu. abdullah çatlı, aracın motorunu çalışır durumda tutarken, farlarını söndürdü.
iki tip'li genç, haluk kırcı ve kürşat poyraz tarafından, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü.
24 yaşındaki faruk erzan'ın kafasına üç, 26 yaşındaki salih gevence'nin kafasına da üç kurşun sıktılar.
istenildiği kadar kötülensin, ne tuncay özkan kadar, ne de doğu perinçek kadar namussuz olamayacak bir adamdır. çünkü ne "ben hırsızların şahıyım şahı..." ne de apo köpeğine "büyük önder" laflarıyla ortaya çıkmamıştır. dünyevi şehveti uğruna kötü imajı vardır. ama kimi köpekler gibi salyasını türk sermayesine bulaştırmamıştır. o en az deniz baykal kadar temizdir...
birinin kasedi vardı, öbürünün metresi. birinin isviçrede banka hesabı vardı, öbürünün kıbrısta külçe hesabı...
Kızına "Gökçen" ismini koymuş kişidir. kimileri arap isimlerine koşar, kimileri tiki isimlerine. O ise Türk ismi seçmiştir kızı için. Deli Kurt romanındaki "Gökçen" gibi olsun diye. Tiki ismi koyup özendikleri yaşamlar ahlaksız batı özentisi olanlar, Arap ismi koyup özendikleri yaşamlar kadının K'sinin olmadığı arap yaşantısı olanlar yanında yaptığı bu hareket bile yeteri kadar kişiliği hakkında ipucu vermektedir.
bu yüzdendir ki Batılılara veya araplara özenenler her daim onu kötüleyecek, her daim Kürtçüler ve ermenicilerin kuyruk acıları özentileri üzerinden onlara da geçecek ve küfürlerle daha çocuklarına isim koyarken ihanet ettikleri milletlerine kinlerini kusacaklardır.
Hakkında pek konuşmayı sevmesem de Ruhun Şad olsun Reis. Ali Kemallerin, şeyh saidlerin, saidi nursilerin, menemen isyancılarının, Taşnakçıların torunları iktidardayken Ruhun şad olsun. Gürcü kabinenin başındayken, Ermeni ordunun başkomutanı sıfatını taşırken ruhun şad olsun. Liberalle, marksist, yanında kapitalist öte yanında yeşiller ittifak etmiş Türk'ün çocuklarını, askerlerini, öğretmenlerini katlederken ruhun şad olsun.
ek: Rahmetli Şehit Pehlivanoğlu'nu propaganda amaçlı kullanan Akepe'nin genç yalamaları çıkıp şimdi Çatlı'yı kullanmaz mı. isim kalabalığı yapıp konuyu saptıracak yer arayan bu sivri zekalar Ali kırca'yı bile sanal bir örgüte monte etmezler mi. Ulan AKP'nin Bölücülük açılımına yani senin destek verdiğin Kürt açılımına en büyük destek sunan ali kırca mı şimdi AKP karşıtı oldu he? tamam öyledir zaten. hatta en büyük akepe karşıtı AKepe propagandası yapmak için amerika'dan milyonlarca dolar aldığı ortaya çıkan aydın doğandı zaten. heh koçum aynen öyle sen git başbakanın olan amerikan uşağı gürcü'nün neden Apo ile sarmaş dolaş olduğunu anlat sonrasında Ülkücü harekete akıl öğretmeye çalış. Ha bir de Ülkücü harekette birey kendine Türk islam Ülkücüsü demez. Sadece Ülkücü der. Ülkücülüğün başına Eski, farklı, yeni bok püsür de gelmez. Ancak AKPliler takar böyle saçmasapan isimleri. Özellikle de islam'a ve Türklüğe en büyük ihaneti etmiş arnavut denen garip soyun mensupları ne Türk'ü, Ne de islam'ı ağızlarına alabilir. Ağızlarına aldıklarında da ihanet için alırlar.
bu adama katil diyenler ailesinin önünde öldürülen ülkücülerin, ciğerine hava basılarak öldürülen ülkücülerin katillerine katil diyemezler. bu başlık adeta abdullah çatlı'dan çok solcuların ikiyüzlülüğünü tarif eder.
evini bastığı solcu gençlerin evini aradıktan sonra, "siz ne biçim solcunuz lan silahınız bile yok" demiş, sonra onları yol kenarına götürüp telle boğdurmuştur.
bir şeyin vücut bulmuş halidir orası kesin ama, ölmüş adam şimdi arkasından konuşmak olmaz.
"vatan, millet, sakarya" edebiyatıyla cebini doldurmuş, bulaşmadığı pislik kalmamış, uyuşturucudan tutuklanmış, birileri tarafından sürekli kollanmış, sahte pasaportlarla, kimliklerle "ödüllendirilmiş"; kendi başına ne katil, ne kötü adam, ne de başka olumsuz bir sıfatı haketmeyecek; bildiğin piyondur. emir kuludur... kader mahkumudur...
asala'yı bitirmemiştir iki başarısız eylem yapmıştır ama vatanı seven türk milliyetçisidir. adam öldürmesi hemde vatanı için adam öldürmesi öğretilmiş bir insana işimiz seninle bitti hadi yoluna dersen o bildiği tek işi yapmaya devam eder. doğru bildikleri uğruna savaşmıştır kimileri için doğrular farklı olsada.
vatan için(!) uyuşturucu satan, adam öldüren faşist katil. günümüzde bazı insanların hala bu adamı savunması da ayrıca tartışılır.
(bkz: bahçelievler katliamı)
(bkz: balgat katliamı)
edit: eksilemek tarihi değiştirmiyor pek vatansever(!) arkadaşlar.
herkes tarafından ülkücü bilinir ama uyuşturucu ticareti konusunda dursun karataş'la avrupada bir çok ortak operasyona imza atmışlardır. evet yanlış duymadınız dursun karataş'la.
ne yaptıysa vatanı ve milleti için yapmıştır. sırf bu nedenden ötürü bile onu sevmeyen sürüsüyle insan var. gerçek anlamda vatana hizmet eden insanlar bu ülkede yeterince saygıyı görmezler. çatlı onlardan biriydi, ruhu şad olsun.
evet, bu ülke için elini kana bulamıştır. adam öldürmüştür. işkence yapmıştır. bu adam onu sevmeyen insanların "kötü adam yeeaaa" dedikleridir. ki bu insanlar, deniz gezmiş'in banka soymasına "zenginden aldı fakire verdi robin hood gibi adam şerefsizim" diyen insanlarla aynı kişilerdir.