kendi ağzından geçmişte neler söylemişiz cümlesi duyulan, ab'ye çok değil 10 sene önce hristiyan kulubü diyen ve devletini avrupa insan hakları mahkemesine şikayet etmiş insan. cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturamazsa avrupa insan hakları mahkemesi'ne gitme ihtimali yüksektir.
(bkz: rte abd'ye , gül Ab'ye hayran, hayret ne kadar da çabuk değişebiliyor insan).
cumhurbaşkanlığına adaylığını koyarak ülkeyi yine gerilime sürükleyecek, etik siyaset anlayışı oluşmamış, egosuyla hareket eden şimdilik bir dış işleri bakanı.
karşı çıkan bu denli fazla insan varken nasıl olup da o makamda oturabileceğini düşündüğünü bir türlü anlayamadığım; hiçbir cumhurbaşkanlığı seçimi bu denli sancılı olamamıştı; demek ki isteyen olduğu kadar istemeyen de var beni sonucunu ne zaman çıkaracağını merak ettiğim kişi. partiler üstü bir ortak adayla çözülebilecek bir sorunu bu kadar büyüttüğüne göre bir çıkarı var demek ki sonucuna varılabilecek kişi; neden bu denli ısrarcı anlamak güç. sıradan bir memuriyet görevinde bulunacakken kazara yönetici konumuna gelmiş kişi.
rte' nin başına bir şey geldiğinde yani dokunulmazlık zırhı elinden alındığı günden itibaren rte' nin muhtemel yiyeceği yasaklardan sonra onun avatar'ı olacak kişi.
Ben bu filmi çok seyrettim o camia'da işler böyle yürüyor. Bir necmettin erbakan vardı ondan sonra recai kutan çıktı. rte de o dönemlerde refah partisinin abdullah gül' ü değil miydi allasen
akp vitrininde en iyi duran, ılımlı simasını politika olarak bellemiş, bu şekilde de zıt görüşlüler tarafından bile çok eleştiri almamayı başarmış beyefendi.
hangi birimiz hacı sakallı refah partisi geçmişini hatırlar, meçhul.
basireti bağlanan insanların yere göğe sığdıramadığı insan. milli histerileri dibine kadar yaşayan türk insanının son meşgalesi.
bu ülkede cumhuriyeti azınlıkların ordusu kurdu. ismet inönü'nün pek meşhur bir lafı vardır kurtuluş savaşı sırasında; "halk bile düşmanınızdır" diye; aha da ekonomim bozulmasın, istikrarım zedelenmesin diye ne yaptığını bilmeden irade sergileyen insanlar aynen bu hale gelmiştir.
bile bile lades demek isteyenler; herhangi bir kurum kendi kendisinin çökertilmeyeceğine seyirci kalmayacağını bilmelidir. buyrun kardeşim, gerin meclisi, halk istiyor deyin, mağdur edebiyatı yapın, tüm uyarılara karşın seçin halkın cumhurbaşkanını. bakalım ordu ne diyecek bu işe?**
bilenler bilir; adolf hitler cikletten çıkmadı; o da seçimle iktidara gelmişti-hem de avusturya vatandaşı olarak, almanya'da...
Kayseri dogumlu 58.hükümetin basbakanı 59.hükümetin dışişleri bakanı 60.hükümetin de muhtemel cumhurbaskanı.güler yüzlü,zeki,kibar ve dürüst kişiliğiyle öne cıkan bi insan
cumhurbaşkanlığı seçimi için tekrar adaylık sinyali veren hal-i hazırdaki dışişleri bakanı. buna karşı çıkacak olanlara da, 22 temmuz 2007 seçim sonuçlarını göstermiştir. öyle ya, seçim, aynı zamanda cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananların da referandumuydu bir nevi..
ama hala bu durumu anlamamakta ısrar eden kimi emekli paşalar ve faal siyasetçiler var. örneğin edip başer; halkı hala darbeyle korkutabilmekte, cumhurbaşkanlığı için hikmet çetin'i aday olarak gösterebilmektedir. oldu olacak, "deniz baykal" deseydi de gerçek niyetini anlatabilseydi...
kardeşim anlamıyorsunuz galiba, halk sizin hariçten gazel okumanızı, siyaset mühendisliğinizi sallamıyor. siz sorunca, yüzünüze karşı "he he" diyor ama sandık önüne geldiğinde bildiğini okuyor işte... bunu anlayabilmeniz için kaç kere seçim yapmak ve kaç kere yenilmeniz gerekiyor?
cumhurbaşkanlığına kesinlikle aday olması gereken kişidir. zira bu halk, seçimlerde bir anlamda da bu meseleyi oylamış ve % 46 ile onu cumhurbaşkanı görmek istedigini , onu veya eşinin başörtüsünü bir rejim tehtidi olarak görmediğini ve kendisine güvendigini göstermiştir.
aday olmaması, türkiye'nin yarısına ihanet etmesidir.
cunhurbaşkanlığına adaylığı ile ilgili recep tayyip erdoğan tarafından sürekli olarak "ben bilmem abdullah bilir şeklinde cevap alınan Türkiye Cumhuriyeti'nin 58. dönem başbakanı.
her ne kadar erdoğan ın söylemleri biraz da "ya ben.. neyse birşey demiyorum. ama olmasa daha iyi olur" tarzında olsa da tahminen inat edip de aday olucaktır. erdoğan artık muhalefet, ordu ve halk ile kavga gürültü istememktedir ve bu yüzden tahminen çankaya'ya yetkileri kısıtlandırılmış, hanımını türban takmayan birisini çıkartacaktır.
bunun abdullah gül olma olasılığı çok düşüktür. ama abdullah isterse, biz de seçim üstüne referandum patlatırız. zaten hastayız. komaya gireriz sonra.
eski cumhurbaşkanı adayı. efendim bu konu üzerinde farklı bir yorum yapmak istiyorum. bilindiği üzere bu vatandaşın kayserili olması (ki utanarak hemşehrim diyorum) ve cumhurbaşkanı seçilememesi kayseri' de çok büyük tepkiye yol açmıştır. ancak kayserili vatandaşların gözden kaçırmakta olduğu bir durum vardır. kendisinin dış işleri bakanlığı döneminde kayseri' ye ne gibi hizmetler yaptığını bir aklı selim kişi lütfen çıkıp anlatsın. ayrıca bakanlıkta kendisinin çevresinde ve üst düzey kurmayları arasında bir tane kayseri' li tanıyan varsa göstersin rica ediyorum. bugüne kadar kendisinin melekete ne faydası olmuşki bugünden sonra olacak. 164 tane fabrikanın temelini attı demesin sakın kimse, o olayda onlar iktidara gelmeden başlamış bir projedir ve o fabrika temeli dedikleri yerler kayseri organize sanayide faaliyet göstermekte olan mevcut fabrikaların ya deposudur yada ek binasıdır.
tayyip erdoğan ile birlikte anlayışsız ve karşı tarafın fikrine saygı göstermeyen bir gelenekten gelen ve bu özelliklerinin değişmesi mümklün olmayan, hırsla verdiği "erkeksen gel" tipi beyanatlarla da ileride ülke idaresinde ne kadar tarafsız olacağı hakkında fikirler veren cumhurbaşkanı adayı.
bilboard konusuna gelince, adam babasına verecek tabi işi, çalışma şeklini biliyor, beğeniyordur.
herkes için böyle değil mi. benim babam da aslan gibidir, şu anda entrylerimi iyi oyluyor kendisi.
a dur ya aynı şey değil galiba, sen dışişleri bakanıydın değil mi?