ilk on birde emre belözoğlu volkan demirel hamit altıntop gibi otuz yaş üzeri futbolcuları oynattığı müddetçe eğitimci, gençlere önem veren tarzı sıfatları hak etmeyecektir.
beşiktaşın yalandan gençleşmesi gibi bir şey bu adamın gençlere önem veren hoca olduğu söylentisi.
not: abdullah avcı'ya inancını yitirmiş bir galatasaraylıyım.
şayet fanatik'in emre volkan selçuk burak dörtgeni ile ilgili haberi doğruysa gün itibarıyla çoktan görevi bırakmış olması gereken kişidir. milli takım lan bu!
Türk futboluna fazla olan bir adamdır kendisi. Sanki ülke futbolunda çok başarılıymışız gibi son zamanlarda istifasının dahi istenmesi ise ayrıca ironik bir şakadır bence.
Senin en iyi futbolcuların olan Selçuk inan, Burak Yılmaz vb. gibi adamların avrupa'da oynadıklarında süt dökmüş kedi olup, kendi liginde aslan kesiliyorlarsa, bu ülke futbolunun ne kadar dandik olduğunun da göstergesidir bence.
Senin ulusal takımdaki en iyi performans gösteren futbolcun taa 2000 li yıllardaki altın jenerasyonn gözbebeği emre belözoğlu ise hala, hiç ağlamaya lüzüm yok.
işte bunun içindir ki Abdullah Avcı'ya sabır göstermek ve arkasında durmak zorundadır bu ülke, sırf eğitimin futboldaki önemine değindiği için bile hak ediyor bunu.
Güntekin Onay gibi bir yancı bile istifasını istiyorsa eğer bu akil adamın, ben de Jesus style günahsız olan ilk taşı atsın diyorum.
gerek taktiksel olarak gerek motivasyon, plan, istikrar olarak gerekse futbolcu seçimlerinden bi bok anlamayan teknik adam. elinde bal gibi kadro var, oraya fm tecrübesi olan bi adamı koysan bile şimdi daha iyi durumdaydı takım. sercanmış tunaymış kim bunlar hoca canerin son haftalardaki performasını esgeçip ısrarla sercanı oynatırsın. ardayı sağa çekip forvet arkasına emreyi koysan, selçuk inanı da kullanamazmıydın? üstelik umutla kaç sene beraber oynadılar. ustalar dururken gençleri oynatıp farklı olmaya çalışmayın lan, sadece başarılı olmaya çalışın.
yaş ortalaması 19 - 20 civarında olan bir milli takım oluşturulması faydalı olmaz. yaş ortalaması 19 - 20 civarında olan bir kulüp takımı oluşturmaktır mantıklı olan. bu takımın oyuncuları da uzun araştırmalar sonunda özenle seçilmelidir. Bulduğun bu adamlar her maç sıçıp batırmaz. Geleceğe yönelik umut verir.
kendisinin milli takımda herhangi bir yapıcı etki kuramadığı belli olan teknik direktör. ancak gerek futbol yöneticilerinin gerek futbol taraftarlarının da sabırsız olduğu gerçeğini unutmamak gerekir. sürekli ve hemen başarı ve iyi futbol beklentisinin yarattığı baskı da alınan sonuçlarda etkendir.
belli bir süreçte, yaş ortalaması 19 - 20 civarında olan bir milli takım oluşturulsa, kadro ve taktik istikrarı sağlansa ve kırıcı eleştiriler azalıp yapıcı eleştiriler yerini alsa, muhtemelen gelecek günler daha çok ışık barındıracaktır. ancak şu anki başarısızlıkta teknik direktöründen futbolcusuna, taraftarından antrenörüne herkesin payı vardır.
amaçsız eleştiriler yerine yapıcı ve ciddi eleştiriler yöneltilmeli, a milli takım bünyesindeki herkes de şapkasını önüne koymalıdır. bir hata varsa bu topluluk ve çevresindeki herkesindir, tek kişinin değildir.
macaristan maçından sonra basit goller yedik, pozisyon hatası yaptık eveleme geveleme gibi gereksiz detaylar gevelerken kendi kendime dedim ki genç takımdan beri bu işin içindesin farklı şeylerden bahsetmen gerekir ve ağzına sağlık türk futbolunun 2014' e gitmeye ihtiyacı yoktur, türk futbolunun ve futbolcusunun eğitime ihtiyacı vardır dedi.
son sekiz senede beş teknik direktör değiştirdiğimizi ve bu şekilde başarı elde edmediğimizi düşünerek konuyu biraz açalım.
* türk futbolunun başında kendi kulübünü batırmış evrakta sahtecilik suçundan avrupa kupalarından mahrum etmiş bir yönetici varken.
* üstelik bu adam şike sürecini bertaraf etmesi için oraya getirilmişken.
* son 12 yılda kulüpler bazında avrupa kupalarında şubat ayından sonrayı toplamda üç kere görebilmişken.
* yetiştirdiğimiz futbolculardan sadece ikisinin avrupada top oynadığını düşünürsek.
* en çok övündüğümüz fatih terim ' in bile avrupa' da bir yıl bile kalamadığını ve 3. dönem galatasaray' ın başında olduğunu düşünerek...
* ligimizin dünya sıralamasındaki yeri ve kaliteside hesaplanırsa.
tüm bunları hazmettiğimde çıkardığım anlam abdullah avcı' nın tarihi bir konuşma yapmış olmasıdır...
herkese renkli günler
macaristan maçının ardından yaptığı konuşmasında eyyamın dibine vuran adam. oynanan şu 4 grup maçından 8 - 10 civarında puan alınsaydı eminim ki uyguladığı oyun sisteminden, modern futboldan falan bahsedip esip gürleyecekti. 3 puanla grubun dibine demir attığımızda ise başarısızlığı ülke eğitim sistemine havale etti. yaa bırak hacı bu ayakları. şimdi milli maçlara uzun bir arada verildi. altı ay yattığın yerden maaşı cukkalayacaksın, ardından iki andorra galibiyeti seni bir altı ay daha götürür. her türlü size çalışan sistem işinize gelmediği zaman tu kaka oluyor. macaristan galibiyetine altmışar bin dolar pirim belirlenirken sisteme laf yok, şaka gibi vergiler öderken sisteme laf yok, elin oğlu sahada tokadı basınca sistem kötü. şu türk futbolunda dönen paralara bak, sofraya konan yemeğe bak!
tff acil bir karar alarak süper ligde futbolculara ödenecek tavan fiyatı bir milyon tl, teknik direktörlere ödenecek fiyatı ise beşyüz bin tl olarak belirlemeli. sistemi değiştirmeye buradan başlasınlar amk.
türk futbolunun yapısı başka bir şeydir ama abdullah avcı'nın bunu bilmemesi mümkün değil. bu görevi kabul ederken her şeyi biliyordu. mars'tan gelmedi ki. gelmesinden yana olanlardandım. lakin o ne yaptı attığı bir iki cesur adımdan sonra bu adımları yedi. milli takımı bir menajerin kulubü yaptı. o menajerin ortağı futbolcuyu milli takıma tekrar aldı. bu binanın yıkılması ve yenisinin yapılmasının gerektiğinin farkına varmadı.
takımın başına gelmesi için kıçını yırtan yazarlar şimdi de adamı yerden yere vuruyorlar...
e türkiye yıllardır top oynuyor ama hiç oynayamadı...
ne olacak?
ben izlemedim maçı...onun yerine almanya-isveç maçını izledim.
çok keyif aldım.
