Ayrıca beni istemeyen insanlıktan çıksın, çocuklarımı istemeyen şu çizginin berisine çıksın, ya torunlarımı istemeyenlere ne demeli çıkın şu havuzdan! *
bazı yazar veya yazarlar bu adam benim cumhurbaşkanım değil dediği zaman kendini demokrat sanan akp yalakası kesim yaygara koparmıştı.
vay vatan haini, vay faşist vay hede hödö diye.
ee. ?
başbakan resmen haddini aşan, hatta toplumda nifak ekecek, ayrıştırmaya yolaçacak talihsiz bir ifadede bulunuyor ama akp cephesinden ses yok.
hatta utanmadan alkış tuttular.
sonra akp demokrasi falan derler.
pabucunub demokratları sizi.
bu söze ise tek diyeceğim asıl bunu diyenler çıksın gitsin vatandaşlıktan.
düğüne gitmek için otobanı kapayan bir cumhurbaşkanını kabul etmemek zaten en büyük erdemdir.
hem inönü'yü hem bayar'ı seven ortanın soluyla liberalizmi harmanlayan, aynı zamanda gürsel'i severek kemalist cuntaya ve evren'i severek muhafazakar cuntaya sempati duyan, özal'ı severek iş bitirici anlayışa göz kırpan ve demirel'i severek geleneksel sağ çizgiden şaşmayan, sezer'i de severek laikliğinden taviz vermeyen ama gül'ü severek türbanlı first lady'siyle gurur duyan vatandaşlar kalsın, diğerleri çıksın lütfen.
elimizde galiba bir avuç "yemek yapan anne" kalır. kavgasız dövüşsüz bir ülkemiz olur ama.
atatürkü sevmeyen denyoları bile vatandaşlıktan çıkmazken abdullah gül gibi devenin yanında pire kalan bir insan için kimse çıkmaz vatandaşlıktan zaten çıkarsa türkiye nüfusu baya bir azalır gibime geliyor.
askerliğini yapmayanlar da pek çok vatandaşlık görevini yerine getirdiğinden, abdullah gül'ü seven de sevmeyen de vatandaşlık bağı ile bu ülkeye bağlı olduğundan, saçma sapan bir söz.
bu arada kimse cumhurbaşkanı'nı sevmek zorunda değil, ama bu onun cumhurbaşkanı olduğu gerçeğini değiştirmez. "kabul etmiyorum" zırıltıları maalesef pek bir naif kaçıyor.