ak parti'nin ne kadar kötüye gidebileceğine dair ankara'daki güzel evlerinde "ne güzel yaşıyorum şeriat tehlikesi yok" diyen hanfendilerin kafalarında bir nebze olsun fikir oluşturmasını dilediğim leziz ifade.
açıkçası bunu ben de beklemiyordum. hani şu ünlü banker jp morgan dünya ekonomisinin gelecekteki görüntüsüne dair öngörülerini raporluyor ya, ona benzer bir şekilde, ak partinin "gaz odaları kurup laik azınlığa soykırım uygulayacağına dair" (düşünce kırım olacak o) beklentilerimi arttırmış bulunuyorum. türkiye için kıyamet derecesini de 3 puan arttırdım. 47 idi 50 oldu (70 üzerinden).
bir iki hareket daha lütfen. bizleri kararsız bırakmayın...
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Cüneyt Ülsever'in deyimiyle "entelektüel derinliği olmayan, alelade bir kişiliğin" sarf edeceği sözler. Zaten Recep tayyip ERdoğan'ın da bu denli oy almasında bile birtakım ayrıştırıcı özellikler bulunmakta. Mesela; REcep Tayyip ERdoğan özelikle uzun boy ve iri cüssesinin etkisiyle bir kabadayı potansyeline sahip olduğunu zannediyor. Yani dikkat edersek, meydanlara ilk çıktığı günden bu yana maço gibi yürüyüş, giyiniş, etrafı kibirli bir tavırla süzen gözler onun iç dünyasını ele veriyor. Ayrıca Halkımız kabadayı seviyor, çok bağıranı etrafa çok sataşanı, dahası sesi en çok çıkanı haklıymış zannediyor. unutulmamalıdır ki tartışma adabında genellikle sesi en çok yükselen karşısındakine tahammül edemeyendir, fikrinin doğruluğu konusunda ayakları yere sağlam basan kişi herhangi bir tepkiselliği artırma moduna girmez, yırtınmaz. dolayısıyla bencil bir söylemdir bu vatandaşlıktan çıksınlar düşüncesi. Ki şöyle bir geçmişi belgeleriyle kurcalarsak kimin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiği de ayrıca tartışmaya açılır. Bekir Coşkun, cumhurbaşkanını yalnızca hukuken tanıma zorunluluğunda. Bunun dışında gerek felsefi düşünce, gerek yön alış biçimi, gerek amaçlar! bakımından sahiplenmek ve desteklemek zorunda değildir cumhurbaşkanını.
basbakanın, ne bekir coskuna, ne halka, ne de baska birine söylemeyeceği söz. ama söylemis, haddini asmıs. tırnak icinde soyluyorum "haddini asmıs" bakın ne tuhaf oluyor. basbakanın da haddi varmış. demek basbakan ulkenin sahibi değilmis. kapiş?? bu soylem karsısında "lan kimi kimin ulkesinden kovuyon" seklinde bir cevap vermek de mubahtır tabi. basbakana "lan" demek de haddini aşmaktır biyerde diyebilirsiniz tabi. lakin imam osurursa cemaat sıcar şeklinde bir atasozumuz de var. neyse sustum..
pek muhterem sayin rte'nin sozudur. eger boyle bir olanak varsa derhal degerlendirmek istedigim bir durumdur; ultra sacma askerlik sisteminden, pkk'lisindan, cevresinde kendisinden degisik insanlari kaldiramayip bok atan gerizekali yobazindan, beni vitrinde seyredermis gibi izleyen aptal turbanlisindan, bu kadar yil basimi agritmis kici kirik egitim sisteminden, uzerinde din hanesi bulunan pasaportla ayni boydaki nufus kagidindan, dusuncelerimi aciklayinca beni dislayan toplumdan toptan kurtulmus olurum.
entrymin sonunu su sallayacagim dortlukle bitirmek isterim;
zaten beni istemiyordunuz, birakin hadi,
birakin da ozgurlugumu hissedeyim..
sevmiyorum, istemiyorum; cikmak istiyorum,
birakin hadi.. *
--spoiler--
Bazıları çıkıp "benim cumhurbaşkanım olamaz" diye ifadeler kullanıyor. Maalesef edep adap bilmeyenler de var. Bunu diyenler önce TC vatandaşlığından çıkmalı. Cumhurbaşkanı kim olursa olsun hepimizin cumhurbaşkanı. Senin değilse çık vatandaşlıktan, git kimi seçersen seç.
