her ne kadar önümüzdeki dönem için oldukça karamsar bir ruh halinde olsakta elden yapacak birşey gelmediğinden bekleyeceğiz. temennimiz odur ki abdullah gül onurlu davranıp çankaya köşkünü çankaya 1. noter dairesine çevirmesin. ancak zat-ı alinin geçici başbakanlık dönemini hatırladığımızda bu konuda pek ciddiyetli davranacağını düşünmüyoruz. hatırlanacağı gibi abdullah gül başbakan olarak hükümetin başında olduğu zamanlarda rte bütün ipleri elinde tutuyor, ülkeyi başbakanmış gibi yönetiyordu. gene farklı olmayacaktır. artık çankaya köşkü cumhuriyetin değil akp'nin kalesi olacaktır. ahmet necdet sezer gibi kararlarını gönül bağıyla, minnettarlıkla değil, ulusal çıkarları düşünerek veren bir devlet başkanının arkasından, kukla, piyon bir cumhurbaşkanını türkiye haketmemektedir. görev süresinin dolmasına 6 ay kalmış bir parlementonun devletin tepesinde yedi yıl oturacak bir devlet başkanını seçmesi ve ayrıca akp zihniyetinin halkın 4'te 1'inin desteğiyle ve sadece tek bir seçimle ülkenin kaderini 12 yıl etkileme hakkını elde etmesi her ne kadar anayasaya uygunsa da ahlaka ve gerçek halk iradesine aykırıdır. seçilen cumhurbaşkanını ulus veya onun temsilcileri seçmemiştir. bu kişiyi o makama sadece ve sadece rte ''atamıştır''. daha adaylar belli olmadan, boş kağıda ''cumhurbaşkanı adayı ...'yı destekliyoruz'' diye imza atan vekiller ulus egemenliğine en büyük saygısızlığı yapmış, milletin vekili değil liderin oyuncağı olmayı kabul etmişlerdir. üzücü. şahsım adına türk olmaktan hiç bir zaman utanmadım, onur duydum, ülkemi, devletimi her zaman sevdim ama elimde olsaydı akp zihniyetinin atatürk ün makamını eline geçirdiği gün ''türkiye cumhuriyeti vatandaşlığından'' çıkar, yaşamıma çok sevdiğim memleketimden uzakta devam ederdim. eğer ki cumhurbaşkanı olacak kişi siyasi iktidarın piyonu olma rolünü kabul edecekse ve kararlarını ulusal çıkarlara göre değil de, hatır-gönül ilişkisine göre verecekse bu türk milleti için büyük bir utançtır. cumhuriyetin temel ilkeleriyle, atatürk le, ulusal kimliğimizle kavgalı bir zihniyet maalesef içeride ve daha acısı, dışarıda devletimizi temsil edecektir. tüm türk ulusunun başı sağolsun...
kendisi ilk açıklamalarında cumhuriyeti, laikliği ve demokrasiyi dile getirmiş bir cumhurbaşkanına yakışır biçimde kendini özetlemiştir. kendisine inanmayanlara artık ne yapması lazımdır. birtakım sözde cumhuriyetçilerden daha çok cumhuriyete inandığı açıktır. (bkz: saatler hala aynı)
yerine kesinlikle yakışacaktır. eşiyle ilgili polemikler dar düşüncelerin derdi olarak kalmaya devam edecektir. ayrıca bugüne kadar ki siyasi duruşuyla, sempatisiyle ve en önemlisi ılımlı ve uzlaşmacı düşünce yapısıyla kısa zamanda hakkındaki yanlış düşünceleri silecektir. şahsım adına kendisine güvenim tamdır. (bkz: deniz baykal daha mı iyi olurdu)
kim ne derse desin gideni kesinlikle aratmayacaktır. en azından pkk'lılar hapisten çıkıp benim askerime polisimi bayrağıma vatanıma silah sıkamayacaktır..
makamın değerini bilip sağa sola hemde bir ülkenin başbakanı'na kitap fırlatıp ülkeyi ekenomik krizlere sokmayacaktır....
Recep Tayyip Erdoğan'ın aslında cumhurbaşkanı olup olmaması pek de önemli değildi kanımca. Önemli olan o koltuğa, o siyasi mantaliteye* sahip bir insanın talip olarak ortaya çıkmasıydı ve nitekimde öyle oldu. Gerçekten de Abdullah Gül ile Recep Tayyip Erdoğan arasında, popüler olmaktan* ziyade pek bir fark yok. Genel seçimlerde de bu gidişle AKP'nin tek başına iktidar olabilmesi, en azından iktidarda tekrar olabilme ihtimali* de kesin gözüktüğünü düşünürsek karşı devrimin tamamlanması ikinci bir beş yıllık süreçte tamamlanacak gibi gözüküyor.
recep tayyip erdoğan'ın kariyer hesaplarının açıkca izlendiği olaydır. biz bu filmi daha önce görmüştük. bu genel seçimlerde sayın başbakanımız tekrar başbakan olacak. nasıl mı siirt ten nasıl milletvekili olduysa öyle. başbakanlığının son dönemine doğru cumhurbaşkanlığı görev süresini 7 yıldan 5 yıla indirecek. sonra aslanlar gibi cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturacak. hangi biriniz 10 yıllık kariyer planı yaptınız. başbakanımız bizim için yapıyor. siz fazla kafanızı yormayın. ayrıca aşırı tepki göstermek de çok mantıklı değil. bülent arınç tan sa abdullah gül daha bir yakışıyor bence. kim olacak tı deniz baykal mı? zaten böyle bir aday beklemiyormuydunuz. artı rte eğer aday olsaydı bence maliye bakanı nezle olsa borsa düşen bir memlekette siyasi belirsizlik oyunları tekrar oynanacak, halihazırda vukuu bulan ekonomik kriz yerini kimbilir nelere bırakacaktı. kimsenin dini inançları göz önünde tutularak yargısız infaz da yapılmamalı ayrıca. ülkemiz için iyi işler yapacaksa ister abdullah olsun, ister erbakan, ister demirel, ister inönü. ama nasıl olsa yasama onayı da partimizin eline geçti. şu rejimi bir gözden geçirelim derlerse orda sapına kadar delikanlı yaşar paşa var. ona da cesaret zaten edemezler. cumhuriyet mitinginde bu gözdağı kendilerine zaten verilmiştir. vatan millet için hayırlı olması temennisiyle.
