bir takım solcuların "türkiye muhafazakar bir ülke, artık bunu kabullenmek gerek" diyerek kendi kendilerini göt ettiğini düşünürsek, gerçekten bir kesimin göt oluşudur.
"abdullah gul cumhurbaskani oldugunda olabilecekler" başlığı altında insanlar birbirine girecek, saygı sınırları aşılacak, birbirine ayar vereyim derken olan yine kendilerine olacaktır. yazıktır.
bir takım vatan hainleri, ne olduğunu bilmezler, gerçekleri göremeyenler, ceplerini doldurmak için hükümet şakşakcılığı yapanlar "oh ne güzel g.t oldular" diyeceklerdir.
ama abdullah gül ve onun gibiler cumhurbaşkanı olmaya devam ettiği sürece asıl g.t üstüne oturacakların onlar olduğunu bilemeyeceklerdir. hükümet oturdukları kanepeden k.çlarındaki dona kadar satacağından bu g.t üstüne oturma mevzusu sadece mecazi anlamda kalmayacaktır.
çankaya köşkünün yanına yeni bir cami dikilmesi, otobüs yolcularının namaz ihtiyacı için güzergahlar belirlenmesi, veto adlı kelimenin lügatten silinmesi, dünyaya gül ihracatının ayyuka çıkması, özellikle kayseri de abdullah gülcülük adlı firmanın çıkması, erdoğan ın canı sıkılınca çankaya da zaman geçirmesi, baykal a çankaya da bayram sabahı konulu kartpostalların gönderilmesi vs vs vs...
şöyle varsayım yapalım güneş mesela tersten doğacak olsa, insanlar kafalarının üzerinde yürüyecek olsa, gündüz gece gece gündüz olacak olsa, yazlar karlı, kışlar sıcak gececek olsa ne olacak ki adam cumhurbaşkanı seçilmiş trink 5 yıl.
yürütme organının başına abdullah gül'ün geçmesiyle akp, yargı hariç (zaten bağımsızdır) devletin tüm organlarında mutlak egemenliğini ilan edecektir.
felaket senaryoları yazmak geçmişten ders almamanın bir göstergesidir. zira türkiye'de hem cumhurbakanlığı hem meclis ve hükümetin tek parti tarafından parsellenmesi, yasaların tıkır tıkır onaylanması ilk kez karşılaştığımız bir manzara değildir. atatürk - inönü, inönü - saraçoğlu, inönü - peker, inönü - saka, bayar - menderes, özal - akbulut ilişkisi nasıl ki türkiye'nin sonunu getirmediyse gül - erdoğan ilişkisi de türkiye açısından vahim bir durum olmayacaktır. türkiye, tarihinde olmadığı kadar rahat yönetilecektir diyen deniz baykal'a kendi partisinin geçmişini saygılarımla hatırlatırım. nasıl da onaylanırdı yasalar, ne muhalefet var ne şeriatçı.
akp hükümeti yasayı hazırlayacak cumhurbaşkanı dediğimiz abdullah gül'de gözü kapalı çıkan bu yasaları onaylıyacak. artık keyfi istiyen yasa çıkartıcak.
anayasa, çeşitli şekillerde nanayasa olacak ve ulus devlet mantığından uzaklaşıp, gitgide federaliteye doğru gideceğiz. son haberlere göre anayasada kürtçe'ye de yer verilecek olması dedikodusu bunun en büyük kanıtıdır ki bu toprak için canını veren birçok şehidin de ahı onun üzerinde olacaktır.
hayırlısıyla sivil bir anayasamız olacaktır. bu çok gurur vericidir. ama bazıları
anti-demokratik yollara alıştığı için bu süreçte zorlanmaları normaldir.