--spoiler--
bu cümle sadece bekir çoşkun için söylenmemiştir.
bu cümle abdullah gül'ün cumhurbaşkanlığına karşı çıkan herkes için söylenmiştir.
ya sev ya terk et anlayışından ibarettir.
%47'lik oy oranına sahip bir partinin kendisiyle aynı düşüncede olmayan vatandaşlarını takmadığının en güzel örneğidir.
hatta vatandaşlıktan çıkmaları için yol bile göstermiştir.
şimdi soruyorum nerede o sizin aylardır öve öve bitiremediğiniz demokrasi anlayışınız,
hani akp demokrasinin kalesiydi ya?
haa unuttum bir de bu vardı değil mi?
--spoiler--
Demokrasi bizim için bir amaç degil, araçtir. Amacimiza ulasana kadar demokrasiye bagliyiz. (Recep Tayyip Erdoğan)
--spoiler--
rte, ahmet necdet sezer'i beğenmemiş olabilir, ama asla ahmet necdet sezer benim cumhurbaşkanım değildir dememiştir, saygı duymuştur, kimi dingiller gibi, seçilecek olan cumhurbaşkanına "benim cumhurbaşkanım değil" dememiştir... en az 341 milletvekilinin oyunu alarak cumhurbaşkanı olacak şahsa "benim cumhurbaşkanım değil" demek gafletine düşenlerin hakettiği sözdür.
özünde gül'ü istemeyenlere değil "eşi türbanlı olanları cumhuriyet, laiklik ve ataturk düşmanı" ilan ederek gül'ü ve türk halkının bir kısmını rencide edenlere seslenen başbakanın cümlelerinin çarpıtılmış hali. böyle yazara böyle başbakan çok bile...
inanmak istemiyorum ama bir de başı kapalılara evini kiraya vermeyen cumhurbaşkanımız var ki ( emre aköz'ün bugünkü yazısını okuyabilirsiniz) kendimden tiksindim nasıl bir insanmışım ki memlekette ev bile kiralıyamıyorum.
madem bu kadar totalitersiniz neden bu ülkenin vatandaşı olup akp'nize oy verdiniz, cumhurbaşkan ahmet necdet sezer idi sizin bu ülkenin vatandaşı olmamanız gerekirdi dememi gerektiren sözdür. yazıklar olsundur. basit bir şeyi bile düşünmekten aciz olan ve demokrasinin ne demek olduğunu anlama konusunda ciddi sorunlar yaşayan insanların ancak sığınabileceği sözdür.
ha o zaman en az %47'nin demokrasinin tanımı hakkında muhakeme yapması gerektir değil mi efendim?
özel mesaj (2007)
- sevgili uludağ sözlük yazarları. Bugüne kadar yapmış olduğunuz hizmetten dolayı teşekkür eder, tayyip'in gemisiyle yapacağımız amerika yolculuğunda hepimize hayırlı yolculuklar dilerim.
ülkeyi yavaş yavaş karanlığa, arap kültürüne adapte etmeye çalışan hükümetin dalaverelerine tepki gösteren yüzde 53'lük kesime, hepimizin(!) başbakanı recep tayyip erdoğan'ın verdiği tepki.
bir de dallama fedaileri, bu tepkinin muhatabının sadece bekir coşkun olduğunu söylemezler mi! gel de çıldırma.