cnn turk'te piyasa değerlendirmesi yapılırken altta girilen yazı dikkatimi çekti: "piyasa daha süpriz bir isim bekliyordu." pardon ama ne bekleniyordu? rte'nin milletvekilliği onaylanana kadar ag* başbakanlık yapmadı mı? rte başbakan olunca bu adam başbakan yardımcılığına getirilmedi mi? aynı zaman da en önemli bakanlıklardan biri olan dış işleri bakanlığı kendisine verilmedi mi? her şey bu kadar açık ve netken kusura bakmasın ama piyasayı kınadım, ne beklediğini anlayamadım. bütün muhalefet partileri rte cumhurbaşkanı olmasın siyaseti yürüttüler, ikizkardeşi şimdi bu işi yapacak. bu işin rte'den farklı bir yanı mı var artık? buyursunlar, demek istedikleri buymuş.
bizi yurtdışında çok güzel temsil ediyormuş. performansımız artmış onun döneminde.
11 askerimizin başına çuval geçirilirken kayseri'de mantı yiyen, diplomatik hiçbir halt yemeyen biri olarak kendisi, çok performanslı bir bilge. 1 mart tezkeresini geçirtmeye çalışan biri olarak çok vatansever. vatan demişken, türkiye'yi kastetmiyorum; amerika varken... kıbrıs'ı elden çıkaran, avrupa birliği masalı ile halkı uyutan babam değil, abdullah gül'ün ta kendisi.
şimdi onun sayesinde 7 yılda performansımız üstel artışa geçecek.
akp seçimlerden aynı şekilde meclis çoğunluğunu alıp çıksın, abdullah gül istifa edecek, tayyip erdoğan cumhurbaşkanı olacak, abdullah gül akp'nin başına geçecek, bir bahaneyle siirt örneğinde olduğu gibi bir ilin seçimi iptal edilip abdullah gül başbakan olacak. zira akp seçime abdullah gül ile seçime girse çok oy kaybederdi.
Rte'nin cumhurbaşkanı olması ile arada pek farkı olmayan durumdur.
Rte dokunulmazlığı kalkacağı ve yüce divana gidebilme ihtimali nedeniyle ve bir de parti içinde ileride kendine rakip olabilecek Gül'ün önünü şimdiden kesmek niyetiyle adaylıktan vazgeçmiştir.ideoloji oalarak ikisinin birbirinden hiçbir farkı yoktur.Tek fark;Gül gelmek istedikleri noktayı RTE kadar apaçık dile getirmemekte,daha yumuşak söylemlerle hedefe doğru gitmektedir ki bu daha da tehlikelidir.Bu yönü ile RTE den daha akıllı olduğu ortadadır,ancak sinsi bir -kibarlığı-vardır ki bu da çok da olumlu sonuçlar vermeyecektir.
ikincisi unutulmamalıdır ki,cumhurbaşkanı eşi olmaya aday Hayrünisa Hanım zamanında bu devleti türban nedeniyle Avrupa insan Hakları Mahkemesi'ne vermiş,daha sonra eşi Başbakan olunca davasını geri çekmiştir(Tabii burada aynı tarihlerde Fransa'da resmi yerlerde türban kullanımının yasaklanması da etkili olmuş Hayrünisa Hanım başından kaybedeceği belli olan bir davaya girmekten de çekinmiştir.)Yani olası Cumhurbaşkanımızın eşinin geçmişte bu devlet ile mahkemlik olduğunu unutmamak gerekir.
Yine hatırlamak gerekir ki,bugün yaptığı basın toplantısında Abdullah Gül eşinin davasını geri çekmesini bir 'fedakarlık' olarak belirtmiştir.Bu da olası cumhurbaşkanının anayasa ile çelişkili düşüncelere sahip olduğunun en büyük göstergelerinden biridir.
Köşkte Gül,Meclisin başında Arınç ve hükümette de Erdoğan seçimlere kadar ışık hızı ile devletin tüm kurumlarını ele geçirecektir.
Bu durumda herkesin genel seçimlerde daha da duyarlı olması ve 'ben küsüm oy kullanmayacağım' dememesi gerekmektedir.
fakat şu da belirtilmelidir ki. abdullah gül seçildiği günden itibaren bir zümrenin ya da bir partinin cumhurbaşkanlığını yapmamalıdır. Türkiye cumhuriyetinin başbakanlığını yapabilecek iradeyi göstermelidir, ki gösterebilecek siyasi tecrübeyede sahiptir. eşinin başörtülü olmasına gelince, umrumda bile değil.
olmuş gibi bir şeydir. cuma günü meclis genel kurulunda adaylığı oylanacaktır, eğer cuma günü seçilemezse sanıyorum pazartesi yeniden toplanılacak fakat rte onu aday gösterdiği için zaten seçilecek, e diğer milletvekilleri hayır da diyemez.
muhtemelen 16 mayıs'ta cumhurbaşkanı olacaktır. çünkü 16 mayıs'ta ans in süresi dolmaktadır. pyn meclis ten bildirdi, söz sende sıradaki entry sahibi..